Hemen bir şey düşün! Hemen, hemen, hemen! Bu durumu lehine çevir. Düşün Vera. Ne istiyordun? Baybars'a şantaj yapmamasını. Bu adam Baybars'la uğraşıyor çünkü ondan çekiniyor, başka türlü baş edemiyor. Yani korkuyor. Kullan bunu! Cerkuday'ı korkusu vazgeçirebilir. Mesela şantaj yapamadan Baybars yaptıklarını öğrensin istemez. Başına geleceklerden korkar! Baybars benim burada tutulduğumu bilse... Buraya geliyor olsa... Cerkuday'ı yakalar, o şantaj yapamadan Baybars onu mahveder. Çözüm bu! Baybars geliyor de!

"Lider Asran..." dedi alayla.
"Bunu düşüren aptal bir de rehberde böyle mi kaydetmiş? Ah, tabi sen konuşamamışsın da. Üzüldüm bak, eski dostuna bir merhaba diyemedin."

Kollarımı göğsümde bağlayıp özgüvenle gülümsedim.
"Aradığım ikinci kişiydi. İlk aramamda daha önemli birine daha önemli şeyleri söyleyebildim neyse ki."

Yüzündeki tüm kinayenin silindiğine alenen şahit oldum, o ciddiyete bürünürken şimdi gülümseme sırası bendeydi.

"Müjdemi isterim! İş arkadaşın geliyor Cerkuday. Baybars'ı aradım! Ona burada tutulduğumu söyledim ve vakit kaybetmeden yola çıktı! Tabi sonra, numarasını kayıtlardan sildim. İstihbaratçı çünkü, gizli bir örgüt elemanında numarası kayıtlı olursa, bunu ona karşı kullanabilirlerdi. Sen bu olayları benden daha iyi bilirsin."

"Ne saçmalıyorsun sen?"

Kaşları çatıldı, yüzünden apaçık okunuyordu gerginliği.

Buydu işte çözüm. Bu aptalı kandırabilirdim, inanmaya meyilliydi zaten. Onu kandırırsam, Baybars'ı kurtarırdım.

Ben de ciddi olmaya karar verip yüzüne asice baktım.
"Baybars'ı aradım Cerkuday. Ona tutulduğum yerin neresi olduğunu söyledim. Buraya geliyor! Başka bir şey söyleyemedim çünkü o kadar acele etti ki konuşmamız bitmeden telefonu kapatıp yola çıktı. Ve o geldiğinde ilk söyleyeceğim şey ne olacak biliyor musun? Senin Kataren'in kocası olduğun! Bana yaptığın her şeyi söyleyeceğim. İstihbarata yakalandığımda çektirdiğin işkenceler de dahil. Baybars bunları öğrenince ne olacak? Ben söyleyeyim. Baybars, bana yaptıklarını öğrenince seni yaşatmayacak! Hayalini kurduğun yöneticiliğe ulaşamadan geberip gideceksin!"

"B-bunu yapmadın."

"Yaptım. Ardından Asran'ı aradım, onun da neler döndüğünü bilmeye hakkı vardı ama... Neyse. Dedim ya, asıl önemli olan Baybars'tı. O buraya geliyor. Hazır ol Cerkuday! Hatta bence, son anlarının tadını çıkar."

Kafasını iki yana sallayıp bakışlarını zemine indirdi ve etrafı adımlamaya başladı. Bir iç çekişme yaşadığını görebiliyordum, inanmakta güçlük çekiyordu hala.

"Zamanın tükeniyor, biliyorsun değil mi? Birazdan Baybars Pahev gelecek ve burayı sizin başınıza yıkacak! Kaçmayı falan düşünüyorsan da büyük yanılıyorsun, Baybars seni her yerde bulur. Bana verdiği değeri en iyi bilenlerdensin, yaptıklarını öğrenince onu hiçbir şey durduramaz."

"Bir anlaşma yapacağız!" dedi bir anda bana dönerek. Sonra bana doğru adımladı.
"Bir anlaşma yapacağız. İkimizin de yararına bir anlaşma."

"Neden seninle an-"

"Sesini kes ve dinle! Tamam, bir planım vardı ama her şeyin içine ettin. Ona şantaj yapabileceğim bir şey kalmadı elimde ama hala ikimiz de karlı çıkabiliriz. Baybars'a benimle ilgili tek kelime etmeyeceksin! Baybars beni öldürürse Kataren durmaz, sizi mahvetmek için Baybars'ın Kovan'la olan ilişkisini ortaya döker. Yani onun da başı yanar! Sen beni ele vermeyeceksin, ben de sizi ihbar etmeyeceğim. Susacağım, sonsuza dek. İkimiz de susacağız. Anladın mı beni? Ben canımdan olmayacağım, sen de sevgilinden. Eğer Baybars'a beni söylersen mahvolan yalnızca benim hayatım olmaz."

Cesaret Madalyonu: KOVANWhere stories live. Discover now