•1•

291 25 41
                                    

Merhaba ve hayatıma hoşgeldiniz. Benim adım Esin. 22 yaşımdayım ve şimdiden hayatımdan bıkmış şekildeyim. Neden mi? Size şöyle anlatayayım.

Annem hayatı boyunca Babama kendisi nasıl mükemmel bir ev hanımı olduğunu kanıtlayarak birbirinden güzel yemekler hazırlar ve her masaya oturduğumuz anda ise babamdan hep iltifat beklermiş gibi bakar.

Aldığında ise dünyalar onun olurdu ve bende ağızımda olan kusmuğumu yutuyordum.

Babam doktorluk yapıyor. Çoğu zaman hastanede ve Evde oldu mu Annemle birlikte bana layık Eş bakıyorlardı.

Ne kadar güzel bir Ailenin içerisindeyim dimi? Onlar konuşurken bende kitaplarımı okuyordum çünkü ne dersem diyim dinlemezlerdi. Babam Evde yokken de Annem beni döverdi.

Şu an odamdayım ve bugün için ne giyiceğimi hazırlıyorum. Annemin mutfak işlerinden nasıl olduysa artık kaçmayı başarmıştım.

Ne giyeceğime gelirsek eğer. Sadece yarım kol ve dize kadar uzun, önü kapalı elbiselerim vardı. Neymiş? Kızlar hanımefendiliğini bilip ve evlendiklerinde kocalarına ev hanımlık yaparlar.

Aslında okuduğum kitaplarda kadınların hep böyle olmadığını biliyordum. Ne oldu da bu hale düştük?

Nasıl oldu da Erkekler ne isterlerse onların istediklerini yapıyoruz ve bize sıra geldi mi unutuluyoruz?

"Esin! Nerede kaldın sen! Hadi daha bir sürü yemek yapacağız! Akşama Görücü geliyor!"

Beni öldürür müsünüz lütfen?

"Sana seçtiğim Elbiseyi giyin ve gel! Saçlarını da topla!"

Tamam Matmazel tamam! Anladık seni. Benim geleceğimi değil kendinizi düşünüyorsunuz.

Elbisemi giyinip saçlarımı topladım ve sahte bir tebessüm ile aşağı indim.

"Nihayet gelebildin Esin." diyip beni süzdü.

"Ne bu? Saçlarını taramak bile mi istemedin?"

Sadece gözlerimi devirdim. "Bir daha yap o hareketi de gör ne olacak! Hade Tavuk pişirmemde yardım et! Daha ütü sırada var!"

Birkaç saat sonra her şeyi bitirmiştik. Annem bana son kez her şey nasıl yapılır diye gösterdi ve bana sorular bile sormuştu. Kendimi bir sınavın içinde gibi hissediyordum.

"İşler bitti. Git odana ve saçını düzelt! Babanla müstakbel kocan geldi mi biz rezil olmayalım böyle bir kıza sahip olduğumuz için!"

Derin bir nefes almıştım. Gözlerinin içinden ateş fışkırıyordu ve kaşları çatıktı. "Anne." diyip yine nefes aldım.

"Neden biz Evden dışarı pek çıkmıyoruz? Neden Erkeklerin her dediğini yapmalıyız? Neden özgür değil-" lafımı daha bitirmeden sert bir tokat yiyip yere baktım.

Gözlerim doluyordu ama onun karşısında ağlamayacaktım. O gün bugün değil!

"Aklını buna yoracağına ev hanımlılığına yorsaydın şimdiye evli ve hamile olurdun! Git odana gözüm görmesin seni!"

Hızlıca odama gidip yatağıma atladım ve bir müddet ağladım. Yüzümü yastığımdan kaldırdığımda ise daha okumaya bitiremediğim kitapla karşı karşıyaydım.

Yatağımdan kalkıp yüzümü yıkadım. Saçlarımı tarayıp ördüm ve kitabımı okudum. Babamın onunla ne zaman geleceğini bilmiyordum. Müstakbel eşimle birlikte yemek yiyeceğimizi biliyordum.

Kapının zili çalıyordu. Yerimden kalkıp camdan bakmıştım. Babamın arkasında uzun boylu genç biri vardı. Kısacası Kocam.

Yavaşça aşağı inip onları izledim. Annem Babamın ve onun ceketlerini alıp asıyordu.

Cesur. •Ara verildi•Where stories live. Discover now