Romana Giriş

7.7K 480 149
                                    

Biraz amatörlüğü attıktan sonra hepimizin isteği bir roman yazmaktır. Her ne kadar Wattpadde hikayeler olsa da okurlar gün geçtikçe daha uzun bölümler istemekte yazarlar da buna karşılık mükemmel betimlemelerle resmen romana benzetmektedirler eserlerini. Roman yazmak zor ve psikolojik bir şeydir. İster istemez kişi bilinçaltına girecektir. Ve okurlar da yazarın dünyasına girip herşeyi kendi gözleriyle göreceklerdir. Burada okurlarında psikolojileri devreye girecektir. Aslında roman yazmak için yazarın kendi kişiliğini keşfetmesi gerekir.

Roman kategorisine giren eserler çoğunlukla 100000 kelimeden oluşur. Bir çok güzel şey yazabilirim diyor ve bir türlü yazmaya başlayamıyor musunuz? Önce şu sorulara cevap verin. Neden yazıyorsunuz? Neden okunmak istiyorsunuz?

Anlamadığınız konularda da yazabileceğiniz gibi anladığınız konularda yazmak çok daha basit olacaktır. Birçok kişinin fikir sahibi olmadığı konularda fikir sahibi olabilirsiniz. Paylaşmaktan çekinmeyin. 

Genel olarak bir romanda üç çeşit anlatıcı olur. Birinci tekil şahıs, üçüncü tekil şahıs ve tanrısal anlatıcı. Birinci tekil şahısta herşeyi 'Ben' ağzıyla karakterin gözünden anlatırsınız. Bu yeni yazmaya başlayanlar için önerilen bir tarzdır. Yaygın inanışa göre herşeyi bilen üçüncü tekil şahıs (tanrısal anlatıcı) ağzıyla anlatmak daha kolaydır. Ancak sınırlı bakış açısına sahip üçüncü tekil şahıs ağzı da tercih edilebilir. Ama eğer birinci tekil şahıs kullanıyorsanız lütfen ana karakterin gözünden ayrılmayın. Şöyle birşey saçma oluyor;

Ayşe:

Tek isteğimiz bir gececik barda eğlenmekti. Nereden bilebilirdik ki bir anda dans pistinin ortasına bir vampirin atlayıp sivri dişleriyle boynumuzu deleceğine. Daha ne olduğunu anlamadan siyah pelerini dalgalanarak korkudan donup kalmış Fatma'nın üstüne atladı. Ne yapacağımı bilemiyordum.

Fatma:

Şaşkınlıktan donup kalmıştım. Herkes heyecanla tepinirken bir anda piste pelerinli biri atlamıştı. Gözleri fıldır fıldır dönen bu adamın çenesine kadar uzanan sivri dişleri vardı. Ne yapabilirdim ki? Sonuçta hayatımda ilk kez vampir görüyordum. Üstüme atladı. Havada çenesine bir tekme savurdum. Ağzından ayrılan dişleri pistin ortasına saçıldı. Ona gününü göstermiştim.

Naciye:

Vay be Fatma korkudan donuna etti sanmıştım ama meğer hepimizi kandırmış. Vampirin kafasına şut çekerek canına okudu. Demek ki neymiş her barda içip danseden hatunu küçümsememek gerekirmiş.

Doğaçlama yazdığım bu saçma örnekte de gördüğünüz, anlamsız bir anlatım tarzı. Tek bir karakter gözünden anlatın. Zor olsa da zoru seçin ama bu hatayı yapmayın. Çok zorlanıyorum diyorsanız birinci tekil şahısı bırakın tanrısal anlatıcıyla anlatın.

Okuyuculara birşeyler öğreterek romanınızı daha ilgi çekici hale getirebilirsiniz. Bu uzmanlık alanınız olabilir. Ya da belirli bir konuda araştırma yapıp okurlarınızın bilgilenmesini sağlayabilirsiniz. Bu şekilde çok daha dolu bir eser yazmış olursunuz.

Bir diğer husus yazdıklarınızı kontrol etmek. Acele etmeyin, yazar yazmaz hemen yayınlamayın. Cümleleri kontrol edin. Siz anlıyorsunuz belki ama okurlarınız anlayacak mı? Mantıklı şeyler mi yazdınız? Büyük harfleri ve imla kurallarını kontrol edin ki daha profesyonel birşeyler ortaya çıksın.

Son olarak ana karakteriniz en fazla iki üç tane olsun. Hatta mümkünse bir kişi olsun. Çok okunan bir hikayeyi sırf 6-7 karakteri birden eşit bir şekilde anlattığı için okumayı bırakmıştım. Bu okurun kafasını karıştırır ve diğer olaylara odaklanmasını zorlaştırır.

Yaratıcı Yazarlık DersleriWhere stories live. Discover now