Selin

2.3K 170 13
                                    

"Senden çok şey istemiş olmuyorum değil mi?" dedi Elif telefonun diğer ucundan.

"Saçmalama, alt tarafı görümcenle tanışacaksın ve destek olmam için yanında gelmemizi istiyorsun. Göl evine gidebiliriz bence. Hem yine başımıza bir şey gelirse onun için de biraz aksiyon olur." Kendime şaşırıp sırıttım. Eskiden tüm bunlardan deli gibi korkarken, şimdi her şeyi espri konusu haline getirebiliyordum. Demir'in bulduğu her fırsatta bize saldırması benim için gülme malzemesi olmuştu.

"Göl evine gidebiliriz aslında," diye mırıldandı. Elif'le Gökhan sevgili olduklarını duyuralı bir iki hafta oluyordu ama duyurmalarından önce sevgili olduklarını anlamamak için salak olmak gerekiyordu. Gökhan'ın ablası sosyal medyadaki bu duyuruyu gördükten sonra Gökhan'ın yakasına yapışmış, Elif'le tanışmak için ısrar edip durmuştu. Gökhan da sonunda pes ediyordu. Elif oldukça gergindi ve gün içinde 8 defa arayıp 'ben ne yapacağım?' krizine girmişti. Bu haline gülmeden edemiyordum.

Selin'le karşılaşmayı ne kadar istemesem de Elif için buna mecbur kalıyordum. Caner şakayla karışık, Selin'in ilk yatak arkadaşı olduğundan bahsetmişti. Gökhan'a bakarak bir şey anlamak güçtü, fotoğrafını da hiç görmemiştim ama kadının benden güzel olmasından korkuyordum. Benden güzel ve bekar olmasından. Caner'in aklını çelmesinden de korkuyordum. Gitmese miydik acaba?

"Sen olmasan ne yapardım bilmiyorum," dedi Elif tam vazgeçeceğim sırada. İçimden birkaç küfür sıraladım. Vazgeçemezdim. Elif'le bir gün belirledik ve telefonu kapadık. İçimdeki mutluluk balonu sönmüş, içine endişe ve kaybetme korkusu dolmuştu.

Annemle yüzleşip, Sıla'nın üvey ablam olduğunu öğrenmemin üzerinden neredeyse bir ay geçmişti. Bu süre içinde Caner'le evin içinde takılıp kitap okumak, sevişmek, yemek yemek, sevişmek, film izlemek ve sevişmek dışında başka hiçbir şey yapmamıştık. Bir süre sonra benden sıkılacağını düşünmüştüm ama adam benden bir türlü bıkmıyordu. Şikayetçi olduğumdan da değildi gerçi. Caner yanıma gelip alt dudağımı dişlerimin arasından çekip çıkarana kadar hayallere daldığımı fark etmemiştim bile.

"Sen çok yaramaz bir kızsın," dedi bilmiş bir şekilde sırıtırken. Ne düşündüğümü nasıl anlayabiliyordu ki? Kızarmış yanaklarımın üzerinden parmağıyla geçti. Yanaklarım alev alev yanıyormuş gibi hissediyordum. "Tek yapman gereken istemek," diye fısıldadı. Hormonlarım karnıma bir yumruk gibi inerken ağzımdan keskin bir nefes aldım. Birbirimize bakarken kapı çalmamış olsaydı zamanın durduğunu düşünecektim neredeyse.

Caner yanağıma tüy gibi bir öpücük bırakıp kapıya doğru ilerledi. Kapıda Gökhan'ı gördüğünde içeri davet etmeye gerek bile duymadan kapıyı açık bırakıp içeriye döndü. "Elif'le konuşmuşsunuz?" dedi Gökhan karşımdaki koltuğa çökerken.

"Aynen, ablanla tanışacağı için çok heyecanlı. Göl evine gitmeyi teklif ettim. Hem, hepimiz için yeterince geniş. Bir iki gün kalabiliriz." Fazla kalmak istemiyordum çünkü Caner'le Selin ne kadar çok aynı ortamda vakit geçirirse, Selin'in Caner'in aklını çelme şansı o kadar çok olurdu. Tüm bu iki günlük süre içerisinde Caner'in kucağından inmemeyi planlıyordum. Acınasıydı belki ama etkili olacağı da su götürmez bir gerçekti. Tam da kıskanç bir koala gibi Caner'in gövdesine sarılacak ve bırakmayacaktım. O benimdi.

"Teşekkür ederim, çok cömertsiniz." dedi Gökhan utangaç bir tavırla. Caner, Gökhan'ın omzunu sıkıp erkek dilinde 'saçmalama be oğlum' şeklinde algılanan hareketi yaptı. Benim de bunun üzerine söyleyecek sözüm yoktu.

"Haftaya gideceğiz," dedim sadece. Sonra ekledim. "Ben acıktım."

-

"Ben Selin," dedi elini sevecenlikle bana uzatarak. Gözlerimi kısmamak için kendimi zorladım. Nişanlımın ilki olduğunu bildiğim için kendini bana sevdirmeye çalışıyordu resmen. Bu kızı hiç gözüm tutmamıştı.

İki Hayalet III: Çığlık (Tamamlandı)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang