mardin güzeli Kuma(TAMAMLANDI)

33. bölüm

Düzenlendi...

Kadir ağa'nın sözüyle azat ve leyla gülümseyerek ailelerin ellerini öptüler leyla heycanlıydı. Şilan leyla'ya sarılarak sevecen sesiyle

"Sakin ol canım derin bir nefes al rahatlayacaksın" dedi . Leyla gülümseyerek ayrıldı şilandan bu kızı şimdiden sevmişti. Çok iyi biriydi. Azat abisine sarılarak minnet dolu bir sesle konuştu.

"Teşekkür ederim abi"  dedi berat ağa kardeşi'nin neden teşekkür ettiğini anlamamıştı.

"Neden teşekkür ediyorsun biremin " diye sordu azat abisine cevap vermemiş zümra ve şilan'a sarılmıştı. Yaptığı hatayı şimdi anlamıştı.Şilan'ı sevmemişti onun o iyi kalbinden dolayı sevdiğini sanmıştı. Ta ki leyla'yı görünceye kadar şilan azat'a sarılarak neşeli sesiyle

"Inşallah hep mutlu olursun leyla iyi bir kız onu üzme " dedi azat şilan'ın sözleriyle gülümsedi

"Onu üzmeyeceğime söz veriyorum" dedi ve şilandan ayrıldı aklına iki üç gün önce dediği geldi evleneceği kızı evlendiğine pişman edecekti. O günkü azatla şimdi ki azat farklıydı. Bu düşüncelerine güldü. Kadir ağa'nın sesiyle düşüncelerinden ayrılarak konuşulanları dinledi.

" çocuklarımız için herşey hayırlısı olsun" dedi iki ailede amin demiş nişan tarihini konuşmuşlardı. İki hafta sonra nişan olacaktı. Azat ilk defa bu işin bu kadar erken olmasına sevindi. Kızlar leyla'yla anlaşmıştı. Berat ağa şilan'a baktığında leylaya ellerini oynatarak birşeyler dediğini gördü leyla duysa da o anda şilan ona azatla ilgili özel birşey dediği için işaret diliyle demişti kimse anlamasın diye  ne yani şilan işaret dilini biliyor mu diye geçirdi içinden ve şilan'ı bir daha sevdi. Kızlar aralarında güzel bir konu açmış konuşuyorlardı zümra işaret dili bilmesede şilan ona leyla'nin dediklerini söylüyor muhabbet ediyorlardı. Şilan duymayan ve konuşamayan bir arkadaşı için öğrenmişti işaret dilini Azat erkeklerin konuşmasını dinliyor bir taraftanda leyla'ya bakıyordu. Elleriyle birşeyler yapıp şilan'a birşeyler anlatıyordu ve şilan elleriyle ona cevap verince gülümsüyordu. Ne bilecekti ki o anda kendisiyle ilgili konuştuklarını  O gün aklına geldi sebepsiz yere leyla'yı kırmıştı. Ama ondan özür dileyecekti kahveye yazdığı not aklına geldi görücü usülü  olsada içine tuz koydum yazmıştı. Sevindi azat icinde kalmaması iyi birşeydi. Birinin kendine baktığını hissedince bakışları leyla'yı buldu oda ona bakıyordu ikiside birbirinin gözlerine saatlerce bakabilirlerdi. Şilan leyla'ya baktığında azat'a baktığını gördü aynı şekilde azatta leylaya bakıyordu. Şilan anlamıştı ilk görüşte aşk dedikleri bu olsaydı gülümsedi bu aşk hep böyle kalmalıydı. Kendisine bakan bir çift göz hissedince bakışlarını ona bakan gözün sahibine cevirdi. Berat aga şilan'a bakıyor ne düşündüğünü çözmeye çalışıyordu. Şilan gülümseyerek azat ve leyla'yı gösterdi. Berat ağa onun göstermesiyle kardeşine bakınca anladı ne olduğunu  ve gülerek başını iki yana salladı.  Kardeşi aşık olmuştu. Azat kendilerine bakıldığını anlayınca istemesede gözlerini leyladan çekerek abisine baktı . Berat ağa kardeşine doğru eğildi ve muzip bir ses tonuyla

"Başına çok büyük bir bela aldın" dedi
Azat abisini anlamadığı için 

"Ne belası aldım abi?" diye sordu şaşkın sesiyle

"Şimdi trip cekeceksin giydiklerine karışmamanı söyleyecek küsecek" dedi. Azat gülümseyerek yanıtladı abisini

"Beni sevsinde ben trip yemeyede razıyım" dedi.

Berat  ağa aldığı cevapla kardeşine acıyarak baktı.

"Sana şimdiden geçmiş olsun biremin " dedi. Şilan berat ağa'ya bakarak düşüncelere daldı gülümsemesine bile âşıktı bu adamın berat ağa bakışlarını tekrar şilan'a çevirdiğinde gülümsedi sevdiği kızda kendisine bakıyordu. Zümra iki ciftede bakarak kıkırdadı

"Ay çok tatlısınız ya " dedi. Şilan zümra'nın sözleriyle kızarırken leyla da aynıydı azat ve berat iki kızında yüzünün kızardığını görünce kahkahalarını tutamamış gülmüşlerdi. Kadir ağa ve diğerleri onlara bakınca berat ağa kendini toparlayarak

"Kusura bakmayın " dedi. Kadir ağa gülümseyerek konuştu.

"Artık akraba olduk berat ağa ne kusuru " dedi. Ve güzel kahkahalı bir akşam geçirdiler

Güzel bir akşam'ın ardından soykan aşireti konağa gitmek için kalkmışlardı. Şilan ve zümra leylaya sarılarak

"Her zaman bize gelebilirsin " dediler.

Leyla onlara başını  tamam anlamında sallayarak  sarıldı. Azat kaynanası ve kayınbabasının elini öperek  leyla'nın yanına geldi çekingen bir şekilde sarıldı ve leyla'nın kulağına doğru biraz yaklaşarak

"O gün seni kırdığım için özür dilerim leylam" dedi. Ve ayrılarak arabasına bindi leyla ise arkasından şaşkın ve heycanlı bir şekilde  bakmakla yetindi..

Sınır geçilmiş ve bölüm atmazsam olmazdı. Sizce nasıl bir bölümdü oy ve yorumları beklerim...