Daha sonra ödemeyi yapmak için kasaya gittiğimiz de hesapla ilgili bir tartışmaya girmek istemediğimden Selin'in ödemesini kabul etmiştim. Çok fazla gergindim ve açıkçası Selin beni korkutuyordu. Ödemeye ortak olmak için cüzdanı çıkardığım da fazlasıyla uyarıcı bir bakış atmıştı. Amacı elbette beni sindirmek değildi ama ilk defa bir bakışla bacaklarımın titrediğine şahit olmuştum. Evet Selin beni öptüğünde de heyecandan titremiştim ama o zaman durum farklıydı yani etkilenmem çok normaldi. Fakat şimdi bu etki beni korkutuyordu. Bir insanın düşüncelerine bu kadar önem vermek mantık işi değildi. Zaten bilerek de yapmıyordum ve aşkta da mantık yoktu.

Korkularımın sınırı yoktu. Selin ile birlikte tatlı bir erkek çocuğu , aile olma hissi ve mutluluk gelmişti. Ama bununla birlikte korkular da yakamı bırakmıyordu. Sanırım çok fazla sakınıyor ve yine de göze çöp batmasını engelleyemiyordum. Selin benimle tanışmış , flört etmiş ve beni öpmüştü. O kadar hızlıydı ki bunları sürekli yapıyormuş onun hayatının bir parçasıymış gibi geliyordu bana. Sanki onun beğendiği ve çapkınlık yaparak kısa süre de elde ettiği bir sürü insandan biriydim sanki. Bu yüzden bugün ki durgunluğu beni ekstra geriyordu. Benden sıkıldığını bile düşünmeye başlamıştım. Ona çabucak kapıldığım için kendime kızıyordum ama elimden birşey gelmiyordu. Gözleri gözlerime değince yine herşeyi unutuyordum. Çocuk değildim hayatı ciddiye alıyordum. Sürekli sevgili değiştirmek gibi bir düşüncem olamazdı ki bu benim kişiliğime tamamen tersti. Ama Selin korktuğum gibi birisi çıkarsa o hızla çıktığım tepeden yere çok hızlı bir şekilde düşeceğimi biliyordum. Yine de ondan uzak durmak istemiyor gideceği yere kadar gitmesini diliyordum. Tek derdim biraz daha onlarla olmaktı.

Tekrar arabaya bindiğimiz de Selin'in önerisiyle parka gittik. Umut salıncaklara koşarken bizde bir banka oturduk. Umut gözümüzün önünde ayrılmıyor hep yakın oyuncaklarla oynuyordu bu yüzden de Selin onu hiç uyarmadan sakince izliyordu. Esasen Umut çok harika bir çocuktu. Her konuda böylesine olgun ve ince düşünceli olmak bir çocuğa göre değildi.

Kafamı Selin'e çevirip konuşmaya başladım.

"Umut harika ve olgun bir çocuk. Onu çok iyi yetiştirmişsin. "

Selin derince bir iç çekip bana baktı.

"Onun hayatı hiçbir zaman kolay olmadı. Onu hep şımarttık ama verilenden daha fazlasını istediğine de hiç şahit olmadım. Öylesine gururlu ki asla yardım istemez. "

Ben Selin'i gülümseyerek o da Umut'u buruk gülümsemesiyle izliyordu. Ve konuşmasına devam etti.

"Bu konu da o kadar üzgünüm ki. Keşke çok şımarık olsaydı. Bu kadar zeki ve gururlu olması bazen ağır geliyor. Basit bir çocuk değil o çok farklı. Onu yeterince rahatlatamadığımdan şüphe ediyorum. Çok acı çekti mutlu olmayı bir sürü şeye sahip olmayı hak ediyor ama önüne koysan almaz. "

"Bunlar güzel şeyler değil mi ? Seni neden üzüyor ki ? "

Şaşkınlıkla sorduğum da bana döndü ve elimi tuttu.

"Bu bir yetişkin için söylediğim sözler olsaydı evet. Güzel şeyler ama bir çocuk için ne kadar iyi bilemiyorum. Hata yapmaya o kadar çok korkuyor ki ! Hep doğru yolda. Ben hiç bir doğruyu annemin anlatmasıyla öğrenmedim. Hata yaptım hemde bir sürü. Ama Umut hiç hata yapmıyor buna sevinemiyorum. Hayatı her şeyiyle yaşamasını istiyorum. Eline bir fırsat geçtiğinde herkes benim gibi ısrar etmez. Herkes annesi değil. En kötüsü de hala onu bırakacağımdan korkması. Bunu farkında olmadan bana o kadar çok gösteriyor ki kalbim burkuluyor. Ona güven verememekten çok korkuyorum hala."

Selin'in gözleri hafif dolmuştu. Başını tekrar Umut'a çevirdi. Biraz dikkat ettiğim de gerçekten de diğer çocuklarla oynamıyor yalnız olacağı yerler seçiyordu. Okulda da böyleydi ama daha çok basit bir utangaçlık olduğunu düşünmüştüm. Bir tür çocukluk travması olabileceği aklıma gelmemişti.

"Lütfen üzülme Selin. Onun herşeyi yapabileceğine ve yaşayabileceğine eminim. Hem sen onun hep yanında olacaksın eğer izin verirseniz bende hep olacağım. Seni kaybetmekten korkuyor çünkü seni çok seviyor. "

Tıpkı benim gibi...

Evet hatırlarsanız ilk bölümlerden Selin ve Umut ilk karşılaştığın da o çocuk haliyle o kadar kötüyken bile Selin'in yaklaşmasına izin vermemişti. Eh o kadar şey yaşadıktan sonra bir travma almaması ya da kaybetmekten korkmaması mümkün değil zaten. Bu bölümde bu kadardı. Umarım hoşunuza gider. Yazma hevesimin geri döndüğü hissettim bu bölümü yazarken. Umuyorum ki bir daha bu kadar açıklık yaşamayacağız.
Diğer hikayeler için de aynı şey geçerli özellikle Kaba Karaman'a yeni bölüm yakın zaman da gelecek eğer okuyanınız varsa haberiniz olsun. Diğerlerine de bir ara bakacağım.
Kendinize iyi bakın hepinizi seviyorum. 😘

OĞLUMUN ÖĞRETMENİ LGBTМесто, где живут истории. Откройте их для себя