9. Bölüm

277 67 21
                                    

1 hafta sonra

Songül bugün okula erken gelmişti. Sınıfa çıkmadan önce su almak için kantine gitti.

Suyu alıp çantasına koyarken Güney'in sesini duyup başını kaldırdığında Defne'yle elele olduğunu görünce öylece kalmıştı.

Onlar gülüşerek önünden geçerken Songül'ün sanki kalbine bıçak saplanmıştı. Kalp atışlarını hızlandıran çocuk şimdi başkasının elini tutuyordu.

Dolan gözleriyle bir süre öylece kalırken ne yapacağını nereye gideceğini bilemiyordu.

Ağlamayacaktı... Onlara inat dimdik duracaktı. Derin bir nefes alıp titreyen elleriyle çantasını omzuna taktı ve sınıfa yöneldi.

Sınıfa yaklaşmıştı ki kızların sesi duyuldu.

"Songül.."

Songül durup onlara döndü.

Eylül:

"Günaydın."

Songül:

"Günaydın.." derken sesinin titremesine engel olamıyordu.

Cemre:

"Erken gelmişsin bugün."

Songül:

"Hıhı.." diye başını salladı. Daha fazla konuşursa ağlayacağını biliyordu.

Cemre:

"İyi misin sen?"

Songül:

"İyiyim.." deyip sınıfa yönelirken kızlar da peşinden gitmişti.

Sınıfa girdiklerinde onları gören Defne hemen başını Güney'in omzuna koyup ona sarıldı.

Songül ağlamamak için dudağını ısırarak sırasına geçerken Cemre ve Eylül hayretle onlara bakıyordu.

*********
Ders boyu Songül elini çenesine yaslamış dersi dinliyor gibi görünüyordu. Tabii dersi dinlemiyordu. Şu an tek düşündüğü Güney'di.

Nihayet teneffüs zili çaldığında herkes sınıftan çıkarken Songül başını sıraya koymuş öylece duruyordu.

Cemre:

"Songül.. gel bahçeye çıkıp hava alalım."

Songül:

"Siz çıkın."

Eylül:

"Ya hadi gel. Sınıfta ne yapacaksın?" diyerek Songül'ün kolunu tuttu.

Onlar sınıftan çıkarken Defne Güney'in elini tuttu.

DİLHUNWhere stories live. Discover now