İki Ucu Boklu Değnek

10.1K 151 9
                                    

Uyandığımda Deniz uyuyordu. 2 gün geçmişti. Doruk'un bugün yarın dönmesi gerekiyordu.  Öğrenmek için mutfağa geçip Doruk'u aradım.

"Nasıl gidiyor?"

"Güzel gidiyor şey dicem ya..." Bir şey yiyordu o yüzden bir süre durdu.

"...Bir hafta daha buradayım."

"Taksit taksit söylüyorsun sende."

"Ya bizimkiler uzatıyo da uzatıyo napim. Durum böyle yani."

"İyi bakalım. İyi eğlenceler."

"Sağol Deniz uyanınca arasın beni."

"Tamam söylerim."  Tülü'ye olayları anlatmak için sabırsızlanıyordum. Odaya gidip Deniz'i dürttüm.

"Deniz... Deniz... Deniz!..." Son çare yatakta zıplayıp onu uyandırmayı başardım. Mutfağa gittik. Kahvaltı hazırlamaya başladım.

"Doruk, uyanınca arasın dedi." Deniz içeriden telefonu alıp geri geldi.

"...Alo naber?... İyidir kanka günaydın nasıl gidiyo?...Yine mi lan kaç gün oldu olum?... İyi o zaman... Biz kahvaltı yapıcaz şimdi... Sağol hadi selam söyle görüşürüz." Kapayıp bana bakmaya başladı.

"Bir hafta daha kalıcakmış."

"Biliyorum." dedim işime geri dönerek. Garip bir şekilde nerden biliyorsun der gibi bakınca:

"Demin bende konuştum. O zaman söyledi." dedim.

"Haa. Off." dedi sigara paketine uzanarak. Bir tane sigara yaktı.

"Ne bok yicez?"

"Benim düşüncemi biliyosun. Ona söyleme taraftarıyım."

"Abi nasıl söylenir. Olmaz kızım."

"Kardeşime bunu yapamam diceksin dimi? O da o zaman böyle demişti. Ama onu ikna ettim ve gelip sana söylemiştim."

"Aynı şey değil. Bir düşün: Tülü ve sen aynı çocuğu seviyosunuz. Çocuğun Tülü'yle ilişkisi bitti ve sana yanaşıyor. Sende ona. Tülü'yü hiç mi düşünmezsin?"

"Ama çocuk ilk benimle olduysa?"

"Daha öncede söyledim kaplan. Biz senle o zaman öylesine beraberdik... Ben çok mu memnunum bu durumdan. İki ucu boklı değnek bunun.  Neyse." dedi sigarayı söndürerek. Kahvaltı bittikten sonra hazırlanmaya içeri gidiyordum.

"Tülü'yle buluşucam bugün."

"Tamam. Kaplan?" Salona geri döndüm.

"Evet?"

"Söyle ona ağzını sıkı tutsun." Gülerek:

"Tamam." dedim. Tülü'ye olayı anlatmak için gittiğimi biliyordu. Hazırlanıp evden çıktım. Bir cafede buluştuk. Üçlük'te oradaydı. Olayı anlattım.

"Sonunda ya sonunda. Ama sevincimi tam yaşayamıyorum ki işte. Doruk gelene kadar şuna bi çözüm bulmak lazım.. Sende kuru kuru oturacağına fikir üret canım arkadaşım." Üçlük ağzındaki kurabiyeyle konuşmaya başladı:

"Kızım ben anlamam öyle aranızda halledin." Lokmasını yutunca devam etti.

"Bu arada hayırlı olsun sizede." Tülü gözlerini devirdi.

"Ee sonraki iki gün nasıl davrandınız birbirinize?"

"O gün dışında bi daha yatmadık. Ama beraber uyuyoruz." Tülü sırıtmaya başlamıştı.

"Sende haberler var mı?" dedim.

"Bir haber yok. Her şey olduğu gibi." dedi biraz durgunlaşarak. Ufuk'u kastettiğimi tabi ki de biliyordu. Yaklaşık bir saat sonra Murat'ta bulunduğumuz mekana gelmişti.

İyi Biri DeğilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin