Supernatural / New Home

* 8.Bölüm * Bobby ve Harvelle'ler !

Bölüm geciktiği için üzgünüm.Ancak dayım rahatsızlanmıştı.Hastanedeydi.Tekrardan özür dilerim.Umarım beğenirsiniz. :)

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Ayrıldığımızda gülümsedim.Birbirimizin gözlerine bakıyorduk.Bir şey diyemiyordum.Neyse ki benden önce konuşarak durumu kurtardı."Hadi içeri girelim.Hava soğuk. " dedi.Ardından kolunu omzuma attı ve yürümeye başladık.

Ertesi sabah uyandığımda yüzümde silemediğim bir gülümseme vardı.Kalktım ve duşa girdim.Üstümüm giyindikten ve saçlarımı kuruluduktan sonra aşağıya indim.Henüz kimse uyanmamıştı.Buzdolabını açtım. Neredeyse biradan başka bir şey yoktu.Bir kağıda " Alışverişe gidiyorum " yazıp yapıştırdıktan sonra çantamı aldım ve dışarı çıktım.

Eve geldiğimde Dean ve Sam uyanmıştı.Dean televizyon izliyordu.Sam ise telefonda konuşuyordu.Gidip Dean'in yanına oturdum." Günaydın " diyerek saçımı öptü.Gülümsedim.O sırada Sam gelip tekli koltuğa oturdu. " Ne yani siz şimdi çıkıyor gibi bir şeymisiniz ? " diye sordu.Ben gülümsemekle yetinirken Dean , " Kapa çeneni ! " dedi.Ardından " Bu arada kimle konuşuyordun ? " diye ekledi. " Bobby ile.Ella , Bobby ile tanışmaya hazırmısın ? "

Bir kaç saatlik yolculuğun ardından araba mezarlığı gibi bir yere geldik.Bu çöplükte ne işimiz var ? diye sormak istesemde saygısızlık etmemek için sormuyordum.

Eski arabalardan oluşmuş alanı geçtikten sonra eskimiş bir evin önünde durduk.Arabadan indik ve kapıya doğru yürüdük.Zaten kısaydım ancak Sam ve Dean'e göre çok kısaydım.İkisi kapının önündeydi.Ve ben arkalarındaydım.Kapının açılma sesinin duydum.İkisinin omzularının aralığından görebildiğim kadarıyla sadece bir şappka geldi.Tok bir ses " Gerzekler . " dedi.Sam , " Sanada merhaba Bobby. " dedi." Her neyse.Şimdi şurdan çekilin. " dediğinde ikiside eve girdi.Şapkasının altından fışkıran saçları ve kırışmış yüzüyle Bobby karşımda duruyordu. Elimi uzatırken " Merhaba ben Ella. " dedim.Elimi sıktı. " Bobby. "

İçeri girdiğimizde Sam ve Dean koltukta oturmuş nasıl bu kadar çabuk bulduklarını bilmediğim biralarını içiyorlardı.Tekli koltuğa oturdum.Bobby onların babası gibiydi ve bilirsiniz işte , aile ile tanışam işleri ... Bobby de diğer koltuğa oturduğunda , " Söyle bakalımElla , bu gerzekler seni ne kadar zamanda delirtii ? " dediğinde birlikte güldük.

Bir kaç saat daha Bobby ile konuştuktan sonra telefon çaldı.Açıkçası hangisi olduğunu söylemekte zorlanıyordum çünkü yan yana duran yaklaşık 10 tane telefon vardı.

Bobby , telefonu açıp " Efendim ? " , " Ne ? " Dedikten sonra Dean ve Sam'de ayaklanmıştı.Bobby telefonu yerine koyduktan sonra bize döndü.

" Arayan Ellen'dı. " dedi. " Road House'a saldırmışlar. "

Konuşmadan 10 dakika sonra yola çıkmıştık.Harvelle'ları tanımıyordum ancak bir kaç kez Dean ve Sam bahsederken duymuştum.

1 saate yakın otobandayken Dean arabayı yavaşlattı ve otobandan saparak yan yola girdi.Bir kaç Dakika'nın ardından " Road House " yazan eski bir dükkan'ın önünde durdu.

İçeri girdiğimizde ben en arkadaydım.İçeride masa ve sandalyeler ayrıca bir de bar vardı.Barın arka tarafında sarışın bir kız vardı.Bar'ın sandalyelerinde sarışın kıza benzeyen ancak kahverengi saçlı biri oturuyordu.

Etraf savaş alanı gibiydi.Masalar ve sandalyeler yerdeydi.Ayrıca etrafta kırık cam , Şişeler ve bardak vardı.

Kahverengi saçlı kadın içeri girdiğimizde ayağa kalktı. " Hoşgeldiniz çocuklar. " dedi.Bir kaç baş sallaması ve el sıkışmasından sonra elindeki bardağı silen sarışın kız başıyla beni göstererek " Bu kim ? " Diye sordu.

Kahverengi saçlı kadın " Sanırım sen Ella olmalısın ? Bobby bahsetmişti. " diyerek Yanıma geldi ve elimi sıktı. " Ben Ellen bu da kızım Jo. " dedi. " Tanıştığımıza memnun oldum " dedim gülümseyerek.

