🔙 8. BÖLÜM 🔚

55.1K 1.7K 206
                                    

✴ Heretis' in Müziği ve Kutsal Yaprak Mucizesi ✴

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Heretis' in Müziği ve Kutsal Yaprak Mucizesi

Heretis ağacının pamuğumsu ve ıslak gövdesinde derinlere doğru battıkça vücudumda çok önceden hissettiğim bir şeyin yeniden hareketlendiğini fark etmem çok sürmedi. Minidia'dayken liderin bana teslim ettikleri birden aklıma geldi. Ayak bileğime bir halhal takmış ve parmağıyla da vücuduma bir akım teslim etmişti. Bu akım elektrik gibi bir şeydi. O an onu bu denli hissedememiş olsam da bu sihirli akım şimdi beni sanki bütünüyle sarmaya başlamıştı. Ağacın gövdesinden kayarak bilmediğim bir gerçekliğe doğru düştükçe o elektriksel akım tüm hücrelerine doğru akın etmeye başladı. Sanki her damarımı patlatıyor, her kasımı koparıyor, her hücreme varana dek beni içten içe yok ediyordu. Yaşanan bu korkunç an tüm bedenimin acılar içinde kıvranarak ölüm ağacına sanki ölümüm için gömülmeme neden oluyordu.

Korkudan kapadığım gözlerimi sonunda açabildiğimde ise her şey o kadar hızlı gerçekleşiyordu ki ancak çok sonra neler olduğunu anladım. Aslında bedenim ölmüyor, içten içe parçalanmıyordum. Vücudumdaki akım bedenimin her hücresinde bir şeyleri tetikliyor ve o şeyler de çevremi kutsanmışçasına aydınlatmama neden oluyordu. Ağacın gövdesinde karanlık bir gerçekliğe doğru yol alırken, bedenim tamamen ışıktan bir forma dönüşüyordu. Geriye kalan bu ışık kesinlikle Elza değildi. Bu varis olan kimliğimin bambaşka bir hali olmalıydı. Daha önceden teslim aldığım ama ne olduğunu anlamadığım bu akım, Heretis'e temas etmemle birlikte kendini gözler önüne sermeye başlamıştı. Ortaya çıkan bu ben bambaşka bir bendim. Daha güçlü, daha saf ve asıl özüne daha yakın.

Ben yaşadıklarımın hayranlığına kapılmışken birden büyük bir sarsıntıyla irkilerek kendime geldim. Ağacın içine doğru kaydığım ıslak zemin bir sarsıntı eşliğinde parçalanmaya başlamıştı. Çevremdeki tüm gerçeklik tuzla buz oluyordu. Her şey havada kararsızca savrulana kadar da bu değişim devam etti. Ta ki son bütün de parçalanana dek. Sonrası ise büyük bir ışıksal patlama ve tamamen bilinç kaybı.

Kendime geldiğimde az önceki yaşananlar sanki bir halüsinasyona dönmüştü. Kendimi az önce olduğum yerde ve Heretis ağacına sarılmış bir halde buldum ama tek bir farkla gövde benim dokunduğum yerden itibaren tamamen aydınlanmaya başlamıştı. Ağaç benden gelen bu akımın etkisiyle büyük bir ışık kütlesine dönüşüyordu. Karşımda duran göz kamaştıran bu manzara ise çok geçmeden korkunç bir gerçekliğe dönüşmeye başladı. Tamamen ışığa dönüşen devasa ağaç birdenbire bedenimle bütünleşmeye başladı. Heretis doku doku, molekül molekül bedenime doluyordu. Tanrı aşkına neler oluyordu? Bu rüyanın amacı bu değildi. En son isteyeceğim şey bu ucu bucağı görünmeyecek kadar büyük olan ağaçla bedensel bir bütünleşmeydi.

" Biri bunu durdursun! " diyerek çığlığı basmam çok sürmedi.

Benim çığlığıma inat Heretis arsızca bedenimdeki yerini almaya çalışıyordu. Bu küçücük beden bu kocaman ağacı nasıl alacaktı? Peki bu bütünleşmeden sonra bana yer kalacak mıydı? Tanrı aşkına bu Edna' da ki güçlerin benimle problemi neydi? Neden her şey benim bedenimle bütünleşme çalışıyordu? Benim isyan dolu haykırış ve düşüncelerimin eşliğinde Heretis kendini tamamen bedenime teslim etmiş ve korkunç bir ışık patlamasıyla her şey bir anda son bulmuştu. Korkudan büyümüş gözlerle neler olduğunu anlamaya çalıştığım bir andaysa gözlerimin önünden Heretis'in anıları kristalize şekildeki boyutlardan oluşan kesitlerden geçmeye başladı.

EDNA GÜNLÜKLERİ 2Where stories live. Discover now