🔙 4. BÖLÜM 🔚

44K 4K 679
                                    

✴ Suiya Diyarları / Gerçeklik Kırılması ✴

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

✴ Suiya Diyarları / Gerçeklik Kırılması ✴

Yaşananların şokuyla Theo ve ben büyük bir sessizlik içine gömülmüştük. Savaşçı Elza ise bir anda geri plana çekilip, vücudumun hakimiyetini yeniden bana bırakmıştı. Sarsılmış bir halde içinde yürümeye devam ettiğimiz orman ise giderek anlaşılmaz bir hal alıyordu. Önce zemindeki çimenimsi otlar çalılar halini alana dek büyüdü. Ardındansa ağaçların kabukları gözlerimizin önünde katmanlar halinde sarılarak genişlemeye ve gözle göremediğimiz bir yüksekliğe kadar uzamaya başladı. Bununla eş zamanlı olarak daha önce dikkatimizi bile çekmeyen canlılar gözlerimizin önünde devleşmeye başladı. Çevremizde olan bu sonsuz değişimin tek değişmeyen unsuru olarak biz ise korkunç bir gerçeklikte karıncalar kadar ufalmış bir halde olanları izliyorduk.

Korkudan titremeye başlayan ellerimi ovalayarak Theo'dan teselli dolu sözler duyabilmek için bakışlarımı ona çevirdiğimde ise gördüklerim karşısında belanın içine saplandığımızı anladım. Theo'nun bana bakan gözleri korkudan iyice büyümüş, ağzı ise estetikten yoksun bir şekilde yana doğru bükülmüştü. Benim anlamadığımsa o buraya daha önce de gelmemiş miydi?
Bakışlarımdan sanki aklımdan geçenleri okuyan Theo,

" Burası benim bildiğim Suiya değil Elza. Sanki senin varlığın her şeyi bir anda değiştirdi. Şimdi neredeyiz, buradan nasıl kurtuluruz, halkıma nasıl ulaşırız inan hiçbir fikrim yok. " diyerek gözlerini benden ayırıp karşımızda duran dehşetli ormana çevirdi.

Başını ellerinin arasına alarak ovuşturmaya başlayan adam çok geçmeden olduğu yerde çökerek çaresizce düşüncelere daldı. Ben ise neler olduğunu anlayabilmek için bu kocaman gerçeklikte bir bilinmeze doğru yürümeye başladım. Theo' nun şu aşamada sağlıklı kararlar alması mümkün olmadığı için bir sonraki adımı planlamak bana düşüyordu. Oldukça ürküten bu gerçeklikte, dev yaratıkların arasından dikkatleri üzerime çekmeden yürümeye başladım.

Attığım her adımda gördüklerim beni hem kendine hayran bırakıyor hem de dehşete düşürüyordu. Önce çalının üstünde tüm asaletiyle salınan dev gibi bir Yusufçuk gördüm. Ardındansa hemen yakındaki çalıdan yükselen bir uğur böceği görünce bir anda ürperdim. Eskiden sevdiğim bu canlılar şimdi devasa yaratıklar olarak gözlerimin önünde beni selamlıyordu. Çok geçmeden bir karınca yuvasının yakınından geçtiği fark ettim. Gördüğüm her canlıyı eskiden çok seviyor olsam da şimdiki varlıkları beni deli gibi korkutuyordu. Nedeni ise hepsinin benden en az beş kat daha büyük olmasıydı. Karıncaların kokumu fark etmemesi için dua ederek adımlarımı biraz daha hızlandırıp yuvanın çevresinden bir an önce uzaklaşmaya odaklandım. Önceden minicik görünen bir karınca yuvası şimdi derin bir mağara gibi gözlerimin önünde tüm kasvetiyle duruyordu.

Hızla uzaklaştığım yuva ve yüzlerce karıncadan tam kurtulduğumu düşünürken hemen önümden dev gibi bir tırtılın sürüklenerek yol aldığını görünce donup kaldım. Gözlerim onunla kesiştiğinde ise bu hayvanın yemeği olmak üzere olduğumu fark etmem çok sürmedi. Bir anda korkuya kapılıp birkaç adım gerileyerek dengesiz bir halde koşmaya başladım. Şükür ki tırtılın yeterince hızlı olmaması çok geçmeden ondan kurtulmama yetmişti. Tam rahat bir nefes almak üzereyken tiz ve keskin çığlıklar her yanımdan yükselmeye başladı. Kahrolası dev karıncalar beni fark etmiş ve alarm çığlıkları tüm çevremi sarmıştı. Korkudan nereye olduğunu bilmeden oldukça hızlı ve dengesiz adımlarla yeniden koşmaya başladım. Hem kaçıyor hem de arkamda bıraktığım Theo'nun başını belaya soktuğum için kendi kendime küfrediyordum. Karıncalar ise peşime düşmüş, büyük ve dehşetli adımlarıyla beni amansızca kovalıyordu. Bana her saniye daha da yaklaştığını bildiğim bu canlılar vazgeçmek nedir bilmiyordu. Korku ve koşmanın etkisiyle kaskatı kesilen bacaklarım kısa süre sonra beni yarı yolda bıraktığında ise büyük bir hızla yuvarlanarak yere kapaklandım. Artık adım atamıyor, nefesimi bile zorla alıyordum.

EDNA GÜNLÜKLERİ 2Where stories live. Discover now