11. Bölüm

297 73 30
                                    

Ertesi gün Songül, Güney ve Defne belki ayrılmıştır diye düşündüğü için biraz daha neşeliydi. Şarkılar mırıldanarak üstünü giyinmiş, güleryüzle okula gelmişti.

"Günaydın.." diye güldü bahçedeki kızların yanına geldiğinde.

Cemre:

"Günaydın.. ne bu neşe sabah sabah?"

Songül:

"Hiiç."

Eylül:

"Bi kantine gidelim mi sınıfa çıkmadan?"

Cemre:

"Olur.. dersin başlamasına daha var zaten."

Kızlar beraber kantine ilerlerken Songül'ün gözleri Güney'i arıyordu.

Kantine girdiklerinde masada tek başına oturan Güney'i görünce istemsizce yüzüne bir gülümseme yayılmıştı. O kızdan ayrıldı diye düşünürken Defne'nin ince sesi duyuldu.

"Aşkıım.." diyerek neşeyle Güney'in yanına oturdu.

Ayrılmamışlardı. Songül sıkıntıyla bir nefes alırken Cemre'nin ona seslenmesiyle Güney'lere bakmayı bıraktı.

Cemre:

"Serkan'ı gördün mü? Ödevine yardım edecektik ya."

Songül:

"Yok görmedim. Gelmedi galiba daha."

Eylül:

"Hıh geldi." dedi kantinin girişini işaret edip.

Serkan uzaktan kızlara el sallayıp yanlarına gelmişti.

"Günaydın."

Cemre:

"Günaydın."

Serkan:

"Şimdi mi bakalım dersten sonra mı?"

Songül:

"Sen bilirsin. Bizim işimiz yok dersten sonra da bakabiliriz."

Serkan:

"Sonra bakalım o zaman. Derse az kaldı çünkü."

Eylül:

"Tamam olur."

Serkan:

"Çıkışta görüşürüz o zaman." diye gülümseyerek yanlarından ayrıldı.

DİLHUNWhere stories live. Discover now