"Evet gençler şimdi odağınızı bana veriyorsunuz"

"Sen varken benim odağım nerede olabilir ki?"

Bunu kısık sesle söylemiştim. Sadece Jesy duymuştu. Bana kinayeli bir şekilde gülümseyip önüne döndü.

"Bugün iyi günümdeyim. O yüzden sizi boş bırakmaya karar verdim. Ama  çok ses olursa direkt yeni konuya başlarım" dedi uyarıcı sesiyle.

Herkes sevinçle Bayan Edwards'ı alkışlıyordu. Bu okulda onun lakabı 'hocaların kraliçesiydi'. Bize gülümseyip kendi masasına oturdu. Anlaşılan bugün baya mutluydu. Onun mutlu olması beni de mutlu etmişti.

Lauren arkasını dönüp bize baktı.

"Bir şeyler mi yapsak?" diye sordu kaşlarını havaya kaldırarak.

"Ben zaten yapıyorum Laur"

"Ne yapıyorsun ki?"

"Bu hayattaki en önemli işi. Yani Perrie Louise Edwards'ı izliyorum"

"Cidden baya güzel öğretmen ve diğerlerine göre oldukça genç"

"Yavşama lan olum o senin yengen yengen" diyip kafasına bir tane patlattım.

Kafasını tutarak çemkirmeye başlamıştı.

"Ne vuruyorsun ya? Acıttın"

"Ya of tamam kavga etmeyin. Hadi doğruluk mu cesaretlik mi oynayalım" dedi hararetle Jesy.

Onu onaylayınca çantasındaki şişeyi çıkardık. Lauren'ın yanı boş olduğundan bir kişi daha çağırmaya karar vermiştik. İki sıra ötemizde oturan Dinah'a seslendim.

"Dinah gel buraya"

Sanki bunu bekliyormuş gibi hızlıca yanımıza gelmişti. Dinah da yakın arkadaşlarımızdan biriydi. Bayan Edwards'a olan aşkımı o da biliyordu.

"D c mi oynuyoruz?" diye sordu ellerini çırparak.

"Yok şişe çıkardığımıza göre kulaktan kulağa oynayacağız" dedi alayla Jesy.

"Dalga geçme be"

Onlara gözlerimi devirip şişeyi elime aldım.

"Uç kısmı soru popo tarafı cevap" diyip çevirdim şişeyi.

Uç kısmı Dinah'a gelmişti ve Jesy'e soruyordu.

"Doğruluk" dedi Jesy Dinah daha sormadan.

Dinah kafasını sallayıp bir süre düşündü. Hınzır bir şekilde gülümsedi.

"Hiç üçlü yapmış mıydın?"

"Yapmamıştım ama sen ben Lauren deneyebiliriz" diyip göz kırptı.

"Hey Jade'i niye almadın?"

"Çünkü o Perrie'yi aldatmaz Lau. 3 yıldır bir ilişkisi yok bu yüzden"

Lauren kafasını salladı. Jesy şişeyi alıp çevirdi. Bu sefer sorma sırası bendeydi. Lauren'a soruyordum.

"Doğruluk"

"Son günlerde epey dalgınsın. Birisini düşündüğün çok belli. Kime aşıksın Lauren?"

Sorduğum soruyla beraber Lauren'ın zümrüt gözleri irileşmişti.

"Sakın inkar etmeye kalkma gözlerin çok belli ediyor"

"Pekala inkar etmeyeceğim. Evet birine aşığım"

"Kim o kişi Laur?" diye atladı ortaya heyecanla Dinah.

"Camila'ya aşığım ben" dedi kısık bir sesle.

Gözleri Camila'ya kaymıştı. Camila da bizimle aynı sınıftaydı. Çok iletişimimiz yoktu ama tatlı bir kızdı.

"Oooo kap şu kızı dostum" diye gaz verdi Jesy.

"Kapacağım şimdi ben seni. Sanki maç yapıyorum da topu kap dermiş gibi söylüyor"

"Gaz vermeye de gelmiyor orospuya"

"Susun tamam. Çevir artık Lauren" dedi Dinah.

Çevirdiğinde soru kısmı Dinah'a cevap kısmı bana gelmişti.

"Kuralı biliyorsun Jadey. 2 doğruluktan sonra 1 cesaret olmalı"

"Of doğru. Tamam hadi söyle ne yapmam gerekiyor?"

Bir süre düşündü. Sonra Jesy ve Laurenla bakıştı. Üçü de aynı sinsi gülümsemeyle bana döndü.

"O pis aklınızdan neler geçiyor sürtükler?" diye sordum korkuyla.

"Bayan Edwards'ın yanağından öpeceksin Jade"

"Ne? Hayır asla olmaz. Bunu aklınızdan çıkarın"

Hepsi itiraz dolu sesler çıkarmıştı. Çok sesten dolayı Bayan Edwards yanımıza gelmişti.

"Noluyor kızlar?" diye sordu çekici gülümsemesiyle.

Tam benim dibimde durduğu için kokusu burnuma kadar geliyordu. Kokusunu içime çekmek için derin derin nefes alıyordum. Kokusu beni bayıltacak cinstendi.

"Doğruluk mu cesaretlik mi oynuyorduk Bayan Edwards. Ama Jade mızıkçılık yapıyor. Söylediğimiz şeyi yapmıyor" dedi Jesy olayı anlatarak.

Ona en ölümcül bakışımdan atmıştı. Bayan Edwards bana dönerek gülümsemişti. Ah Tanrım lütfen şu an canımı al. Kalbim bu kadarını kaldırmıyor.

"Neden yapmıyorsun Jade?"

Titrekçe nefes alıp cevap verdim.

"Çünkü yapmamam gereken bir şey Bayan Edwards"

Kalbim haddinden daha hızlı atıyordu. Bana olan bu yakınlığı beni öldürüyordu.

"Hadi yapabilirsin Jade. Mızıkçı olma"

Beni gaza getiriyordu. Acaba yaptıktan sonra da aynı şekilde yaklaşacak mıydı?

"Pekala yapıyorum o zaman Bayan Edwards"

Jesy, Lauren ve Dinah heyecanla bana bakıyorlardı. Yavaşça ayağa kalktım. Bayan Edwards ile aynı boyda olduğumuzdan tam karşı karşıyaydık. Kalbim biraz daha hızlı atmaya devam ederse kalp krizi geçirecektim kesinlikle. Yavaşça yanağına yaklaşıp minik bir öpücük kondurdum. Gözlerimi korkuyla kapatıp geri yerime oturdum. Bir süre sonra omzumda bir el hissetmiştim. Yavaşça gözlerimi açtım.

"Ah yapamayacağın şey bu muydu Jade? Kolay bir şeymiş bu"

"Yani kızmadınız mı?"

"Hayır neden kızayım? Benim yanağımdan öptün diye seni dövecek değilim" diyip kıkırdadı. Sonrasında saçlarımı okşayarak yanımızdan ayrıldı.

Ben ise şoktan küçük dilimi yutmuştum. Cidden az önce ben Bayan Edwards'ı öpmüş müydüm?

"Sikeyim ben Bayan Edwards'ı öptüm"

Bunu kısık bir sesle söylemiştim. İçimden çığlık atmak geliyordu. Hepsi gülerek omzuma vuruyordu.

"Hepsi benim sayemde. Yat kalk bana dua et" dedi böbürlenerek Dinah.

"Dinah sen benim bestimsin" diyip kollarına atladım.

"Pis sürtük hemen bizi unuttu" dedi Jesy sitem ederek.

Ben ise onu umursamayacak kadar rüyalar alemindeydim. Ben Jade Amelia Thirlwall 3 yıldır aşık olduğum matematik öğretmenimiz Perrie Louise Edwards'ı öpmüştüm.

math teacher | jerrieWhere stories live. Discover now