• b i r i n c i •

En başından başla
                                        

Yanıma koyduğum ceketimi omuzlarıma koyup yanıma oturduğunda çıkardığım sütün pipetini benim için yerleştirmişti.

Uzattığı sütü alıp teşekkür amaçlı eğilirken hafifçe ona baktım. Kendisi için çıkardığı sigarayı dolgun dudaklarının arasına yerleştirmiş ve rüzgarlı havada yakmaya çalışıyordu. Siper etmek için sütü merdivene koyup ellerimi sigaranın etrafına sardığımda sonunda yakabilmişti.

Bana baktığında önüme dönüp sütümü içmeye başlamıştım hemen.

"Grup faaliyetlerine ara verecek kadar neye hasta olduğunu düşünüyordum ben de.." diye söze girdiğinde ona, "Sana hastayım," demek istesem de dememiştim tabii ki. "Sen kafadan hastasın."

Kaşlarımı çatıp kısa bir süreliğine ona baktım. "Niyeymiş?"

"Kendini iyileştirmek yerine bu soğukta bu kıyafetle nasıl dışarı çıkabilirsin?"

"Odamda çok sıkılıyorum, kızlar çok geç gelecekler," diye savunmaya çalışmıştım kendimi.

"Uyuyunca geçer," demişti sütümü elimden alıp içtiğinde.

Teknik olarak öpüştüğümüzü yineledim beynime fakat bu ilk defa olan bir şey değildi. Birçok şeyi paylaşıyorduk ve milyon defa teknik olarak öpüşmüş sayılıyorduk herhalde.

"Saçın güzel gözüküyor." Sütü elime geri tutuşturduğunda başka bir sigara yakmasını izledim kendisine. Bu sefer daha başarılı olup tek seferde yakmıştı. "Gri bana hiç yakışmamıştı."

Gülümseyip dizlerime başımı yaslayıp ona döndüğümde bir tane daha sigara içmek istiyordum. O ne yapıyorsa aynısını yapmak istiyordum çünkü O ne yaparsa yapsın her şey daha da güzelleşiyordu gözümde.

Başını bana çevirip kısa bir an yüzümü incelediğinde telefonuna gelen mesaj sesiyle bakışlarını ekranına çevirdi. Gittikçe ifadesizleşen yüzü merakımı arttırsa da bir şey sormadım. Ardından telefonunu cebine soktu ve saçını karıştırdı.

Onu saatlerce izlemek istedim.

"Hava soğudu, hadi içeri gir sen de." Konuşacağımı araladığım ağzımdan anladığında dudaklarıma yerleştirdiği sigarayla ben konuşamadan ayağa kalktı. "Başka sigara içmeden odana dön ufaklık."

Hızlı adımlarla aşağı indiğinde başımı dizlerimden kaldırıp verdiği sigarayı içtim. İçtikçe meraklandım fakat bu bir şeyi değiştirmedi. Dediği gibi yapıp birkaç dakika sonra ben de kendi odama gitmek için kalkarken gözüme ilişen beyaz bir kağıt bunun O'na ait olduğunu hissettiriyordu bana. Bu yüzden kağıdı alıp odamda bakmayı beklemeden açmıştım.

Yüzün bana hiç görmediğim cenneti,
Gülüşün bana hiç kimsede görmediğim aşkı,
Dudakların ise bana seni öpme isteği uyandırıyor.
Senden çok hoşlanıyorum, Jimin sunbae.

"Bu ne böyle?" diye mırıldandım kendi kendime. "Ah, cidden saçmalık.."

Kağıdı buruşturup aşağıya attıktan sonra odama inene kadar kimin Jimin sunbaeden hoşlanabileceği düşündüm. Düşündükçe delirdim ve kimin olduğunu asla bulamadım. Ancak bu ilk değildi, daha önce ondan hoşlanan birçok ünlü tanımıştım ancak hiçbiri bu şekilde bir not yollamamıştı. Asıl sinir bozucu olan şey ise sunbaenin notu hala saklamasıydı.

Kendime, kızın kim olacağını bilsem de bilmesem de en azından benden daha fazla şansı olduğunu kendime empoze ettim ve bu şekilde sunbaenin dediğini yapıp uyumaya çalıştım.

Çünkü uyuyunca her şey geçer.





+

merhabaalarrrrrrr,
;);))));;;)));)))
ilk dedim ki gidiyorum, sonra baktım ki yokuş aşağı gidiyorum dedim geri döneyim hikaye yazayım
ancak hala sınavıma altmış küsür gün falan kala ne halt yemeye döndüm onu da anlayamadım ama olsuN

bu hikayeye bölüm yazmaya çalışıcam tuvalete girdikçe falan kdlsmfkwwöfm

umuyorum ki beğenirsiniz bu hikayeyi çünkü ave maria'yla az da olsa bağlantılı yani en azından karakterler flan

*ave maria'da mira ile hoseok'u sew yapmışım bunun düzeltmesni yapıcam kısa zamanda

sizi seviyorum çokkk,,,

-poNyo

i wait ❀ jiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin