1. Bölüm- Son Kez

187K 4.7K 2.9K
                                    

Yayınlanma Tarihi;
24 Mart 2019

Kasanın içinde ne kadar para varsa çantasına koyan adam, belgeleri de çantasının kenarına sıkıştırmıştı.

Her daim tek derdi para olan Kadir, evine geldiğinde büyükçe bir sürprizle karşılaşacaktı. Keyifle bir kahkaha atan Burak saatine baktı.

Bu kadar kolay olacağını rüyasında görse inanmazdı...

Kasayı ve halıyı öylece bırakarak odadan çıktı. Merdivenlerden inerken koltuktaki kızın bedenini gördüğünde bütün keyfi kaçmıştı. Bütün ihale ona kalacaktı.

Ne de olsa hırsızı bile isteye eve sokan oydu. Kadir Alacalı boş kasayı görünce kızına...

'Düşünme! Böyle bir lüksün yok. Ne olursa olsun seni ilgilendirmiyor. Güvenmeseydi sana...'

3 Saat Önce

Abartısız on dakikadır devam eden telefonunun sesi, beynini delmeye kararlıymışçasına tekrardan başladı.

Genç kız, telefonuna kötü bakışlar atmak için dahi olsa gözlerini açmadı. Öylesine yorgun hissediyordu ki...

Sehpanın üzerine doğru uzanarak, kısa bir uğraş sonucu telefonunu eline aldı.

Arayanın gerçekten geçerli bir sebebi olsa çok iyi olurdu!

Öfkeli bir nefes alan genç kız, ekrana bakmadan telefonu açtı.

"Bir kimse telefonunu açmıyorsa demek ki önemli bir işi vardır. Ve sen telefondaki, beni en önemli işim olan uykumdan uyandırdın. Hem de bu saatte!"

Karşı taraftan gelen gülme sesiyle birlikte Hilal'in açılamayan gözleri, bir anda fal taşı gibi açıldı. Emin olmak için telefonu kulağından çeken genç kız, ekranda gördüğü Burak ismiyle kafasını hüsranla yastığa gömdü.

Rezil olmuştu! Ne de güzel(!).

"Seni önemli işinden ayırdığım için çok üzgünüm... Dersem yalan olur. Sonra yalan söylediğim için çarpılırım falan.. Ben 'Bu kız nerede?' diye kütüphaneyi tavaf edeyim, hanımefendi uykusunda uyandırdığım için söylensin. Olacak iş mi?"

Hilal, kütüphane sözünü duyunca duvardaki saate baktı. Saat, gece 1'de takılı kalmadıysa şayet, öğlen olmuştu.

"Sen pazartesi günü bu saate kadar uyudun mu Hilal? Sen? Pazar günü bile en geç 10'da kalkan sen. Pazar hariç her gün mutlaka 12'de kütüphanede hazır ve nazır olan sen. Ne oldu? Hasta falan mısın?.. Sesin de kötü geliyor zaten!"

Burak'ın sonlara doğru endişeli çıkan sesiyle, kızın dudaklarında istemsiz bir tebessüm belirdi. 2 ay önce tanıştığı ve sadece 42 gündür tanıdığı bu adamın hayatındaki yeri çok farklıydı. Burak, kısa sürede çok şey paylaştığı ve gerçek kendisini tanımasına müsaade ettiği yegane insandı.

"Evet hasta oldum. Sanırım Burak sözü dinleyip o yağmurda yürümemeliydim." dedi Hilal biraz muzip bir tonda.

"Sen bu inatçılığınla daha çok hasta olursun Kelebek. Neyse sen dinlenmene devam et o zaman... İyileştiğinde görüşürüz artık." diyen Burak ile suratını astı genç kız.

"Ama bugün ders çalışma günümüzdü..." diye söyleniyordu bir yandan da.

Haklı bir isyandı bu. Genç kız, bir ay sonra ALES sınavına girecek ve kazanırsa hayalindeki gibi Boğaziçi Üniversitesi'nde akademik personel olabilecekti. Burak ile tanışması ve Burak'ın ders konusunda çoğu öğretmenden çok daha iyi olması, kızın bu hayattaki en büyük şansı olmalıydı.

K.İ.T. I (Cevapsız Sorular) -FİNAL OLDU-Where stories live. Discover now