İyi Biri Değilim

İyi ki doğdun Tülü

Telefonda hala cevabımı bekliyordu. Telefonu açtığımda bunu söyleyeceğime o kadar emindim ki..

"Hayır sadece kafamda soru işaretleri vardı bunu öğrenmiş oldum."

Doruk:

"Geldiğimde yüz yüze de konuşabiliriz bu durumu. Tekrar doğum günün kutlu olsun." Yapamadım. Ortalığın karışmasına hazır değildim sanırım. Benle beraber diğerleride hazır değildi. İçeri girdiğimde Üçlük ve Murat playstation oynuyordu. Tülü'de kenarda oturmuş tırnaklarını kemiriyordu. Beni görünce tekrar mutfağa götürdü. Olayı anlattım.

20 Ağustos: Tülü'nün doğum günü.

Ne kadar da yakın günlerde doğmuşuz. Gündüz ikimizin olduğu bir fotoğrafı çıkartıp arkasına not yazdım. Ne zaman bir mağazanın önünden geçsek eteklere bakıp iç geçirirdi. Ama pantolona o kadar alışmış ki (bende öyle) etek giymeye cesaret edemiyordu. Ben yine özel günlerde falan giyiyordum ama ondan tık yok. Çiçekli şeylerin hayranı olduğu için ona çiçekli bir etek aldım. Pantolon güzeli Tülü bugün etek siftahını açıcak.

Eve geldiğimde Deniz elinde bluzle yanıma geldi.

"Şunu bi giysene Tülü'yle aynı kiloda sayılırsınız." İçeri gitmek yerine yanında üstümü çıkarttım ve elinden bluzu alıp giydim.

"Oldu bence." dedim. Çocukluk arkadaşımın o bluze sığacağını zaten biliyordum. Ama madem giy demişti bende giydim işte.

"Tamam beğenir heralde ha?"

"Beğenir beğenir benim aldığım etekle de iyi gider. Hadi Tülü'yü evden alalım." Toparlanıp Tülü'lere gittik ve aldığımız kıyafetleri giydirdim. Aynada eteğine bakıyordu.

"Ya giymesem mi?"

"O kadar aldım giy diye giymezsen küserim." Tekrar aynada kurcaladı kendini.

"Yakıştı da aslında. Aman giydim gitti be." İçeri geçtiğimizde Deniz yerinden kalktı.

"Aman tanrım bu güzellikte kim!?"

"Ben hep güzeldim canım."

"Dön bakim eteğin havalansın. Hiç alışık da değilim seni böyle görmeye." Tülü kendi etrafında döndü.

"Senin gibi atarlı bi kız için fazla masum lan bu etek."

"Of uğraşma dalarım."

"Etekle mi? hahah"

"Ya haklı çocuk. Diyelim ki mekanda bi kız sinirimi bozdu bu etekle nasıl dövücem onu?"

"Tülü'cüm ben döverim senin yerine. Sende doldurma şu kızı." dedim. Çıkıp Murat ve Üçlük'le buluştuk. Akşam olunca mekana geçtik.

Tülü:

"Bugün dışarıda sabahlamak istiyorum. Beni kırmazsınız dimiii?" Üçlük:

"Kırmayız kanka olmuş bil."

"Kanka'yı buluruz hem." dedi Deniz. Doğru ya, Kanka vardı bi zamanlar dimi..  Sahnede bir iki şarkı söyledikten sonra eğlenceli şeyler çalın dediler. Bunun üzerine Murat'ı yanıma çağırdım ve Ylvis - What does the fox say'i söyledik. Şarkıyı uzattıkta uzaktık. Hepimiz, özellikle Tülü çok eğlendik. Ardından Ufuk sahneye çıkıp Tülü'ye şarkı söyledi. Bir ara Tülü Doruk'la konuşup masaya geri döndü.

"Gençler Doruk'un hepinize selamı var. Bu arada bir hafta daha oradaymış." dedi bana göz kırparak. Bu göz kırpışı demekti ki:

Deniz'le bir hafta daha yalnızsın.