Dean , " Burada ne oldu Ellen ? " Dedi. " İblisler.Bazı avcıların vücutlarını ele geçirip buraya geldiler.Neyseki barda olan bir kaç kişi buradaydı.Kolayca hallettik ancak burayı görüyorsunuz. "

Konuşmanın ardından etrafın toplanmasına yardım ettik.Dean ve Sam hala kullanılabilecek masa ve sandalyeleri yerleştiriyordu.Jo ve Bobby barı topluyordu.

Ben ve Ellen ise kırık parçaları dışarıya atıyorduk.

Dean ve Sam'i iş yaparken izlemek çok eğlenceliydi.Çünkü avdan geldiklerinde hep yorgun oluyorlardı ve ya uyuyor ya da televizyon izliyorlardı.Şimdi ise burada iş yapmaları komiğime gidiyordu.

Mola verdiğimizde Dean'in yanına oturdum. " İş yapmak gibi hünerleriniz olduğunu bilmiyordum çocuklar. " dedim ve kıkırdadım." Ha-Ha-Ha " dedi Dean.

Ellen , Bobby ve Jo işlerini bitirip yanımıza geldiğinde hepimiz bira içiyorduk.Hava kararmaya başlamıştı.

1 saate yakın bir süre oturup konuştuktan sonra kapı sert bir şekilde açıldı ve içeriye 3 kişi girdi.

Avcı gibi durmuyorlardı.Ortalarındaki sarışın erkek konuşmaya başladı. " Dean ve Sam Winchester.Bobby Singer.Tam da aradığımız yerdesiniz. "

Dean her zamanki hazır cevaplılığı ile " Evet buradayız.Ama bizi arayanları tanımayıda çok isteriz. "

Sağ taraftaki kızıl saçlı kadın konuştu. " Kuralları ihlal ettiniz.Bizden 3 Kişiyi öldürdünüz. " dedi.Ve en son sol tarafta kalan siyah saçlı erkek " Son bir kaç hafta içerisinde meleklerin zayıflığını bildiğiniz halde acımasızca bize saldırdınız.Bu savaş demektir. "

Tekrar ortadaki sarışın konuşmaya başladı. " Kendinizi hazırlayın. " dedikten sonra hafif bir ışıldayan oldu ve kayboldular.Gittikleri yerde bir kağıt parçası vardı.Dean , " Kahrolası melekler ! " Diye bağırdı.

Bobby alıp baktığında " Koordinata benziyor. " dedi.Ellen , " Jo.Kağıdı Ash'e götür. " dedi ve Jo kağıdı alıp daha önce fark etmediğim bir kapıdan içeri girdi.

O sırada Castiel birden yanımızda belirdi.Güçsüz gözüküyordu.Onu bir koltuğa oturttuk.

" Savaş olacak Dean.Son zamanlarda Yuriel , Kasoza ve Jivaz isimli üç melek öldürüldü. " dedi bitkin bir sesle.

" Peki bunun bizimle ne alakası var ? " Diye sordu Sam.

Castiel derin bir nefes verdi. " Ilk Meleğin vücuna saplanan bıçağa bir kağıt yapıştırılmıştı.Üstünde ' Dean Winchester ' yazoyordu.İkincisinde ' Sam Winchester ' ve üçüncüsünde ise ' Bobby Singer ' yazıyordu. " dedi.

" Aman Tanrım. " diye fısıldadım. " Son Günler'de bunu araştırıyordum.Melekler sizin yaptığınızı düşünüyor.Onlarla konuşmaya çalıştım.Ancak çoğu melek Metatron'un çalıntı öz hakkındaki konuşması yüzünden bana güvenmiyor. " dedi.

" Bu arada Metatron'un arayışı nasıl gidiyor çocuklar ? " Diye sordu Ellen.Pek fazla bilgi sahibi değildim ancak bildiğim kadarıyla Metatron kayıpmış.Hiç bir yerde görülmemiş.Dean ve Sam onu ararken normal avlamada gidiyorlardı.

Kapı açıldı ve önce Jo çıktı.Daha sonra uzun saçlı be kolları yırtık kareli gömlek giyen bir adam elinde kağıdı sallayarak çıktı.

" 215 Braely Caddesi.Numara 37. " dedi.Dean ve Sam ' e " Selam çocuklar " dedikten sonra bana döndü. " Sen Ella olmalısın. " dedi. " Ben Ash.Bu arada tebrikler. " dedi.

Ona şaşırmış bir yüz ifadesi ile baktım. " Ne için ? " Diye sordum. " Vizelerin için.Hepsini vermişsin.Final'de iyi şanslar. " dedi ve arkasını dönüp o odaya girip kapıyı kapattı.

Kapı kapanır kapanmaz Castiel yere düştü ve başını tutmaya başladı.Bir kaç Dakika'nın ardından yere uzandı.Başını tutmayı bırakmıştı.

Zorla nefes alarak konuştu. " Melek radyosu " dedi. " Az önce bir melek daha öldürülmüş " diyerek nefes aldı " Üstündeki kağıtta Ella Parker yazıyormuş. " .

----------------------------------------------------------------------------------------------------------

Selamm.Yeni kapak nasıl olmuş ? Ben yaptım.Ve hiiç güzel değil yani kapak yapmayı bilen ya da yapabilen birini tanıyan biri varsa bana mesaj atarsa ya da buraya yorum olarak yazarsa çok güzel olur. :)