18| erkekler de ağlar.

1.2K 107 400
                                    

İki genç yatak başlığına yaslanmış, güneşin ilk ışıklarının pencereye girdiğinin farkında olmayarak konuşuyorlardı. Birlikte sabahlamışlardı ve Jimin'in ruh hali Taehyung'u da çökertmek üzereydi.

"Her şey çok saçma!" dedi Jimin ve başını ellerinin arasına alarak saçlarını çekiştirdi. "Artık neyin rüya neyin gerçek olduğunu anlayamıyorum. Az sonra bana birden zarar vereceksin ve ağlayarak uyanacağım diye çok korkuyorum Taehyung. Ben... deliriyor olabilir miyim?"

Taehyung elini Jimin'in omzuna attı ve samimice sıvazladı.

"Jimin-ah... Sakin ol... Sen iyisin. Sorunun kaynağına inmeden önce... kafandaki Taehyung ile benim aramda çok fark var, öyle değil mi? Bakışlarımızda, hareketlerimizde, mimiklerimizde... Eğer bu farkı görebilirsen rüyada olduğunu fark edebilirsin."

Jimin derince iç çekti ve çaresizce Taehyung'a baktı. Seni o kadar seviyorum ki, bana söylediğin her şeyin altından benim için iyi olan bir şey çıkacakmış gibi hissediyorum, diyemedi.

"Bilmiyorum..." dedi sakince, ağzındaki baklayı geri yutarak. "Rüyalarımda arzuyla doluyorum ve sen de beni en zayıf noktamdan vuruyorsun."

Taehyung'un kaşları hafifçe çatıldı.

"Arzu? Ben sana neler diyorum? Ne gibi arzular?"

Jimin yutkundu ve gözlerini kaçırdı. Taehyung Jimin'den cevap alamayınca sözlerine devam etti. Gülümsüyordu.

"Pirinç keklerimden mi yemek istiyorsun yoksa? Ben vermiyor muyum sana hiçbirinden? Canını sıkma Jiminie. Ben sana her zaman pirinç keki yaparım."

Jimin bunun üzerine biraz kıkırdadı.

"Hayır..." dedi gülerek. Sonra bundan daha güzel bir bahane uyduramayacağını anlayarak bunu devam ettirmeye karar verdi. "Aslında... evet. Pirinç keklerin efsane görünüyor ama bana hiçbirinden vermiyorsun. Hem de açlıktan sürünürken..."

Hah, ne demezsin. İstediğim şey belli. İki büyük pirinç keki. Kasıklarında.

Hayır, dudaklarında, demek istedim.

"Ben sana en güzel pirinç keklerimden yaparım Jimin-ah... Hele bir sabah olsun. Neyse, şimdi dinlenmen gerekiyor, gerçekten de sabah oldu neredeyse, saate bak." diyerek yorganı araladı Taehyung ve Jimin'in içine yerleşmesini izledi. Kendisi de yanına yerleşirken konuşmaya devam ediyordu. "Ne kadar sıklıkta oluyor bu gördüklerin?"

"Son zamanlarda sık sık korkunç rüyalar görüyorum ve işin en korkutucu kısmı hangisinin gerçek dünya olduğunu bilememem. Arabadaydım ve birden yatakta uyandım. Kafam hala allak bullak."

"Jimin-ah... Sen arabada uyuyakalınca tekrar uyandırmak istemedim. Seni yatağına taşıdım ve ben de yanına yerleşiverdim işte. Böyle olacağını bilseydim uyandırırdım seni."

"Ne zaman uyuyakaldım?"

"Hoseok aradıktan sonra."

Jimin gözlerini kaçırdı ve yutkundu.

"Elimi tuttun mu peki?"

"Şey... ben... sen elini uzatır gibi olmuştun ve... belki fiziksel desteğe ihtiyacın vardır diye düşündüm. Belki de içimden geldi ve elini sen geri çekmeden kavrayıverdim."

Jimin yarım ağız şekilde hafifçe gülümsedi.

"Çok sıktın mı peki?"

"Hayır. Elin yumuşacıktı ve... çok az süre öyle kaldık. Sonra eve sürdüm."

🌼 Flower Boy 🌼Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt