12.Bölüm

244 17 4
                                    

Taehyung, şüpheyle kapının arkasına yöneldiğinde elimle onu geri salona yönlendirdim. ''Ne sesi? Dı..dışarıdan gelmiştir. '' dediğimde ''Ama duydum, çok yakını-'' diyerek bana duyduğu sesi ispatlamaya çalışıyordu. Hemen sözünü kesip konuyu değiştirdim. ''Neyse ne! Bir şeyler içer misin? ''

''Bu saatte mi? ''

''Misafirimsin ne de olsa! Sormasam olmazdı.'' dedim ve gülümsedim. O da biraz düşünür gibi yaptı ve konuşmaya başladı. ''Aslında... madem senin evinde kalacağım. Bu günü sadece uyuyarak geçirmek istemem. Hem... sana olan hislerimi de biliyorsun. Bu günü kesinlikle uyuyarak ziyan edemem. Sabahlamaya ne dersin? ''

Ah, hadi ama! Bedenim uykusuz kalmaya alışık değil ki! Off... Ama karşımda duran ve tüm samimiyetiyle benimle vakit geçirmek isteyen adamı da geri çeviremezdim. '' Olur, sabahlayalım. O zaman... Sen koltukları aç ben de içecek ve yiyecek bir şeyler hazırlayıp geliyorum. '' dediğimde bana sarıldı. Garip duygular...Garip duygularımı bir kenara bırakıp Sehun'u evden çıkarmam gerekiyordu. Taehyung'dan ayrılıp mutfağa gittim. Sehun'u kolundan hızlıca çekiştirdim ve kapıya götürdüm. Kapıdan çıkardığımda bir şey diyecekti ama ben o an ki stresle kapıyı suratına çarptım. Rahatlamıştım. O sırada Taehyung içeriden '' Biri mi geldi? Yoksa Kook mu? '' diye bağırdığında ''Yok, kimse gelmedi! Kapıyı kapatmayı unutmuşum da! '' dedim.

Mutfağa geri gidip kola,cips ve tatlı tarzı şeyler hazırladım. Mutfak alışverişimin zamanı da gelmişti . Çünkü yiyeceklerim her geçen gün on kişi yemiş gibi azalıyordu.

Salona gittiğimde Taehyung, televizyonda film bulmaya çalışıyordu. Elimdeki yiyecekleri yanına koyduktan sonra raftaki filmlere uzandım. ''Al bakalım. Bunları yeni aldım ve daha izlemedim. Beraber izleyebiliriz. '' diyerek uzattığım filmlere baktı ve gülümsedi. Onu mutlu etmek istiyordum. Çünkü o, artık zor zamanlarımda sığınacağım tek insandı.

Açmış olduğu koltuklar için örtü, yastık ve yorgan almaya, odama gittim. Koltukların üzerine güzelce sererken bana bakıyordu. ''Bugün sabahlayacağımıza göre.. aynı odada kalacağız. '' dediğimde sevinçle kendini televizyonun karşısındaki koltuğa attı. ''Bu koltukta ben yatacağım! ''

''Ya ama televizyonun karşısında, bu haksızlık! '' dedim yalandan mızmızlanarak. Önce dediğime güldü sonra ciddi bir şekilde bana baktı. '' Şey... Min, film bitene kadar.. beraber yani yan yana izlesek? Tabi istersen. '' deyip gözlerini kaçırdı. Aklıma Jungkook'la beraber film izlediğimiz geldi (!) Daha doğrusu ben onu, o ise filmi izliyordu. Ama olsun sonuç olarak yan yanaydık. Bunları düşünürken gidip pijamalarımı giydim.

Salona geldiğimde benden cevap bekleyen Taehyung'a ne diyecektim? Onu kırmak istemiyordum ama ümitlendirmek de istemiyordum. ''Anladım, istemiyorsun. '' dediğinde aniden kafamı sağa sola salladım. '' Yana kayın, Bay Tae. '' Güldü ve yana kaydı. Filmi açtığımızda yiyecekleri de önümüze çektik. Seçtiği film romantik-komediydi. Ben, bu filmi nasıl aldım diye düşünürken o baya eğleniyordu. Bir anda arkamızdaki yorganla ikimizi sardığında kaskatı kesildim ve utandım. O ise kıkırdayıp film izlemeye devam ediyordu. Yaklaşık iki saatin sonunda göz kapaklarımı tutmakta zorlanıyordum. Uykusuzluğa alışık olmayan vücudum kendini bırakacağı sırada omzumdaki ağırlıkla başımı yana çevirdim. Taehyung... Omzuma başını koymuş uyuyordu. Nefesini yüzümde hissettiğim an önüme döndüm. Yine garip duygular sarmıştı bedenimi. Neler oluyordu bana böyle? Etkisine mi alıyordu beni? Kalbim neden hızlı atıyordu? İkisinden etkilenmem ne kadar normal? Hayır, hayır Taehyung'dan hoşlanmıyorum! Kalbim hem Jungkook'a hem de Taehyung'a atamaz! Ah ama neden çok güzel uyuyor?

Mırıldanıyordu. ''Min..Sa..sanırım..uykum var. ''

''Fark ettim. Hm..o zaman uzan sen. '' dedim ve başını omzumdan yavaşça kaldırdım. Ayağa kalkıp yatmasına yardım ettiğimde gülümsedi. ''Bir daha ki.. sefere.. sabahlarız Min-ah. ''

ÜST KOMŞUM Where stories live. Discover now