14. Mecbursun!!!

5K 240 0
                                    

Evden çıkıp arabama doğru giderken Bahçede dedem bana seslendi. Tek başına gölgelik bir yere geçmiş kahvesini içiyordu.

"Nereye Oğlum?" (Dedem)

"Dışarıya dede. Akşam diğer eve geçerim haberiniz olsun."

"Oğlum korumalar yanında kalacaklar. Sakın izini kayıp ettirme. Aklım sende kalmasın." Dedi ciddi bir ifadeyle.

"Korumalara ne gerek var dede. Bir yere kaçmayacağım. Konuşacagım pınarla kabul ettim ya! Neden peşimde dolanacaklar ki? "

"Onlar kaçmandan dolayı değil seni korumak için yanında olacaklar. Şimdilik üç tane duruma göre sonra karar vereceğiz."

 
Karşısındaki sandalyeye oturdum.
"Beni kimden koruyacaklar ki? Bir sorun mu var? Hava alanından gelince de peşimize takmıştınız. Ne oluyor dede?"


"Aslında akşam konuşalım demiştim ama neyse."

Derin bir nefes aldı.

"Oğlum Pınarın annesi Melek hanımı zamanında seven başka biri varmış. Ruh hastası adam Meleğin peşinde koşmuş bir süre ama hep reddedilmiş.
Melek Mehmetten ayrıldıktan sonra başka şehirlere gitti. Çocuklarını ailesinden yardım almayarak tek başına büyütmüş. Sürekli şehir şehir gezmiş farklı adreslere taşınmış. Araştırmalarıma göre ruh hastası adam bir kaç defa Meleğin adresini bulup peşine takılmış. Ama Melek hep izini kayıp ettirmiş.
Pınarın Annesi bu sene vefat etti oğlum. Üzerinden fazla zaman geçmedi. Melek ölene kadar çocuklarına babalarını, Ailesini falan hiç anlatmamış. Her şeyini gizlemiş. Çocuklar babaları olmadan büyümüşler. Akrabaları, kardeşleri ve şuanki maddi varlıklarınıda bilmiyorlarmış. Neyse.... Ruh hastası adam adı Yiğit Şuan Pınar ile ilgileniyormuş. Pınara Aşık olduğunu söyleyip kızı tehdit etmeye başlamış."
 
   
"Ha? Bir dk..... Dede sen az önce Melek hanımın peşinde koşmuş demedin mi? Pınara sarması tuhaf değil mi?"
  
  
"Pınar Annesine biraz benziyor ve oldukça güzel bir kız. Ben bir defasında denk geldim efendi biri ve iyi terbiye almış. Büşraya huy olarak benzetiyorlarmış ama bu da iyi bir şey kız kendini kimseye ezdirmiyor. Tam gelinimiz olacak biri."
  
  
"Dede olayı atladın yine bağladın konuyu evliliğe."
 
    
"Tamam tamam. Pınar iki üç ay önce arkadaşlarıyla gittiği bir yerde adamın bakışlarını fark etmiş. Bir kaç yerdede denk gelmişler. Sonra pınarı rahatsız etmeye başlamış. Pınar adamdan kurtulamayıncada konuyu ikiz kardeşine açmış. Babası ve dayısıylada konuşup kendi aralarında önlemler almışlar. Senin peşine taktığım korumalarda ruh hastası olurda sana zarar vermek isterse diye tedbir amaçlı."

"Film gibi. Kızın başına gelenlere bak." Dedim.

"Evet. Arkadaşım bana olanları
anlattıktan sonra bende Pınarı araştırdım. Hatta Pınar adamın başta annesine takık olduğunuda bir kaç gün önce öğrenmiş..... Güçlü bir kızmış. Melek çocuklarını iyi yetiştirmiş. Seninle evlenmesini isterim ama karar senin."

"Hiç umutlanma dede. Konuşacağım ama hala evlenmeyi düşünmüyorum. Gidiyorum  ben arkadaşlarla buluşacağız. Görüşürüz."
Diyerek Ayağa kalktım.
  
   
        
Arabama atladım. Korumalar arka araçta beni takip etmeye başladılar. Offf Ne yapacağım şimdi ben. Hey Allahım...... 

 

"Niye böyle bir söz veriyorsun dede sen. Ne yapacağım şimdi Ben?" Diye söylenmeye başladım.
  
    
Telefonum çalmaya başladı. Kulaklığı takıp çağrıyı Cevapladım.

"Efendim Mert."

"Nasılsın Talha? Yurt dışı yaramadı heralde sesin neden sert çıkıyor."

"Türkiyeye döndüm. Şuan araçtayım. Siz nerdesiniz. "

"Okuldayız. Ders yeni bitti arkadaşlarla dışarıya çıkacaktık, buluşalım mı?"

ZAMANIN GETİRİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin