Yaratıcı Yazarlık Dersleri

Araklamacı Eleştirmenler

Ne yazık ki Wattpad kitapları diyince insanın aklına içinde sert mafyatik erkek olan genç kurgu hikayeleri geliyorsa Wattpad'de eleştiri diyince de aklımıza 'şuradan buradan araklamışsın' sözlerinden başka söz sarf etmeyen sözde eleştirmenler geliyor.

Evet Wattpad'de birçok konu birbirinin tekrarı. Çoğu tecavüzü meşrulaştıran ya da mafyanın anlamı bilinmeden yazılmış saçmalamaca şeyler olabilir. Öncelikle şuna parmak basmak istiyorum. Lütfen bu konuda siteyi suçlamaktan vazgeçin ve biraz çevrenize bakın. Televizyonda neler izliyoruz. Söz sahibi olan insanlar neler söylüyor. Peki bu durumlar tecavüzü meşrulaştırmıyor da ne yapıyor? Bunları izleyen çocuk nasıl etkileniyor da bunları yazıyor? Sonuçta Wattpad bir yayın evi değil. Wattpad bir sosyal paylaşım sitesi. Facebook ve Twitter'da insanlar 'tecavüze uğradıysa kesin haketmiştir. Sokağa çıkmasaymış.' gibi yorumlar yapabiliyor. Wattpad bence çok daha masum bir ortam çünkü yaş ortalaması düşük. Ancak sanırım orada popülerleşme problemi olmadığı için insanlar o sitelere Wattpad'a saldırdıkları kadar saldırmıyor.

Gerçi konumuz bu değil. Basitçe bir kızla bir erkeğin orada burada ya da lisedeki aşkını anlatmaktan başka özelliği olmayan hikayelere değil maalesef daha orijinal konulu hikayelere saldırılıyor.

Olay örgüsü bölümünü hatırlarsınız. Belli başlı şablonların dışına çıkılmadığını söylemiştim. Tür bazında bakalım. Edebiyatta belli türler vardır. Romantik, bilim kurgu, genç kurgu, vb... Hatta bazen alt türler vardır: Distopya, uzay operası vb... Peki sizce de bir şey yazdığınızda apayrı bir edebiyat türü mü yaratmak zorundasınız? Şu ana kadar okuduğunuz edebiyatçıların kaç tanesi konusunda ilk türü yazmış? Dünya klasiği yazmış bir yazar bile bunu başaramazken Wattpad'deki amatör yazarlardan bu tarz şeyler beklemek saçma değil mi?

Abarttığımı mı düşünüyorsunuz? Direkt bu kitap için hem de duvarıma yapılan bir yorumdan bahsediyorum. Bir kullanıcı benim bu kitabı başka bir kullanıcıdan arakladığımı söylüyor. Açıp bakıyorum. Tabii ilk aklıma gelen benim kitabımın kopyalanması çünkü birebir kitabımın ya da hikayelerimin kopyalandığı oldu. Ama baktım alakası yok. Kullanıcı yazarlıkla ilgili tavsiyeler yazan bir çalışma oluşturmuş. Aynı konuda başka şey yazılamaz mı? Ve sıkı durun kullanıcı ben bu çalışmayı yazdıktan bir sene sonra yazmış kendininkini. Bazen hırsız suçlamasıyla gelenlerin şaka yaptığını düşünüyorum. Kullandığı hırsız kelimesinden dolayı ona dava açma hakkım olduğu için çok da üşenmeden kullanıcıyı savcılığa vermeye karar verdim ve bunu belirttim. Yani kaç yıllık memurum bu işler benim için çok da zor değil. Ve kullanıcı geri takiplerle bir sürü takipçi kastığı ve bu yönde emek verdiği profilini korkudan silmek zorunda kaldı. Yani maalesef troll değildi.

Bir bilim kurgu var. Azıcık gelecekten bahsetti. Bu sözde eleştirmenler direkt yapıştırıyorlar son izledikleri bilim kurgu filmini. 'Açlık Oyunlarından araklamışsın!' Halbuki Açlık Oyunları, Ölüm Oyunu adlı başka bir romana o kadar çok benziyor ki bir ara yazarı bu konuda baya problemler yaşadı. Tabii ki Ölüm Oyunu daha önce yazılmış bir distopya. Gelecekte geçen bir zaman diliminde bir diktatörlükte 18 yaşından küçük bir grup çocuğun bir tek kişi kalana kadar birbirlerini öldürmeleri isteniliyor. Evet bu kadar benzer. Yani sanırım gözümüzde aşırı yücelttiğimiz yabancı eserler de mükemmel değil. Ancak bu bile problem olmuyor çünkü farklılıkları da var. Bu yüzden telif problem olmuyor.

Dünya özellikle sinema konusunda gelişirken Türkiye geride kalıyor. Yeni nesil, yabancı filmleri ve dizileri izlemekten zevk alıyor. Bu konuda milletçe geri kaldığımızın da farkındalar. Bu durumda ister istemez bir küçümseme ve milleti aşağılama ortaya çıkmaya başlıyor. Bu acı bir durum. Düşünün ki bir Türk olarak başarı kazanıyorsunuz ve bizzat kendi ülkenizden insanlar Türkler yapamaz, çakmadır ya da yalandır sallamayız şeklinde tepki veriyorlar. Bu hayal değil. Gerçekten uluslararası başarı kazanmış yönetmenlerimize, müzisyenlerimize ve sporcularımıza bu gözle bakanlar var. İster kabul edin ister etmeyin ama kendi milletimize yabancılaşmamız üzerine bir algı yaratılmaya çalışılıyor ve özellikle genç nesil buna düşüyor. Ben sebebini buna bağlıyorum.