7.Şansımıza Küselim

6.8K 282 4
                                    

Sabah alarmın sesiyle uyandım. Banyoya geçip rutin işlerimi hallettim. Odamdan çıkıp bulutu uyandırdım. Saçlarımı sıkı topuz yapıp yeşil eşofman takımımı giyindim. Buraya geleli dört gün olmuştu. Yandakilere aram hala tam sıcak olmasada ilk güne göre idare eder gibi. Ninenim isteği üzerine alışverişe çıktık. Bu teklifi tabiki Bulut kabul etti benide zorladı.

Dün Bulut, Buğra ve Yengemle beraber alışverişe çıktık. Artık yeni bir çevremiz vardı ve onlara biraz uyum göstermemiz gerekiyordu. Bizden beklenilen davranış buydu bizde yerine getiriyorduk ama ne bileyim hala tam bu yeniliklere alışamadım gibi.

Buğra Buluta yengemde bana yardım ediyordu. Kendi tarzımıza göre şeyler alsakta onlarda bize yorumlarda bulunuyordu. Genelde hangi mağazalardan alışveriş yapılıyor onları gösteriyorlardı. Melekte beğendiği bir kaç şeyi alıp beraber kombin yapacağımız şeylerden bahsediyordu. Alışveriş bitince evde ki boş dolaplarımızın yarısının dolacağı kadar eşya almıştık.
   
  
Üzerimi giyindikten sonra aşağıya indim. Buğrayı aradım. Ilk çalışta açtı.

"Günaydın pınar."

"Günaydın buğra. Hazır mısın?"

"Evet. Evden çıkıyordum şimdi."

"Tamam. Bizde çıkıyoruz."

"Tamam."
  
     
Telefonu kapattı. Telefonu cebime koydum. Bulutta gelince evden çıktık. Üçümüz beraber sahile koşuya çıktık.

Kırk dk kadar sonra eve döndük. Kısa bir duş alıp üzerime siyah dar pantolon üzerine pembe v yakalı kısa kollu tişört geçirdim. Etek kısımları volumluydu. Sade makyaj yapıp saçımı tepeden bağladım.

Mutfağa inip Çay için su koyarken Bulut yanıma geldi. Telefonla konuşuyordu.

"Tamam. Beş dk geleriz dede. Evet Pınarda gelecek." Dedi.

Telefonu kapattıktan sonra arka cebine koydu.

"Pınar dedemler kahvaltıya çağırıyorlar. Ikimizide."

"Bulut kendi adına gideceğini söyleseydin. Beni neden karıştırıyorsun?"

"Gidiyoruz pınar. Oradada bu şekilde konuşma. İkiside yaşlı insanlar. Onlara bir şey olsun istemiyorum."

"Bir şey söyletme zaten onlara! Ben yanlarında rahat değilim diyorum sen beni her seferinde burunlarına kadar sokuyorsun! Sıkılıyorum artık bu durumdan."


Beni dinlememiş gibi "Hadi gidelim." Deyince kolunu cimcirdim.
Çayın altını kapatıp mutfaktan çıktım. O günden sonra evlerine gitmemiştim ama bir şekilde yine onların dibinde buluyordum kendimi.


Bulut ona sınır olmamışım gibi yanıma gelip kolunu omzuma attı. Karnına dirseğimle hafif vurdum ama oralı olmayınca bıraktım.
 
 
"Bulut öğlen Kübrayla dışarı çıkıcaz. Haberin olsun."


"Tamam nereye gideceksiniz?"

"Daha karar vermedik."

 

Beraber dedemlerin evine girdik. Dedem ve Anneannem yanlarına gidince elini uzattılar. Ellerini öptükten sonra yemek masasına geçtik. Bizi beklemişlerdi. Masada ne istersen vardı. Oldukça iştah açıcı görünüyordu.


Masanın başında dedem karşısında Anneannem oturmuştu. Dedemin Sağında Dayım solunda Bulut oturdu. Ben bulutun yanına benim yanımdada Buğra oturdu. Yengem ve Melekte Dayımın yanındaydı. Yemeğe başlamak için Dedemi bekledik. Dedem "Afiyet Olsun" deyince kahvaltımızı yapmaya başladık.  Reçellerden kayısı ve Gül reçelini çok beğendim.

Anneannem " Vişne reçelide güzel olmuştu. Onunda tadına bak kızım." Dedi.

"Bulutla Vişneye alerjimiz var."dedim. Vişneye seviyorum ama yiyemiyorum.....
Haksızlık bu...

ZAMANIN GETİRİSİWhere stories live. Discover now