prolog

7.8K 235 32
                                    

"Seni tanımaya başladığımda neler kaçırdığının farkında bile olmadığını düşünürdüm."

Fısıltısı, dinlemekten hiç sıkılmayacağım bir müzik gibi kulaklarıma ulaştığında bakışlarımı yıldızlardan çekip ona çevirdim. Gözlerinde daha parlaklarıyla karşılaşacağımı bilseydim eğer bunu en başında yapardım, gülümsedi.

Daha huzurlu hissettiğim bir zaman diliminin olup olmadığını düşündüm öylece, sessizce birbirimize bakarken. Saatin kaç olduğuyla ilgili hiçbir fikrim yoktu, dakikalarca bizi ısıtmaya yetmeyeceğiyle ilgili söylendiğim ince battaniyenin şimdi üzerine yan yana uzanmış, gecenin keyfini çıkartıyorduk. Şehrin göz kamaştırıcı ışıkları, rahatsız edici uğultusu, kirli havası o kadar uzakta kalmıştı ki nereden geldiğimizi unutmuştum. Nereye gideceğimizi de öyle, ilk defa tam anlamıyla 'an'ı yaşadığımı hissediyordum.

Ağaç dalları arasından geçip giden hafif esinti yaprakları kıpırdattığındaysa cevabımı biliyordum; hayır, daha huzurlu hissettiğim bir zaman dilimi olmamıştı.

"Yanılmışım," diye devam etti derin bir nefesi içine çektikten sonra. Bu konuşmanın varacağı noktayı kestiremediğimden sadece beklemeye karar vermiştim, acelemiz yoktu ne de olsa. Akrep ve yelkovanın kaçı gösterdiğini bilmiyor olabilirdim ama güneşin önümüzdeki birkaç saat içinde doğmayacağından emindim.

Sağ dirseğinin üzerinde doğrulup bedenini bana doğru döndürdü çok geçmeden. Şimdi biraz hızlandığını fark ettiğim sıcak nefesleri tenime çarpıyordu, gözlerim açık bir kitapmış da ne düşündüğümü rahatlıkla okuyabiliyormuş gibi bir ifade vardı yine yüzünde. Bu, bakışlarımı yeniden gökyüzüne çevirip ondan saklanma isteğimi körüklüyordu ki, parmaklarını saçlarımda hissetmem üzerine etrafımdaki, zihnimdeki her şey bir anda duruldu sanki.

Yavaşça örtünün üzerine yayılmış saçlarımı okşamaya başladığında hareketsiz kaldım, tüm gece yapabilirdi bunu. Tüm gece yapabilirdi ve ben nefes bile almadan izin verirdim ona, nefes alır gibi izlerdim gözlerine kadar uzanan o sakin gülümsemesini.

Onun da istekleri benimkilerle aynı yöndeymiş gibi hiç acele etmeden dilini dudaklarının üzerinde gezdirdi ilk önce. Ardından, "Benmişim," diye fısıldadığında bedenimi tamamen etkisi altına alan heyecan kanımda dolanıyor, ona uzanmak için kıvranan parmak uçlarımda atıyordu. Devam etti.

"Neler kaçırdığının farkında bile olmayan benmişim, Seo Hyun."



🍃

-bir süre sonra silenecek not-

Öncelikle herkese merhabalar! Uzun, epey uzun bir aradan sonra geri döndüm ve bunu hiç tahmin etmediğim bir şekilde, yeni bir kurgu yazarak yaptım. Hatta belki bazılarınız fark etmiştir, yakın zamanda ilgilenemeyeceğimi bildiğim için devam eden iki kurgumu yayımdan kaldırdım üzülerek ama Metanoia için o kadar heyecanlıydım ki tutamadım kendimi.

Bir süre önce yazarken keyif alma çizgisini kaçırdığım için burada olmak bana sıkıntıdan başka bir şey yaşatmıyordu, bu da kurgularımdan da sizlerden de uzaklaşmama neden oldu ancak Metaoia bana ilaç gibi geldi. Yazarken çok keyif alıyorum, kurgu üzerine düşünürken heyecanlanıyorum ve bu hisleri uzun zaman sonra yeniden tatmak içimi ısıttı, çok özlemişim.

Umarım siz de bu yolculukta benimle beraber sonuna kadar keyif alırsınız, umarım Metanoia sizi hiç hayal kırıklığına uğratmaz.

Son olarak, yorumlarınız benim için çok çok değerli, onları eksik etmeyin lütfen. Tekrar burada olmak çok güzel, yakın bir zamanda ilk bölümde görüşebilmek dileğiyle.

Kendinize iyi bakın❤️

metanoia || jeon jungkookDonde viven las historias. Descúbrelo ahora