22.bölüm

3.3K 257 118
                                    

Medya: Emre ve Nehir

Keyifli okumalar dilerim...

♠️

Zeynep eve geldiğinde Açelya ve Nehir onu hiç yalnız bırakmadılar. Emine hanım Mirza için 'bir haftada alacağını almıştır' diyerek sinirleri bozup Zeynep'i istemediğini gözler önüne sermeye devam etse de kimse onu umursamıyordu artık. Çünkü hatalı olan oydu ve bir gün o hatayı göreceğine inanmak istiyorlardı.

Bu arada Mehmet ağa da yaşananlardan dolayı üzgün olsa da daha iyi durumdaydı. Uzun cümleler kurmaya bile başlamıştı. Gelini de kurtulunca şimdi ondan mutlusu yoktu.

Dağhan bir kaç gün karısının yanında vakit geçirirken Baran da Açelya ile uyumaya başlamıştı o itiraftan sonra. Açelya her gece onu heyecanla bekliyor aynı yatağa girdiklerinde göğsünün üzerine tünüyordu resmen. Baran'ın en huzurlu saatleriydi karısıyla uyuduğu saatler.

Açelya hazır olduğunda, herşey yoluna girdiğinde diğer konuyu da konuşacaktı karısıyla. Yani gerçek bir aile olmak istediğini söyleyecekti.

Gerçi hala pek emin değildi bazı şeylerden. Minnet miydi Açelya'nın hisleri yoksa aşk mı? Kendisi de başta ikilemde kalmıştı. Acıma ve koruma duygusu mu yoksa aşk mı diye ama artık emindi. Bu kıza fena halde tutulmuştu. Ama ya onun hisleri kendisininki kadar yoğun değilse diye kafasında kurup duruyordu. Bir haftadır Zeynep sayesinde biraz da olsa uzaklaştığı konuya bu gece yine geri dönmüştü karısı kollarında uyurken. Çok huzurlu görünüyordu. Dudağında hafif bir tebessüm vardı.

Baran da onu izlerken gülümsedi. Saçlarını okşadı uyuyan karının. Mırıldandı sonda kendi kendine. "Nerden çıktın sen karşıma? Nasıl da ritmini bozdun kalbimin. İyi ki geldin be güzelim. Küçüksün ama. Çok küçüksün hemde. O yüzden hissettiklerinin aşk olduğundan emin olamıyorum. Keşke olabilsem. Yine de yanımda olmandan mutluyum." derin bir nefes alıp devam etti duymadığını bile bile. "Zamanında fena halde aşık olmuştum bir kadına. İstanbul'a ilk gittiğim zamanlardı. Aynı evde yaşamaya başladık. İlki olmadığımı biliyordum ama yine de umursamadım. Umursadığım tek şey karşılıklı sandığım aşkımdı."

Eğilip Açelya'nın uyuyup uyumadığını kontrol ederek devam etti."Bir gün okuldan erken döndüğümde salonda iki kadeh gördüm. Bir de bana ait olmayan bir ceketle kravat. İçimden konduramasam da beynim gerçeğin ne olduğunu biliyordu. Ayaklarım yatak odamıza yöneldiğinde hala aklıma geldikçe kulaklarımı tırmalayan iğrenç sesleri duydum. İçeri girdiğimde karşılaştığım manzara aklımdakinden daha ağırdı. Çünkü karşımdaki adam yani sevdiğim kadının üstündeki şerefsiz kuzenimdi. Bunu kimseye söylemedim. Aldatıldığımı bilseler de o kişinin kuzenim Korhan olduğunu kimseye söyleyemedim. Ama onlar utanmadan birlikte yaşadılar aylarca. En son duyduğum ise Korhan'ın onu evden kovduğu."

Açelya aslında baştan beri uyanıktı ama Baran uyanık olduğunu anlarsa belki anlatmaz diyerek sesini çıkartmadı. Ama konuşması bittiğinde sormadan edemedi. "Bir daha gördün mü onu?"

Baran önce kaşlarını çattı. Sonda Açelya'ya eğilip tekrar baktı. Gözleri kapalıydı hala ama uyanık olduğu belliydi. Baran da bu duruma takılmadan cevap verdi. "Gördüm. Hamileydi...Korhan'danmış. Ama kabul etmemiş. O da tek başına doğurmaya karar vermiş."

Açelya dayanamayıp gözlerini açarak Baran'ın gözlerine baktı. "Ben eminim. Evet küçüğüm. Senin deyiminle çok küçüğüm sana göre. Ama emin ol aşkla minneti karıştırmam. Çünkü ordan kaçarken Ömer de çok yardım etti bana. Buraya gelmemi sağlayan, o adamdan benim yüzümden dayk yiyen ve iyi kalpli biriydi. Ama ona duyduğum şeyin minnet olduğunu biliyordum. Ve sana hissettiklerimle ona hissettiklerim çok farklı emin ol."

CAN SUYUM -Tamamlandı-Where stories live. Discover now