Her okuduğu kitapta güzel kızlar vardı Eliza'nın. Güzel kızlar sever, sevilir ve sonsuza dek mutlu yaşar. Şişman, kahverengi gözlü kızlar asla başrol olmazdı. Ya da şimdiye kadar...
Zamanda geçmişe gidip 24. Leighton kontunun kızı Monica olarak uya...
Merhabalar :) SÜPRİZ:)) Şehir dışında olduğumdan pazartesi müsait olmayacağım. Bende bölümü erken yayınlayayım dedim.PAZARTESİNİN BÖLÜMÜDÜR!(Belki müsaitlik durumum olmazsa yine bölüm yayınlayabilirim. Kısmet her şey :)) Bu bölüm +18'dir efenim. O sebeple sevmeyen arkadaşların ........ ile ayrılmış bölümden sonrasını okumamasını tavsiye ederim.Tekrar ediyorum. +18 SAHNEL MEVCUTTUR. DİKKAT! DİKKAT!
Henry'i o sahne için suya alıştırmam zor oldu. 1823 de duş yok malum. Bir deneme yaptık sizin için kısa bir video çekebildim. Ve açıkcası yazarken gözlerimden kalpler fışkırdı diyebilirim. Hatta kalbimde hissettim.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
~~~
Sappho Ghopbe'yi bıraktığıyere uçtu. Orada yoktu Ghopbe. Onu bir ağacın arkasında saklanırken buldu. "Yarıngüneş batarken kraliçenin kovuğuna gideceğiz. O zamanlarda herkes çınarınaltında toplaşır. Bizi gören kimse olmaz." dedi. Ertesi sabah güneş doğduğunda Melpomene iletekrar tekrar planın üzerinden geçtiler. Güneş batarken periler çınarın altındatoplanmaya başlayınca Sappho Ghopbe'ye bir pelerin getirdi. Ve birliktekraliçenin kovuğuna gittiler.
~~~
İnanamıyorum. Şu an iskoçya'ya giden bir arabadayım. Şu Cinderella 'nın baloya gittiği zaman balkabağından yapılma arabalardan. Henry karşıma oturmuş gülümsüyor. Kim bilir aklından neler geçiyor beyefendinin.
"Ne düşünüyorsun?"
"Söylemekten ziyade göstermeyi tercih ederim. "
Bunu söyledikten sonra bana elini uzatıyor. Elini tuttuğumda beni kendine çekiyor .Kucağına oturtup bir elini belime sarıyor.
"Olmadı böyle. Bir şeyler yanlış."
"Evleneceğim kızı kucaklamamdan daha normal bir şey olamaz."
"Ondan bahsetmiyorum. Bekle..."
"Eliza ne ..."
Koltuğuma geçip Henry'i kucağıma çekiyorum. Onun beni taşımasındansa benim onu taşımam daha kolay. Hem her zaman neden bu baskın rolü erkekler oynuyormuş?
Kucağıma oturup ellerini boynuma dolayan Henry pozisyonumuza bakıp gülmeye başlıyor. Kafasını kafama dayayıp alnımdan öpmeye başlıyor. Gülerken öptüğü için gıdıklıyor beni. Lütfen ama. İşimizi düzgün yapalım.
"Düzgün yapar mısın şunu?"
"Gittikçe otoriter olmaya başladın bakıyorum."
"Sadece yapılan şeyin doğru olmasını istiyorum. Hem bunun arabada yapıldığını bilmiyordum. Heyecan verici."
"Sana hepsini öğretmekten mutlu olurum."
Henry yavaşça yanağımdan öpüyor. Boynumun sağ tarafından kulağımın altından. Çenemin altından. Dudağımın alt kısmında.
