Kelebek Etkisi

2.2K 159 9
                                    

Kelebek etkisi, bir sistemin başlangıç verilerindeki küçük değişikliklerin büyük ve öngörülemez sonuçlar doğurabilmesine verilen addır. Sistemi benim hayatım olarak düşünün, başlangıç verilerindeki küçük değişiklikler gereğinden fazla alkol almam olsun ve yaşadığım büyük ve öngörülemez sonuçlar da Derin'in onu aldattığımı düşünerek beni terk etmesi olsun.

Ne anlatmaya çalıştığımı anladınız mı? Başa alalım.

Gereğinden fazla alkollü bir şekilde Derin'in yanından kalkıp ona bir şeyler söyledim ve merdivenlerde düşmemeye dikkat ederek yukarı çıktım. Odamızın içi karanlıktı, zaten ışığı açmaya da hiç niyetlenmemiştim çünkü bu kadar alkollüyken ışığı açarsam cehennem azabını kucaklamam gerekirdi.

Sendeleyerek odanın içindeki banyoya girdim. Amacım soğuk bir duş alıp ayılmaktı ama görüyorsunuz ya insanlar sarhoş olduğunda kafalarındaki şeyi yapmazlar. Kafaları başka bir komut verirken kanlarındaki alkol oranı vücutlarını ele geçirir. Mesela ben soğuk bir duş için soyunurken aslında sıcak bir duşta bulmuştum kendimi ve sıcak su kendimi daha da sarhoş hissetmemi sağlamıştı. Giyinmeyi gereksiz görerek karanlıkta gözlerimi kıstım ve yatakta yatan silüeti gördüm.

Derin ardımdan odaya çıkmış ve yatağa girmiş olmalıydı. Sevdiğim kadın bütün gün garip davranmış olsa da yine yatağımdaydı işte. Yorganı açıp arkasından yavaşça sarıldım. Göğüsleri ellerime normalden büyük gelse de alkolle karışan nefesim koku duyumu tamamen köreltmişti, o yüzden boynuna burnumu sürttüğümde o cennet kokusunu ciğerlerime dolduramadım. "Seni özledim," diye mırıldandım boynuna.

Belindeki kolum yavaş hareketlerle kasıklarına doğru ilerlerken arkamızdaki kapı açıldı. Büyük ihtimalle Gökhan ya da Elif bizi kontrol ediyordu. Birkaç saniye umursamadım, sonra odanın ışığı yandı. Özel hayat diye bir şey vardı. Derin kollarımdayken sinirlenerek arkamı döndüm ve görüşüm netleşirken birden ne kadar da sarhoş olduğumu fark ettim. Derin burada, kucağımdaydı ama aynı zamanda odamızın kapısında dikiliyordu. Suratındaki parçalanmış ifadeyi gördüğümde bir an ayılır gibi oldum.

"Derin?" diye fısıldadım şüpheyle. Yanımdaki Derin başını kaldırarak boyalı sarı saçlarının arasından bize baktı. Boyalı mı? Derin'in saçları boyalı değildi ki? Kapıda duran Derin arkasını dönerek kaçarken tamamen ayılmıştım artık. İster kucağımda, ister kapıda olsun, Derin'in benden kaçmasına asla izin vermezdim. Üzerime bir boxer geçirip düşe kalka peşinden koşmaya başladığımda arabasının motorunun çalıştığını duydum. Kapıya ulaştığımdaysa çoktan gaza basıp yola çıkmıştı.

Koşarak üst kata çıkıp üzerimi giyinmeye başladım. Koşarken aldığım derin nefesler kanımdaki alkolü yakmış gibi hissediyordum. Oldukça kendimdeydim ve oldukça dağılmıştım da aynı zamanda. Selin yatağımızda oturmuş kafası karışık bir şekilde bana bakıyordu. Ağzını açıp bir şey demeye çalıştı ama "Sakın konuşma," deyip susturdum onu. Odamdan çıktığımda Gökhan elime anahtarını bırakıverdi. İstememe gerek bile kalmamıştı.

Lastikler toprak yolda patinaj çekerken hızla Derin'in peşinden gitmeye başladım. Bir yandan da etrafıma bakıyordum. Belki bir noktada durmuş sakinleşmek için kenara çekmişti. Her zaman gereğinden fazla dikkatliydi. Hata yapmazdı. Dörtlüleri yanan bir araç gördüğümde sağa çektim. Görüşüm bulanırken kendimi arabadan attım. Midem bulanıyordu, kalbim bulanıyordu, aklım buhar olup havaya karışmıştı sanki.

Ellerim titreyerek arabasına doğru yaklaştım. Ön kaporta ağaca vurmanın etkisiyle V şekli oluşturmuştu ve üzerinden dumanlar çıkıyordu. Sürücü kapısı açıktı, arabanın içiyse boştu. Arabamın farıyla aydınlanan yolda etrafıma bakınmaya başladım. Belki kendini zorla araçtan çıkarıp yere atmıştı. Öyle olmuş olmalıydı. Başka nerede olacaktı? Ambulans, merkezden bu kadar kısa sürede gelemezdi buraya. Hem ambulans gelmiş olsa bile araba çekicisinin de buraya gelmiş olması gerekirdi.

İki Hayalet III: Çığlık (Tamamlandı)Where stories live. Discover now