18 | Sezon 2

2.6K 261 33
                                    

Steve'in on dakikaya yakın sessiz bakışları kendi üstünde gezince Tony ayağa kalkmak üzere atılımda bulundu. Steve kesin bir şekilde parmağını ona doğrultmuş ve yerinde kalmasını işaret etmişti.

"Sakın, Tony"

Gözleri sinirle parlamıştı sarışın çocuğun. "Ben senin yalanlarını kaldıramıyorum"

"Bu tamamen...-"

"Bu tamamen bencillik" Steve onun lafını kesip buz gibi konuşmuştu. "Buna daha fazla katlanmayacağım"

Steve yerinden kalkarken Tony seslenmişti. "Ayrılıyor musun?"

"Neden soruyorsun? Ürküttü mü seni?" Steve kollarını birleştirdi. "Senin ölüm haberin de beni ürküttü."

"Bu ayrılmamız için bir neden değil"

"Bu tam olarak ayrılacağımız nokta. Böylece kafam rahat edecek"

Tony yerinden kalkıp sendeleyerek ona ilerledi ve karşısında durdu. Boy farkı yüzünden başını kaldırmak zorunda kalmıştı. "Saçma sapan şeyler söyleme bana. Senin de sırların var Steve. Tek farkımız ben kurcalamıyorum. Bilsem de susuyorum."

"Benim sırlarım kimseyi öldürmüyor"

"Dolaylı yoldan benimkiler de" Tony dudağını onun dudağına sürtünce Steve geri çekildi. Tony bunun, iradesini zorladığı için olduğunu biliyordu.

"Lütfen konuları vıcıklaştırma," Steve konuşurken Tony onun lafını bu sefer öperek kesmişti. Steve onu uzaklaştırmak istiyordu ama Tony'nin kesinlikle böyle bir niyeti yoktu. Hatta çoktan bacaklarını iki yana alarak onun kucağına oturmuştu bile.

Steve başını geriye çekerek ondan ayrıldı bu sefer. "İstemiyorum"

"Bir daha olmayacak" Tony onun saçlarını parmaklarının arasında okşarken mırıldandı.

"Bu lafı kaç kere duyacağım daha" Steve onu indirmeye çalışınca Tony onun eline vurdu ve engel oldu.

"Bu sondu Steve" Tony başını onun omzuna koydu. Yüzündeki yaralar ve morluklar acıyordu. "Ben de çok korktum"

Steve iç çekip ona baktı. Esmer adamın başı, tam kendi boynunun hizasındaydı. "Bu kadar çabuk yumuşamaktan nefret ediyorum" Tony'nin saçlarını öpüp kendi başını onun başına dayadığında Tony nihayet çekinmeden ona sarılmıştı. Sevgilisi mükemmel kokuyordu, yıkanması gerektiğini hatırlamıştı birden.

"Sen sağlam olduğuna göre Bucky'le ilgilenmem gerek" Steve onun beline hafifçe dokunup bu sefer bir karşı atağa maruz kalmadan onu indirmişti.

"Neyi var?" Tony bileğindeki sargıyı açarken sordu.

"Moralini yükseltmeye çalışıyorum. Geliyor musun?"

×

Tony, arkadaşının sarılı omzuna baktı. Bucky iyi bir askerdi, kolunu kaybetmesi için ciddi bir darbe alması gerekiyordu.

Morali cidden iyi değildi ve Steve'in rahipvari laflarının işe yaradığı kanaatinde değildi Tony.

"Çözülmeyecek sorun değil" dedi Tony masaya dayanıp Steve'in tesellisini keserek. "Daha önce protez yapmıştım, sinirlerle iletişimi çok zor sayılmaz. Bir şeyler yapabilirim"

Steve cidden mi dercesine ona bakarken Bucky yerinde doğruldu. "Cidden mi?"

Bu sefer aynı bakışı Bucky'e çevirdi Steve. Buna heyecanlanmış olamazdı.

"Evet, elbette" Tony masadaki raporları kurcaladı. "İşyerimden birkaç ekipman almam gerekir" Tony etrafa bakınıp Steve'e döndü. "Motorun burada mı? Zırhım sanırım yok artık"

"Önce tedavi olman lazım" Natasha odanın kenarından uyarıda bulundu. "O adamın sterilize işler yaptığını düşünmüyorum"

"Laboratuvarda hallederim, anahtarlar?" Tony elini Steve'e uzatınca Steve ters bir bakış attı. "Steven bu bakışlara cidden bir son vermeliyiz. Anahtar."

"Ben bırakırım seni" sandalyenin arkasındaki deri ceketini üstüne giyerken konuştu. "Motorlu araçlarla ne kadar uzağa kaçabilirsin biliyorum"

Tony iç çekip önden çıkınca Natasha Steve'in kolunu tuttu. "Hala küçük bir rahipsin, değil mi"

"Nat bu konuşmalar için yaşlanmadık mı?"

"Bakir olmak için çok yaşlı değil misin?" Natasha göz kırpıp güldü.

"Şu an sinirliyim ona" Steve'in lafı üzerine Natasha az daha kahkahayı basacaktı.

"Sanki sinirli olmasan bir şey değişiyor"

"Git işine Nat" Natasha ve Bucky karşılıklı gülerken Steve, Tony'nin peşine takılmıştı.

Tony'i motorda önde görünce parmağıyla arkaya geçmesini işaret etti sarışın olan. Tony geriye çekilip Steve'in huysuzluklarına boyun eğmeyi tercih etmişti.

Steve motoru çalıştırdı. "Ne alacağız laboratuvardan? Motorla taşıyabilir miyiz?"

"Arabamın biri laboratuvarın otoparkında, onunla götüreceğim. Belki zırhın yeni prototipini bitirebilirsem onunla götürürüm"

"Galiba seninle kalmamı istemiyorsun?" Steve gaza bastı. Tony onun beline sarılmıştı.

"İşim uzun sürebilir, bekleme istiyorum. Kullanacağım plakaları hangi depoda tuttuğumdan emin değilim. Ayrıca dediğim gibi, zırhı bitirsem güzel olur, eve kadar çalışmaz halde götürmek gereksiz bir eziyet"

Steve kırmızıda durunca Tony göz devirdi. Buradaki kırmızıda duran tek kişi sevgilisi olabilirdi.

"Konuşacak çok şeyimiz vardı"

"Beklesinler. Belli ki sevmeyeceğim"

Stolen Memories | Stony AuМесто, где живут истории. Откройте их для себя