44. Bölüm- Aşk Olan Mavi...

39.9K 1.4K 1.5K
                                    

Multimedya; Şehit Türküsü.
Multimedyayı şurada açın diye sizi kısıtlamayacağım. Eminim ki nerelerde olduğunu anlarsınız.

Benim için oldukça garip bir bölüm oldu. Yazarken böylesine bir şey çıkacağını hiç tahmin etmemiştim. Özellikle şehit sahneleri tam bir sürpriz oldu.
İyi okumalar 💙

Bu bölüm, Vatanımız için canını feda eden, vatan aşığı KAHRAMAN ŞEHİTLERİMİZE ithaf edilmiştir...

🐺

"Size avukatımı istiyorum' dedim!"

"Demiştin evet. Ben de sana 'Rüyanda görürsün' diye karşılık vermiştim!" dedi Yağız iğneleyici bir sesle.

Kollarını kavuşturan Burak, köşedeki duvara yaslanmış, sessizce bu sahneyi izliyordu.

Sorguya gireli iki saat olmuştu...
Alfa, bu iki saatte ne konuşmuş ne de hareket etmişti. Adamın tek yaptığı, gözlerini dikerek Haluk'a bakmak olmuştu.

İşte tam da bu nedenle, sorgu odasındaki Haluk'u, onu konuşturmaya çalışan Şahin değil de, Alfa denen bu adam endişelendiriyordu.

Adamın, pusuya yatan bir kurt misali onu izlemesi... Haluk, tüylerinin diken diken olduğunu hissetti. Bu adamın gerçekten de çok farklı bir aurası vardı.

Yakalanmadan hemen önce boğuştukları sırada da bunu hissetmişti. Adamın, yüzüne doğru savurduğu bıçaktan kaçmak için herhangi bir hamle yapmaması ve yanağı çizildiğinde dudaklarında beliren soğuk gülümsemeyi hatırlayan Haluk usulca yutkundu.

"Tornado kim?" diye sordu Şahin bir kez daha.

"BİLMİYORUM! Tornado, kim olduğunu öğrenenleri öldürmesiyle meşhurdur. Hayatta olduğuma göre... Nasıl bilebilirim?" diye çıkıştı Haluk.

"Bana ukala ukala cevap verme! Hele o sesinin ayarı..." diye tısladı Şahin dişlerinin arasından.

Bu tepki ile kısa bir saniye duraksayan Haluk, bu duruma daha fazla dayanamayarak başını dikleştirdi.

"Avukatım gelmeden konuşmayacağım!"

Odada bir kahkaha yankılandı. Bu ses üzerine Haluk bir kez daha buz kestiğini hissetti. Kahkaha atan Alfa'nın duvardan ayrılarak kendisine doğru yürümesi ile kesik bir nefes alan adam yumruklarını sıktı.

Başının üzerine bir gölge düştüğünde ise bakışlarını ilerideki duvara dikti. Kendisinden belki de 15 yaş küçük olan bu genç adamdan korktuğunu belli etmek istememişti. Fakat içten içe, bu kurtun zaten bunu bildiğini ve bu durumun onu çok eğlendirdiğini hissediyordu.

"Avukatın asla gelmeyecek!"

Duyduğu kesin cümle ile kaşlarını çatan Haluk, başını kaldırdı ve karşısındaki adama baktı. Yeşil gözler buz gibi bakıyordu.

"Anlamadım?"

Masanın kenarına yaslanan Burak, adamın şahsi sınırlarını işgal edecek kadar yakınındaydı. Ve bu Haluk'un daha fazla gerilmesine sebep olmuştu.

"Bak yanağıma!"

Adamın gösterdiği çiziğe baktı Haluk... Kendisinin yaptığı çiziğe.

"Eee... Ne olmuş?" diye sorarken sakin görünmeye çalışıyordu. Alfa denen adam şu an bir bıçak çıkartıp yüzünü ortadan ikiye yarsa hiçbir karşılık veremeyeceğine emindi.

"Bu yanağımı bu hale getirdiğin büyük(!) boğuşmamızdan sonra sen kaçtın yaa..."

Haluk, anlamsız gözler ile karşısındakine baktı.

K.İ.T. I (Cevapsız Sorular) -FİNAL OLDU-Où les histoires vivent. Découvrez maintenant