10| hatırlıyor musun?

990 111 152
                                    

Jungkook denizde bayağı açılmış, sonunda Yoongi'ye ulaştığında onu sırtına almış ve geri yüzmeye çalışmıştı. Fakat Yoongi çok ağırdı ve yüzeye çıkmasına engel oluyordu. Sonra onun kolundan tuttu ve olabildiğince hızlı bir şekilde karaya sürüklemeye çalıştı. Fakat su gerçekten boyunu çok geçiyordu ve ne zaman yüzmeyi bıraksa yer çekimi onu aşağı çekiyordu.

Dalgalar ona biraz yardımcı oldu, Yoongi'yi yüzeyde tutmaya çalışarak ve pozisyonunu batmayacak şekilde koruyarak zar zor karaya getirdi. Biraz su yutmuştu, bu nedenle midesinin bulandığını hissetti.

Yedi genç Yoongi'nin çevresine toplandı ve Jin eğilerek nabzını ve nefesini kontrol etti. "Hala hayatta." dedi ve su yutmuş olabileceğini düşünerek iki elini birleştirdi ve sertçe karnına bastırdı. Hiçbir şey olmamıştı. Tekrar bastırdı. Yine hiçbir şey olmadı.

"Durun."

Jungkook'un sesini işittiklerinde, herkes gözlerini ona çevirdi ve ne yapacağını endişeyle beklediler.

Jungkook Jin'in kalkmasını izledi ve Yoongi'nin üzerine oturdu.

"Ona suni teneffüs yapmam gerekiyor."

Hoseok Jungkook'un kafasına sertçe vurdu.

"Salak, ne haldeyiz, sen hala Yoongi'yi öpmek istiyorsun."

Jungkook onu umursamadan Yoongi'nin yüzüne yaklaştı fakat Yoongi öksürerek Jungkook'un ondan uzaklaşmasına sebep oldu. Yoongi biraz daha öksürdü, sanki boğazından fazla suları atmaya çalışıyordu. Seokjin Jungkook'u tuttuğu gibi ayağa kaldırıp ittirdi ve Yoongi'yi yan çevirdi. Yoongi ağzından çıkan tüm suyu kumlara boşalttı ve derin bir nefes alarak kafasını kuma geri koydu.

Herkesin şükür nefesleri duyulurken Jungkook midesinin iyice bulandığını hissetti ve denize doğru koştu. Çöktü ve dayanamayarak midesindeki fazlalıkları suya çıkartmaya başladı.

"Noluyor ya?" dedi Yoongi, yattığı yerden.

"Hyung, hepimizin ödünü kopardın, az daha seni kaybedecektik! Bir de kalkmış ne olduğunu soruyorsun." dedi Taehyung.

"Ben en son uyuyordum ya." dedi Yoongi ve ağrıyan başını tuttu.

Hoseok bunu duyunca içinde bulunduğu saçma duruma karşı güldü.

"Hadi bakalım koca adam, sanırım hepimizin yazlığa dönme vakti geldi." diyerek Yoongi'nin doğrulmasına yardımcı oldu.

"Ama önce kurtarıcına teşekkür et." diyerek Jungkook'u gösterdi Taehyung. Parmağının olduğu yere dikkatlice baktığında Jungkook'un suya doğru öksürdüğünü gördü ve şaşırarak ona doğru koştu.

Yoongi denize doğru döndü ve Taehyung'un rahatlatmaya çalıştığı yorgun tavşanla karşılaştı. Jungkook kumlara öksürüyor, sonra da karnını tutarak tükenmiş bir halde Taehyung'a sarılıyordu. Karamel saçlı, önünde oturan Jungkook'un ıslak saçlarını geriye yapıştırdı ve nefes almasına yardımcı oldu.

"Jungkook mu beni buraya getirdi?" dedi Yoongi.

"Evet. Hem de ta uzaktaki derin sulardan. Üstelik ona bunun çok tehlikeli olduğunu söylemiştim, ama beni dinlemedi." diye cevap verdi Hoseok.

Yoongi tekrar Jungkook'a baktı ve Taehyung'un bir koşu havlu alıp Jungkook'u sarışını izledi. Sonra da Taehyung ona sıkıca sarıldı, Jungkook da çenesini onun omzuna iyice yerleştirdi ve bir şeyler söyledi.

Sonunda arabalara binip yola koyulduklarında, herkes uyumak üzereydi. Jin bir arabaya, Jisoo bir arabaya geçmiş, yazlığa doğru sürüyorlardı, onlar tehlikeli deniz merasimi boyunca oturdukları için tek yorulmayan çift o ikisiydi. Jisoo'nun yanında Hoseok, arkalarında Taehyung ve Jungkook vardı. Diğer arabadaysa önde Namjoon, arkada Yoongi ve Jimin oturuyordu. Yoongi Jimin'in dizlerine yatmış, çoktan uykuya dalmıştı. Diğer herkes de onun gibi uyukluyordu.

🌼 Flower Boy 🌼Where stories live. Discover now