Eve gelince çantamı bir kenara fırlatıp koltuğa uzandım. Derin bir iç çektim ve düşünmeye başladım. Ne okumak istiyordum? Tıp okumak istemiyordum çünkü bana göre değil. Mühendislik de olmaz. Dişçilik, hayır. Ne okuyacağım ben? Bilemiyorum. Onbirinci sınıf olmama rağmen hayallerimi kesinleştirememem moralimi bozuyordu. Bunları düşüp bir de moralimi bozmamalıydım. Elime telefonumu alıp YouTube'a girdim. YouTube'da kanalım vardı. Cover yapıyordum. Biraz video izledikten sonra gelen bildirimleri kontrol ettim. Yeni bir aboneniz var.
"Gökçe Karan" Şaka mı bu? Allah'ım iyice korkmaya başlıyorum. Bu kız anlamış olamaz. Hem ne ara o yazıyı okudu da beni buldu ki? Bence sadece bir tesadüftür. Umarım yani. Telefonu koltuğun üzerinde bırakıp mutfağa geçtim. Annem terziydi ve akşam geç saatlere kadar çalışıyordu. İşleri yoğun oluyordu genelde. Ben de çoğunlukla makarna hazırlayıp yiyordum. Yine öyle yapacaktım. Makarnanın suyunu koydum ve odama geçtim. Üzerimi değiştirip yatağıma uzandım. Telefonumun içerde olduğu aklıma gelince kalkıp içeriye doğru ilerledim. Telefonumu alıp gelen mesajlara baktım. Babamdan bir mesaj vardı.
"Oğlum ben yarın evdeyim."
Gülümsedim. Ve evet gamzelerim vardı. Babamla vakit geçirmeyi çok seviyordum. O bir aydır yurtdışında çalışıyordu. İki günlüğüne de olsa eve gelecek olması beni çok mutlu etmişti. Kafamda hafta sonu için planlar yapmaya başlamıştım.
"Tamam baba, çok sevindim." Diye yanıtladım mesajı. Mutfaktan kaynayan suyun sesini duymamla mutfağa geçtim. Makarnaları tencereye boşaltıp karıştırdım. Altını da biraz kıstıktan sonra beklemeye başladım. Makarna hazır olduğunda bir sos hazırlayıp üstüne döktüm. Bugün cuma günüydü ve kanalıma video atmam gerekiyordu. Çünkü abonelerimle öyle anlaşmıştık. Her cuma bir video atacaktım. Balkona geçip kamerayı ayarladım. Elime aldığım elektro gitar ile bir takipçimin istediği "Duman: Elleri Ellerime" şarkısının coverını çalacaktım. Bu şarkıyı daha önce çaldığım için hiç zorlanmadan çaldım. Kaydettiğim zaman hızlıca YouTube'a yükleyip beklemeye başladım. O anda kapıdan anahtar sesleri geldi ve annemin geldiğini anladım.
"Ben geldim oğlum."
"Hoş geldin anne. Aç mısın?" Dedim odamın kapısından anneme bakarken.
"Pek aç değilim. Şimdi atıştırırım bir şeyler."
"Mutfakta makarna var biraz. Afiyet olsun."
"Sağol oğlum." Annem odasına girdi ve ben de bilgisayarın başına geçtim. Bir anda bildirim yağmaya başladı. Beğenilere baktım ve yorumları okumaya başladım.
"Çok iyi."
"Süpersin."
"Abi efsane çalıyorsun, bana da öğret." Bunu yazan kuzenimdi.
"Ne zamandan beri çalıyorsun? Efsane." Hemen yanıtladım. "Dört senedir elektro gitar çalıyorum. Beğenmenize sevindim." Yorumları beğendikten sonra mutfağa annemin yanına geçtim. Elinde telefonuyla attığım videoya bakıyordu. Gülümsedim. Bana baktı ve gülümsedi.
"Eşek sıpası, ne güzel çalmışsın yine."
"Teşekkürler." Dedim gülümseyerek. Bir bardak su içip tekrar odama geçtim. Bilgisayarda oyun oynayacaktım. Önce beğeni ve yorumlara bakmaya karar verdim. Annem yorum yapmıştı.
"Aferin oğlum, devam." Gülümseyip diğer yoruma baktım. Bu yorum Gökçe'dendi.
"Hoş." Gülümsedim. Bu kız beni tedirgin ediyordu ama yapacak bir şey yok. Onun da yorumunu beğenip sayfayı kapattım. Oyun oynayacağım sayfaya giriş yapıp oynamaya başladım.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
*** Selam!! Nasıl olmuş? Yağız'ı sevdik mi? Oy ve yorumlarınızı bekliyorum:) Hep mutlu kalın^^
