"Ne dedin sen?" dedi dehşete düşercesine. Sinirden kulakları yavaşça kızarmaya başlamıştı ve korkmama rağmen korkusuz gibi durmaya çalışıyordum. "Kişilik bozukluğu mu? Sende olmasın o şeyden?"
Histerik bir kahkaha attım. "Her kötü davranışına boyun eğdiğim için mi böyle konuşuyorsun?"
"Kötü davranış mı?" Yumruk yaptığı elini az önceki düğmeye vurup ışıkları kapattığında korkuyla olduğum yerde çivilendim. "Mira, ne zaman sana kötü davrandım?"
"Işığı açar mısın?" diye söylendim titrek sesimle.
"Mira, sana ne zaman kötü davrandım?" diye sorusunu yinelediğinde çığlık attım.
"Ne zamandır benimle konuşmadığının farkında mısın? Benimle yakınlaşıp ardından uzaklaşıyorsun ve hiçbir şey anlatmıyorsun, kendinin aklımdan çıkmamasını istiyorsun ama ben sana karşı hiçbir şey yapmıyorum. Şimdi korkumu bile bile lanet ışığı söndürüyorsun ve neden bunları yaptığın hakkında en ufak bir fikrim bile yok!"
Dediklerimi sindirmeyi başardığında yumuşar sanıyordum fakat gözlerindeki sinir daha da belirginleşmişti ve sanki bu odadan sağ çıkamayacak gibi hissediyordum. Karşımda duran bu kişi benim sevdiğim kişiden çok uzaktı.
"Aklımı karıştıran sensin, asıl sen bana kötü davranıyorsun ama hiçbir şeyden haberin yok!"
"Neyden bahsediyorsun sen?" diye sesimi yükseltmeye devam ettim. "Sadece susup tüm yaptığın şeylere göz yumuyorum, kötü davranan ben miyim?"
"Arkadaşımken birdenbire her şeyi bitirdin Mira, aptal itiraf notundan sonra tanımadığım biriyle çıkmaya başladım ve sen bir kez olsun bana nasıl hissettiğimi sormadın. Triplerini fark etmediğimi mi sanıyorsun? Her şey yüzünden belli oluyor ama bir bakıyorum benden daha da uzaklaşıp başka biriyle gizlice çıkıyorsun. Aramızı en başında açan sendin, ben değil."
Ağzım açık bir şekilde dediklerini yeniden içimden tekrarlayıp durdum.
"Neden bana hiçbir şey anlatmıyorsun anlamıyorum."
Başını iki yana sallayıp elini ensesine götürdüğünde ne kadar harika gözüktüğünü O'na söylemek istesem de çenemi kapalı tuttum. "Bu daha da kötü!"
"Neden kötü olsun? Sen benim en iyi-"
Sesli bir şekilde nefesini verdiğinde sustum. "Biz arkadaş değiliz Mira, bunu şu kafana sok," dedi yaklaşıp ellerini omzuma yerleştirmeden önce. "Senin değerin benim için bu kadar az değil. Bir başkasıyla benden daha yakın olman sinirimi bozuyor."
Gittikçe kızaran yanaklarımı görmediği için şükrettim. Ne demek istiyordu?
"Ben farklıyım, anladın mı? Ben Park Jimin'im, ben senin hoşl-" Gözlerini büyütüp öksürdükten sonra anlamsız bakan gözlerimden bakışlarını çevirip tavana baktı. "Ben senin arkadaşın değilim, dostunum Mira."
Dudağımı dişleyip dediği şeyleri süzgecimden geçirdikten sonra sıkkın bir şekilde omzumda duran ellerini aşağı indirdim. Bakışları yeniden beni bulduğunda O'nu tekrar ettim. "Biz dostuz."
Birkaç saniyeliğine bana yeniden baktığında gözlerinin dolup dolmadığını anlamak üzereydim ki belimden tutup beni kendisine çekip sıkıca sarılmıştı. Sağ eli saçımda hafifçe gezerken sol eli ise belimde durmuş tüm vücudumu bir yangına mahkum etmişti.
Ne yapıyordu?
К сожалению, это изображение не соответствует нашим правилам. Чтобы продолжить публикацию, пожалуйста, удалите изображение или загрузите другое.
"Aramızı düzelteceğim," diye mırıldanmıştı kendi kendisine. "Söz veriyorum."
Park Jimin'in kendi kendine farklı modlara girmesini hiçbir zaman anlayamayacaktım.
+
merhabalar, sonunda sınavım bitti uzun oldu ama geri döndüm yeey
geç gelen bölüm için çooook özür dilerim bu arada bir fikrim var ilginizi çeker mi bilmiyorum ben yine de söyleyim:::::::: yeni bi kakaotalk hesabı açtım ve bi grup oluşturalım istiyorum iki lafın belini kırarız falan? xd
sizi seviyorum, gruba gelmek isterseniz lütfen id'niz ile birlikte yazın, belli bir sayıya ulaşırsak açarım falan belki
-poNyo
К сожалению, это изображение не соответствует нашим правилам. Чтобы продолжить публикацию, пожалуйста, удалите изображение или загрузите другое.
