Gökyüzüm Sen

---22---

Biliyorum, biraz geç yayınlıyorum. Ama bazı sorunlar oldu. Şimdiden çok özür dilerim.

***

Saat sabahın altısı ve elimizde bavullarla Gökçe ile otobüs bekliyorduk. Bugün tatilin son günüydü. İkimizde yurdumuza yerleşecektik. Okulun kız ve erkek pansiyonu birbirine çok yakın olduğu için mutluydum. Okul ile yurdun arası sadece on dakika yürüme mesafesindeydi. Otobüs yaklaştı ve birlikte bindik. Boş koltuk olmadığı için ayakta gidecektik. Bavulları yerleştirip cam kenarında ayakta durmaya başladık. Kulaklıklarımızı taktık ve yolculuk başladı.

Otobüs dolmaya başladığında herkes iyice birbirine yaklaşmıştı. Gökçe köşede müzik dinlerken biri ona bakmaya başladı. Hatta bakmakla kalmadı, kıza yaklaşmaya başladı. Otobüs zaten tıklımdı. Çocuk çok rahatsız edici hareketler sergiliyordu. Gökçe çocuğun bu denli yakın olmasından rahatsız olmuş gibi görünüyordu. Gökçe pek yer olmasa da kendini geriye çekti. Çocuk tam bir adım daha atacaktı ki elimi Gökçe'nin önüne koydum. Ve çocuğun temas etmesini engelledim. Çocuk bana baktı ve ona öldürücü bir bakış attım. Önüne döndü ve biraz ilerledi. Gökçe bana baktı teşekkür edercesine. Göz kırptım ona. Gülümsedik ikimizde.

Dinlenme noktasına geldiğimizde ben marketten iki simit ve su alıp geldim. Gökçe iyi görünmüyordu. Otobüsten indi ve elini otobüse yaslayıp destek aldı. Nefes almaya çalışıyordu. Elimdeki sulardan birini uzattım ona. Aldı ve içmeye başladı. İçtikten sonra kendine gelmeye başladı. Elimle belinden tuttum. Ve otobüse bindik birlikte. Yerlerimize geçtik. Otobüs kalktı ve ilerlemeye başladık. İki durak ileride ikili koltuklardan bir kişi indi. Gökçe'nin omzuna dokundum ve boş yeri gösterdim. Hızla oraya oturdu. Başını pencereye yasladı ve gözlerini kapattı.

Ona baktım uzun uzun. Kirpikleri kısa ve hoş görünüyordu. Yanındaki koltuk da boşalınca oraya oturdum. Ben oturunca irkildi ve bana döndü. Gözlerimiz buluştuğunda gülümsedi. Başını tekrar cama yasladığında otobüsün anlık hareketiyle kafasını cama çarptı. Sonra başını ovdu. Omzunu tutup kendime çektim. Başını kendi omzuma yasladım. Gülümsedi ve kapattı gözlerini. Neredeyse yarım saat geçtiğinde Gökçe uykuya dalmıştı. Ben onun kokusunu içime çekiyordum. Ve çok huzurlu hissediyordum. Kulaklığın teki kulağından çıktığında kulaklığı alıp ne dinlediğine baktım. Kulağıma gelen tanıdık melodiyle gülümsedim. "Gökyüzüm Sen" dinliyordu. Bu şarkı çok özeldi...

***

Selam benim tatlı okurlarım:)

"Sizleri çok seviyorum.."

Çok klişe gibi duruyor ama gerçek bir his bu. Sizler iyiki varsınız. Her daim mutlu olun.

...