blood, sweat and tears ❧ rosékook ✅

0.2

Üniversiteden ayrılıp eve döndüğümde duş almış ve yemek yedikten sonra biraz ders çalışmıştım. Tam saat on bire geldiğinde kulaklıklarımı alıp uyumayı düşünürken, kapının çalmasıyla ofladım. Bir apartman dairesinde kalıyordum. Fazla yakınım olmadığını da düşünürsek muhtemelen gelen Jennie ya da Jisooydu.

Oflayarak odamdan çıkıp kapıyı açtığımda gözleri kapandı kapanacak gibi duran Jisoo ve tam takır hazır halde ayakta dikilen Jennie ile karşılaştım. Tek kaşımı kaldırarak suratlarına baktığımda, kenara çekilirken konuştum.

''Hayırdır gece gece?"

''Ah, Chae-ssi, biliyorsun ki, geçen ay sevgilimden ayrıldım. E bu bana aşırı üzüntü olarak geri dönmekte ve-"

Jisoo onu kenara itip içeri girdi ve sözünü kesti.

''Bara gideceğiz, seni ikna etmeye geldik.''

Yüzümü buruşturarak uzanıp kapıyı kapattım ve onlara baktım. ''Sosyal aktivitelerinize beni bulaştırmayın, yalvarırım.''

''Yah, saçmalama,'' Jennie cins cins suratıma bakıp saniyeler sonra genişçe gülümsedi ve yerinde zıpladı. Göz devirerek salona girdiğimde beni takip etmiştiler.

''Bu gece, Min Yoongi'nin barının açılışı var. Tüm üniversite orda olacak. Yani tüm çıtırlar, anlatabiliyor muyum?"

Koltuğun üzerine duran yastığı alıp kafasına fırlattım ve homurdandım. ''İstemez.''

''Nasıl istemez? Bence ister. Değil mi Jisoo-ssi, hı hı?"

Jisoo'yu dürterek onay almaya çalıştığında, Jisoo kollarını usulca kaldırıp bize baktı.

''Valla benim sevgilim var.''

Jennie istediği yanıtı almamış olacak ki, tekrar bana döndü. ''Ya, ne olacak ki gelsen? Eğleniriz işte.''

Yutkundum. Öyle ha deyince dışarı çıkıp sosyalleşen birisi değildim. Onlarsa benim tam tersimdiler. Üniversitenin ilk yılında belki normal karşılanırım diye düşünüp katıldığım birkaç organizasyonda bana karşı olan tavrı çok net anlamıştım ve ondan sonra da yeni yeni alevlenen hevesimi öylece kenara bırakmıştım. Hiçbir şey bilmeyen, yaptıkları tek şey yargılamak olan insanlar beni sadece öfkelendiriyordu.

Bana dudak büzerek bakan Jennie bunu bilmiyordu. Ya da ayakta dikilen Jisoo. Anlatsam elbette dinler ve bana destek olurdular ama bunu istemiyordum.

Ama en azından bu sefer, diye düşündüm onlara bakarken. Bu sefer onlar mutlu olsun diye yapabilirdim. Sonuçta, ikisi de gayet geniş çevreli iki insan olmalarına rağmen daima benimleydiler ve bundan gocunmuyor veya utanmıyordular. Ben de onlar için bir seferlik kendimden ödün verebilirdim.

''Kimler geliyor?''

Jennie istediği yumuşaklığı cevabımdan kaptığı gibi heyecanla konuşmaya başladı. ''Herkes, tüm üniversite. Özellikle de bizim eniştemiz ve arkadaşları. Şu sırada yalnız takılıyorum ama sana buluruz birilerini.'' Hınzır bir ifadeyle suratıma bakmaya başlayınca elimin altında duran yastığı kafasına fırlattım.

''Sanki kendisi sevgili uzmanı.''

''E değil miyim?"