Truke (Takas)

269 33 188
                                    

Yeni bir bölümden kucak dolusu merhabalar :) 

Umuyorum yine sizleri dünyanın karmaşasından kısa süreli de olsa koparıp bambaşka diyarlara sürüklemeyi başarabilirim. Yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum ve lütfen gördüğünüz hataları bildirmekten çekinmeyin. Her türlü desteğiniz çok makbule geçer. Ayrıca minik yıldızlar için çok teşekkürler. :)  

İyi eğlenceler.

Medya: Qua

Bölüm 4

Hasta yatağında solgun bir suratla yarı oturan Qua, tüm huysuzluğuyla yanı başına çökmüş elindeki kırmızı renkli ve tatlı karışımı içirmeye çalışan Cair'e söyleniyordu.

"Beni yaşadığıma pişman etmek mi niyetin? Çok beğeniyorsan sen iç!"

"Çocuk gibi davranmayı bırak da iç şunu."

Adamın her zamanki alaycılığından uzak azar yüklü homurtusuyla kirpiklerini birkaç kez kırpıştıran Qua odadaki ziyaretçilerine hızla göz gezdirdi. Her ne kadar rahatlamış görünseler de yüzlerindeki yorgun ifade geceyi nasıl geçirdiklerini, kadın için endişelendiklerini açıkça anlatıyordu. Onu gerçekten kaybettiklerini düşünmüş olmalıydılar. Cair'in elindeki bardağı çekip alırken hiçbirinin yüzüne bakmaksızın "Sizi endişelendirdiğim için üzgünüm..." diye mırıldandı.

Tano sargılarına rağmen tok sesiyle odanın duvarlarını titreten dolu dolu bir kahkaha attı. "Bugünü göreceğim aklımın ucundan geçmezdi."

İri yarı adamın neşesi tüm odaya yayılarak adamlarının yüzlerini aydınlatırken onları sessizce dikildiği köşeden izleyen Kaane ise düşünceliydi. Korucunun yanına yaklaşan Olin biraz eğilerek durumunu sorgularcasına genç adama baktı.

Elini adamın omzuna koyan Kaane dilsiz arkadaşının endişelerini dindirebilmek için belli belirsiz gülümsedi. "Merak edilecek bir şey yok. Sadece kafama takılan ufak tefek meseleler."

Ancak Korucunun düşünceli halini fark eden sadece Olin değildi. "Eminim ufak tefek meselelerdir. Neredeyse ölmediğime üzüldüğünü düşüneceğim." Yattığı yerden söylenen Qua'nın bitkin yüzünde alaycı bir sırıtış hızla belirip kayboldu.

Teslimiyetle ellerini kaldıran Kaane "Pekâlâ, Qua ve Tano bugün dinlenmenizi istiyorum," dedikten sonra itirazlar başlamadan önce aceleyle ekledi. "Ve bu bir rica değil. Size gelince..." Dikkatini diğerlerine çeviren genç adam kısa bir an duraksadı. "Sizin yakın çevredeki adamlarınızla görüşmenizi istiyorum. Bu suikastçı grup hakkında bilgisi olan var mı öğrenelim. Fısıltılı Kayaları seçtiklerine göre mutlaka bölgeyi bilen birilerinden yardım almış olmalılar. Kullandıkları zehir hakkında, Manu, neler öğrenebileceksin bir bak. Son olarak Cair bana Tapınağın Hanımını bulmanı istiyorum. Onunla görüşmem gerek."

Görevlerini alır almaz katı bir ciddiyete bürünen adamlar belli belirsiz selamlar verip odayı terk ettikten sonra Qua ağır adımlarla yatağına yanaşan Kaane'i izlerken konuştu. "Ufak bir hasta ziyaretini bile nasıl dağıtacağını gerçekten iyi biliyorsun."

"Dinlenmen gerek. Eğer bıraksam akşama kadar başından ayrılmazlardı. Ölümden döndüğünü söylerken durumunu abartmıyoruz."

Qua cesur bir ifadeyle çenesini kaldırdığında Kaane'in üzerinden ayrılmayan bakışları gururluydu. "Elde edebileceğim en onurlu ölümlerden biri olurdu."

Hafifçe gülümseyen Kaane kadına daha yakından bakmak istercesine eğildi. "Onurunla yaşamanı tercih ederim. Ama söylesene gerçekten nasıl hissediyorsun?"

Saklı Yıldızın SeçilmişiWhere stories live. Discover now