0.17

12.2K 637 29
                                    

Herkes dışarı çıkarken, ben kafa dağıtmak için test çözüyordum. Harikaydı.

"Neler oluyor hayatta? Bu gerçek mi? Subhanallah ilk defa görenler?"

"Ben!"

Miraç ve Giray'a göz devirdim. "Abartmayın. Sanki hiç çözmüyordum he." dedim. "Yo çözmüyordun tabii."

"Kes."

"Öğleden sonra kaçamak yapıyoruz. Gelsene piremses." dedi Miraç. Omuz silktim. "Ben gelmiyorum. Siz gidin." deyip, şıkkı işaretledim. "İyice içine kapandın. Bir sorun mu var?" dedi Giray. Gülümsedim. O kadar abim gibiydi ki. "Hayır problem yok. Siz gidin." deyip kalemi elimden bıraktım.

"Gelmeni çok isterdik oysa." dedi Melike arkalarından gelip. "Ya dramatikleştirmeyin hadi gidin işte. Öğle arasına beş dakika kaldı." dedim. Miraç iç çekti.

"Sikeceğim şimdi derdini. Benden bir şey mi gizliyorsun Lavin? Bir şey mi var? Kafayı yiyeceğim!"

"Sakin ol. Bir şey yok." dedim kaşlarımı çatıp.

"Nasıl yok? Sen neden çok sakinsin? Anlayamıyorum!" dedi ellerini saçlarına geçirip. Gözlerimi kırpıştırdım. O kadar mı kötüydüm?  "İyiyim diyorum."

"Ne oluyor?"

Onun sesiyle duraksadım. Hemen toplarlayıp, Miraç'a baktım. "Lavin gelmek istemedi de. İkna etmeye çalışıyoruz."

"Neden? Gelmeyecekse gelmesin." deyip, sıranın altından telefonunu aldı. Bozuntuya vermedim. Melike dudağını ısırdı. O da anlamalıydı artık. Bu işin oluru yoktu. Kalemi elime alıp, test çözmeye devam ettim.

"Ben de gitmiyorum."

Kuzey'in sesiyle yüzümde güller açtı desem yeriydi. Mal mal kendi başıma takılacağıma, Kuzey'le eğlenirdik.

"Sen neden?"

"O nereye ben oraya."

Gülümsemem büyüdü. "Siz ikiniz zaten. Neyse." dedi Arden. "Ne siz de? Devam etsene." deyip ayağa kalktım. "Ne oluyor sana? Üzülme, bozmayız romantik ortamı."

"Ne oluyor ya?" diye mırıldandı Miraç.

"Bozamazsınız da zaten. Hatta siz hep böyle olun. Uzak." dedi. Kalbim paramparça olurken sırıttım. Ben böyleydim işte. Her darbeden güç alırdım. Kalp de kırardım. "Sana zaten hiçbir zaman yakın değildik ki? Biz hep böyleydik. Sonradan gelenler düşünsün." deyip Kuzey'in elini tuttum. Oyun mu istiyorlardı. Oynardık.

"Güzel." sesinde bir şey vardı sanki. Kırılmış mıydı? Bu beni mutlu ederdi şu durumda. "Hey hey! Sakin olun? Ne diyorsunuz siz?" dedi Giray.

"Bu ne demek oluyor?" ellerimize baktı Miraç. Kırgındı. Kuzen olduğumuzu hiç söylemediğimiz için de mantıklı düşünemezdi zaten.

"Bu, bu demek oluyor." dedim duygusuzca. "Gidiyoruz." dedi Kuzey. Kapıdan çıkarken, arkamızda bir adet şaşkın Giray ve Miraç, ne yaptığımızı bilip gülen Melike ve öfkeli Arden bırakmıştık.

"Nasıl oynadın öyle?"

"Mecburdum. Melike biliyor şu an olanları sadece. Bir de Azra öğrenecek birazdan." deyip omuz silktim. "Bu iş de tutmazsa, yeni sayfa açıyorum. Eğer merak etseydi yazardı bilinmeyene değil mi? Ben de beni o mu sandın derdim. Her şey yoluna girerdi. Hiç şüphe duymamış ki yazmadı. Bu işin arkasından da ben mi koşacağım?"

Ona baktım. "Peki sen nasılsın? Sevdiğin kız da işin içinde."

"Boka battık. Bu işte dört kişiyiz. Aynen devam edeceğiz." dedi.

Arkamızdan devrilen sıra ile sırıttım.

Without me|Texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin