Raenne (Zanlı)

73 11 67
                                    


Medya: İrma


Hepinize merhabalar :)

Nihayet yeni bölümlere ulaştık. Elimden geldiğince aksatmamaya çalışarak haftada bir olmak üzere bölüm yayınlamaya devam edeceğim. Bana şans dileyin ilham perilerim ansızın ortadan kaybolmasın. Umuyorum çok eğleneceğiz.

Bihter ❤❤❤


Bölüm 12

Tüm geceyi yere serili şiltenin üzerinde, ortaya atılmış bir kütük misali kaskatı geçiren Elda, gözünü bile kırpmamıştı. Takdim töreninin ardından tapınağın hanımı, yaşlı Gaya'nın endişelerinin nedenini anlamış, geri dönülemez bir hata yaptığının farkına varmıştı. Ne olacaktı? Her gün eli yüreğinde Kaane'in ortaya çıkmasını ya da huzuruna çağırtmasını mı bekleyecekti? Kendi ayağıyla girdiği bu tuzakta genç korucudan, o izin vermediği sürece, kaçıp saklanabileceği hiçbir yer yoktu.

Derin bir iç çekişle gözlerini kapadığı an Kaane'in kollarına yığıldığını ya da hançeri almak için platformdan inip yanına doğru geldiğini görüyordu. Nihayet daha fazla dayanamayarak yattığı yerde doğrulduğunda zihnini yaşadıklarından uzaklaştırıp benliğini Luinil'in sakinliğine teslim etmeye çabaladı. Sabahın soluk griliği odasına sızmaya başladığında içinde kopan fırtınayı dindirmeyi başaramamış olsa da zayıfladığını hissedebiliyordu. Güçlü olmak zorundaydı. O, Saklı Yıldız'ın seçilmişi, Luinil'in dokunduğuydu. Üstelik Kaane yıllar önce verdiği sözü tutmaya zahmet etmemişken şimdi bu ısrarının tek nedeni konumunu sağlama alacağı süreç içerisinde güvenebileceği ve yeteneğini kanıtlamış kişileri yakında tutmak istemesi olmalıydı. Elda, aslında kendi kalbindeki zayıflığı gördüğü için olanlardan ürktüğünü itiraf ettiğinde rahatladığını hissetti. Korucu elbette genç kadının peşine düşüp, onu zor durumlara sokmaya çalışmayacaktı. Bu sadece anlamsız bir vakit kaybı olurdu. Kararlılıkla başını sallayan genç kadın ayağa kalkıp yatağını topladıktan sonra yüzünü yıkayıp, hazırlandı. İçinde bulunduğu zamanı odasında oturarak geçirmesi gerekmiyordu. En iyi yaptığı işe devam edecek, şifalı karışımlar hazırlayıp, ihtiyacı olan hastalarla ilgilenecekti.

***

Kapısı çalınmaksızın ardına kadar kaydığında Vesta'nın odasına giren Nora, eteklerinin peşinden ayrılmayan muhafızlarına dışarıda beklemeleri için sadece sessiz bir bakış atmakla yetindi. Başını saygıyla eğen adamlardan biri kapıyı yerine sürene kadar kıpırtısız kalan kadının duruşu dik, yüzü ifadesizdi.

Ağlamaktan kızararak şişmiş gözlerini dizlerinde duran yumruklarından ayırmayan Vesta'nın yüzü kireç beyazı kesilmişti. Yalnız kaldıklarında genç kadına doğru bir adım atan Nora yumuşak bir sesle "Yıldızların Babası aşkına, çok korkmuş olmalısın," dediğinde Vesta'nın boğazından engelleyemediği hafif hıçkırığı yükseldi.

Genç kadının yanına çöken Nora bir kolunu omuzlarına doladığı Vesta'nın yüzünü görebilmek için eliyle çenesini tutup kaldırdı. "Merak etme, Vera bana her şeyi anlattı. Seni bu oyuna alet edenlerin cezasını çekeceklerine söz veriyorum."

Başını hafifçe sallayan Vesta, kendisini tıpkı yanaklarından yuvarlanmaya devam eden yaşlara engel olamadığı gibi kardeşinin yaptıklarını durdurmaktan da aciz hissediyordu.

Odanın dışından gelen seslerle ayağa kalkan Nora taştan bir duvar kadar katı kılıfına bürünürken "İçeri getirin," diye buyurdu.

Muhafızların kollarından sürüklediği genç kız, Saklı Yıldız Tapınağından İrma'ydı. Kabaca evin Hanımının ayakları dibine bırakılan kızın yalvaran bakışları Vesta'yı buldu. "Lütfen Hanımım bana yardım edin. Size sadece dinlendirici bir bitki çayı yapmayı öğretmiştim." İri gözlerini Nora'ya çevirip sızlandı. "Ben zehirden anlamam. Kai şahidimdir asla Korucumuza zarar verecek bir şey yapmam."

Saklı Yıldızın SeçilmişiWhere stories live. Discover now