₆god's body

9.9K 751 861
                                    


"Bir sürü gizli koruma vardı Jungkook! Ayrıca o adamı kolundan tutup oradan uzaklaştırmamı bekleyemezsin! Biraz mantıklı düşünür müsün?"

Sinirle soludu. "Sen olmasaydın halledebilirdim. Her şeyi mahvettin!"  

"Ben ne söylerseniz onu yaptım. Ayrıca bana bağırmayı kes!"

"Ben mi bağırıyorum? İlk başta sesini yükselten sensin aptal!"

Dişlerimi sıktım. Yüzüne okkalı bir yumruk atmamak için kendimi sıkıyordum. Çok sinir bozucu davranıyordu. Çok bencil ve kendini beğenmişin tekiydi. "Benimle düzgün konuş!"

"Ne o, yoksa vurur musun? Hadi bir vurmayı denesene!"

Ona doğru bir adım atıp sinirle "Yumruğum yüzünle buluşunca böyle rahat konuşabilecek misin acaba?!" dedim. Neyime güveniyordum bilmiyorum ama aşırı derecede sinirlenmiştim.

İğrenç bir şekilde kahkaha attı. "O küçük, çelimsiz vücudunla bunları söylemen aşırı komik. Cidden eğlendim, aptal kız!"

Tam elimi kaldırıp vuracaktım ki Namjoon sinirli bir şekilde kükredi. "Siz ikiniz sesinizi kesin! Başımı şişirdiniz, yeter."

Sinirle soluduktan sonra ilk bulduğum sandalyeye oturdum. Sinirden ellerim titriyordu.

"Çocuk gibi kavga ediyorsunuz. Sizinle uğraşmak zorunda mıyım ben?"

Jungkook, bebek gibi Namjoon'a ağlamaya başladı. "Ama Hyung-"

"Kes Jungkook. Eunhee haklı. Kameralardan gizli korumaların hepsini gördüm. Sana geri dön dememin sebebi de buydu. Başka bir plan yapacağız."

Jungkook, yanağının içinde dilini gezdirdikten sonra derin derin nefesler almaya devam etti. Ben de zaferimi kutlamak adına kendimi sakinleştirerek sandalyeye sırtımı yasladım.

"Şimdi ikinizde çıkın odamdan. Saat gecenin 1'i olmuş, kafamı ütülüyorsunuz. Kavga edecekseniz mümkünse benden ötede kavga edin."

Oturduğum yerden kalktım. Kendimden emin bir şekilde "Kimin haklı olduğu ortada. Bazıları çenesini kapatırsa hiçbir sorun kalmayacak." dedim.

Jungkook tam bana bir şey söyleyecekken Namjoon lafa daldı. "Yine başlamayın. Çocuk gibi didişmeyi, birbirinize laf sokmayı bırakın." Sıkkınlıkla soluduktan sonra kendi kendine söylendi. "Neden hep çoluk çocukla uğraşmak zorunda kalıyorum, lanet olsun." Kafasını iki yana salladıktan sonra yukarı kaldırdı. "Şimdi Jungkook, Eunhee'ye kalacağı odayı gösterdikten sonra git uyu, dinlen."

"Hyung-"

"İtiraz istemiyorum."

"Neden bu kıza bakıcılık yapmak zorundayım ki? Bayan Jieun varken-"

"Benim bir adım var. Eunhee!"

Namjoon, yine Jungkook'un bir şey söylemesine izin vermeden bağırmaya başladı. "Jungkook! Lafımı ikiletmenden hiç hoşlanmıyorum. Derhal, ne diyorsam onu yap!"

Sinirle kapıya doğru yürüyüp kapının kolunu kavradı ve hızla aşağı çekti. Onun peşinden dışarı çıkıp kapıyı kapattım. Hiçbir şekilde göz teması kurmadan onu takip etmeye başladım. Onunla olmak bile sinirlerimin iki katına çıkmasını sağlıyordu. Dengesiz herif!

"Bayan Jieun!" Jungkook'un bağırdığı yöne doğru baktığımda yanımıza gelen samimiyetsiz kadını gördüğümde yüzümü buruşturdum.

"Buyurun efendim."

"Kıza odasını gösterin."

"Ama birkaç işim var-"

Ardına bakmadan yürümeye başlayan Jungkook, elini sallayarak gözden kaybolurken gözlerimi kapatıp sakinleşmeye çalıştım. Hala bana 'kız' diye hitap ediyordu. Sakinleş, Eunhee. Bir,iki,üç,dört...

Kill My Pain | Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin