ZAMANIN GETİRİSİ

33. Ben Adi Degilim

........Çiğdemin ağzından.......

Sabah Alarmın kapatıp tekrar uyumuşum. Annem kapıya vurunca gözlerimi açtım.

"Çiğdem kızım sen okula gitmeyecek miydin?"

"Evet saat kaç Anne?"

"Saat 10 kızım."

"Neee!! " diyerek yataktan sıçradım.
"Ben sabah uyku sersemi alarmı kapattım yaa. Hay aklıma gitti ilk ders." Diye söylenmeye başladım. Dolaptan elime ilk gelen şeyleri alıp banyoya koştum. Allahtan Annem uyandırmış yoksa diğer dersler kaçacaktı. Elimi yüzümü yıkadım hemen. Üzerimdekileri çıkarıp kirliler sepetine attım. Elimde mavi kot Şort ve kırmızı spor bir gömlek vardı. Gömleğin bel kısmını bağladım. Odama geri dönüp sade doğal makyaj yaptım. Annemin bana geçen gün aldığı saati taktım. Küpelerimi takıp başıma güneş gözlüğümü geçirdim. Saçlarımı açık bırakmıştım. Gözlükle ön  kısımlarını yanlara verdim. Spor ayakkabılarımı giyinip çantamı hazırladım hemen. Sonrada hemen aşağıya kahvaltıya indim.

Annem ve Babam beraber kahvaltı ediyorlardı. Bende masaya yerime geçtim. Abim ve Yengem bugün yoklardı anlaşılan.

"Hayırdır baba hadi ben uykuya kaldımda sen bu saatte evde kalmazdın." Dedim. Ağzıma bir dilim dilim peynir attım.

"Annenle hastaneye gideceğiz. Genel kontrolü var." (Babam)

"Neden daha önce demediniz bir şey. Bende sizinle geliyorum." Dedim.

"Gerek yok kızım sen okula git. Ben babanla gideceğim zaten. Çıktığımda seni ararım direk." (Annem)

"Peki ama unutmak yok. Doktor ne derse aynısını söyleyeceksiniz." Dedim.

"Tamam Kızım sende geç kaldın acele et." (Babam)

"Tamam Baba." Diyerek kendime küçük bir sandviç hazırladım.

"Kızım adam akıllı kahvaltını yapsana." (Annem)

"Yok anne okulda bir şeyler yerim ben. Bu beni biraz oyalar." Diyerek Ayağa kalktım. Anne ve babamı öpüp evden çıktım.

 

Arabama geçip sandviçten bir ısırık aldım. Aracı çalıştırıp gaza bastım. Elimdeki bitince çantamdaki suyumu çıkardım. Bir yudum su içtim. Suyu çantama atarken yeşil ışık yandı. Tekrar yola devam ettim.



Okula gelince ilk arabam için park yeri aradım. Tam aracımı park ettim derken ne olduğunu anlamadan birden arabam sarsıldı. Bende kafamı vurdum o ara. Elimle başımı tutunca elimde ıslaklık hissettim. Elime bakınca kan gördüm. Ben şaşkınlığımı  üzerimden atamadan  Kapım birden açıldı. Sonra Mertin o güzel sesini duydum. Endişeli bir ses tonuyla bana sesleniyordu. Kafamı çevirince Merti gördüm. Mertin gözü ilk elimdeki kanda sonra kafama döndü.

       
"Çiğdem!! "

"Ne oldu?" Dedim. Ben aracı normal park ediyordum. Bir yerede çarpmadım etrafımda aracımı vuracak bir arabada yoktu.


Emniyet kemerimi açtım. Araçtan çıktım. Mert bana yer açmak için bir adım geriye gitti.


Aracın arkasına bakınca bir aracın bana çarptığını anladım. Başım dönünce Mert kolumdan tuttu. Yanında okuldan daha önce  gördüğüm biri vardı tam olarak kim olduğunu bilmiyorum ama siması tanıdık geldi. Dudağının kenarı patlamıştı.


"Iyi mısınız? Ben..... yanlışlıkla oldu." Dedi.

"Önemli değil. " dedim.

"Nasıl önemli değil çiğdem başını vurmuşsun kanıyor. Su pislik herif cezasını çekmeli. Polisi arayacağım." Dedi Mert.

"Önemli değil mert. Kaza işte. Polisi falan aramana gerek yok. Şikayetçi olmayacağım." Dedim. Kolumu Mertten kurtardım.

"Hastaneye gitmeniz gerekiyor. Başınız?" Dedi bana çarpan kişi.