14.bölüm

3.6K 282 98
                                    

Keyifli okumalar...

♠️

Mehmet ağa yükselen tansiyonu sebebiyle fenalaştığından dolayı hemen hastaneye kaldırıldı. Dağhan'ın telefonu kapalı, Baran da telefonu açmayınca Emine hanım ve Nehir ambulansı arayıp hastaneye yetiştirmişlerdi...

Baran çok sinirliydi o sırada. Açelya ise üzgün. Sessizce belli etmeden ağlıyordu kafasını cama çevirmiş şekilde. Saçlarıyla yüzünü de kamufle edince dikkat etmeyen farkedemezdi herhalde ağladığını.

"Abim kadar söz dinleyen bir evlat olmadığımın farkındayım. İtirazlarına rağmen İstanbul'a gittim okumaya. Sonra istemedikleri bir kızla evlenmeye karar verdim. Aşıktım. Gözüm görmüyordu. Ama sonra öğrendim ki kör olan gözlerim en boktan durumu bile görememiş. Aldatıldım. Sonra bir süre acımı yaşayıp ardından sadece okumaya verdim kendimi. Ailemse yine bildiklerini okuyup Asmin'le evlenmem için baskı yapmaya başladılar. İstemiyorum dedikçe üzerime geldiler. Bir kez daha karşı çıktım onlara. Ama bu kez yaptığım şeyin doğru olduğuna her zamankinden daha eminim Açelya. Bu yüzden şimdiye kadar olduğundan daha kararlıyım. Seni üzmelerine izin vermiycem anlıyor musun?"

Ağlaması artan Açelya'nın omuzlarının sarsılmasından ağladığını anlayan Baran elini koluna koydu karısının. "Ağlıyor musun sen?"

Açelya kafasını iki yana sallasa da Baran yalan olduğunun farkındaydı. Yavaşça saçlarını kulağının arkasına alıp, çenesinden tutarak kendine çevirdi genç kızı. "Ağlama. Şuan kendini suçlandığını bilecek kadar tanıdım seni. Ama yaşadığın hiç bir şey senin suçun değildi. Ne o kadın ne o levent denen herif. Bu yüzden beraber yaşadıklarımız da senin yüzünden olmadı."

"O gece seninle gelmek yerine kaçsaydım seni de kendimle beraber bu bataklığın içine çekmeyecektim. Belki de hala geç değildir..."

"Sakın! Gerçekten sen kaçıp gittiğinde herşey iyi mi olacak sanıyorsun? Aksine herşey daha kötü olacak emin ol."

"Ama..."

"Aması falan yok küçük hanım. Biraz sakinleşeyim eve döner babamla herşeyi konuşuruz. Başta kızar falan ama dayanamaz. Annem gibi değildir."

"Çok üzüldü...Çok öfkelendi. Emin misin affedeceğine?"

"Geçmişte yaptığım hatalar için beni affetti. Sonra Zeynep'in de eve kabul etmişti yaşadıklarından sonra. Hatta en çok o sahip çıkmıştı. Şimdi de aynı şey olacak. Sadece biraz zaman lazım."

"O zaman bana bir söz vermenin istiyorum."

Kaşları çatıldı Baran'ın "Umarım yine beni kızdıracak bir şey söylenmezsin."

Açelya kızacağından emindi. Ama yine de içinin rahat etmesi için bu sözü duymaya ihtiyacı vardı. O yüzden Baran'ın sözlerini duymazdan gelip devam etti. "Eğer işler daha kötüye gitmeye başlar, bu durum seni ve ailenin zor durumda bırakırsa benden boşanacaksın. Sonra da burdan gideceğim."

"Hiçbirşey kötü olmayacak. Ailem ve ben de zor durumda kalmayacağız. Aklından şu kötü düşünceleri at. Ha aradan zaman geçer, sen okulunu bitirip iş güç sahibi olursun, sonra belki kalbini biri çalar..."

Duraksadı. Sanırım bu fikir hoşuna gitmemişti ama yine de cümlesini tamamladı. "Ozaman gitmene izin veririm. Ama o güne kadar her ne olursa olsun gitmek yok."

Açelya daha diretecekti ama telefon çalmaya başlayınca sessizliğe gömüldü. Şuan uzatmayacaktı ama eğer korktuğu şekilde işler sarpa sararsa tekrar açacaktı elbet konuyu.

"Efendim Nehir. Eve dön diyeceksen şuan sinirliyim. Sakinleşince...

"Abi babam fenalaştı. Hastanedeyiz."

CAN SUYUM -Tamamlandı-Where stories live. Discover now