2.BÖLÜM

11.4K 221 2
                                    

Umut kollarım da uyurken onu  gördüğüm ilk an geldi aklıma. 21 yaşındaydım. Üniversite üçüncü sınıftaydım. Yaz tatili için memlekete gitmiştim. Arkadaşlarla parkta vakit geçirmiş eve dönüyordum. Tam parktan çıktığım da gördüm onu ellerinde , kollarında , yüzünde yaralar morluklar vardı. Başta yanından geçtim ama vicdanıma içinde ki dürtüye engel olamayıp arkasından gittim ve ona sorular sordum. Çok direndi ve bana anlatmadı, yanımdan koşarak uzaklaştı. Her gün o parka gidip onu aradım. Bir hafta boyunca her gün parka gittim ama onu göremedim. Anneme olayı anlatmıştım o da üzülmüştü ama çocuğun peşinden gitmeme izin vermiyordu korkuyordu kimseye güvenecek bir zamanda değildik. Annemden son kez izin alıp gitmiştim. Eğer o gün göremezsem bir daha göremeyebilirdim. Ama oradaydı. Şansa hiçbir zaman inanmazdım.  Şans diye birşey yoktu herşey kaderdi. O çocukla karşılaşmam da kaderdi. O gün onunla konuştum. Onu görmek için her gün geldiğimi söyledim. Bana güvendi ve herşeyi anlattı. Annesi çok küçükken olmuş ve babası sürekli dövüyormuş. Bunları duyduğum da şok olmuştum. Onu evine bırakmayı teklif ettim çünkü onu bir daha parkta göremezsem evine gidecektim. Zaten hemen kanım kaynamıştı ve her gün parkta buluşmaya söz verdirmiştim. Yaklaşık bir hafta böyle geçti. Yaraları iyileşiyordu. Babası dövmemişti. Ona vurduğunu gördüğüm an şikayet edecektim. Zaten çok değil iki gün sonra yüzünde yeni yaralarla yanıma gelmişti. Zaten başından kendimi tutmam hataydı. Adamı polise şikayet ettik. Ailem başta karışmak istemese de Umut'u görünce fikirleri değişmişti. Çok uğraşmış ve o adamdan kurtulmuştuk. Hiç kolay olmamış hatta bende adamdan dayak yemiştim. Umut'u yetiştirme yurduna verdiler. Onu ziyaret ettim bir ay boyunca ve yaz tatilinin bitmesine de bir ay kalmıştı. Umut'u orda tutmak istemiyordum başka bir aileye evlatlık verilmesinden korkuyordum. Çünkü başından beri onu yanına almak istiyordum. Ailemden habersiz bir arkadaşımla evlendim. Sadece kağıt üzerinde bir evlilikti. Vakit kaybetmeden Umut'u almak için yetimhaneye gittik.  Sosyal hizmetlerin istediği bütün şartları oluşturmak için bir ay uğraştım. Herşeyi halletmiştim. Umut'u bize vermişlerdi. Aileme gerçeği anlattığım da kıyamet kopmuştu ama zaten iş işten geçmiştiği için ellerinden birşey gelmiyordu. Hemen boşanma davası açılmıştı ve vilayeti bana verilmişti. Ama okulu bitirmeme bir sene vardı ve bu süre zarfında Umut'a ailem bakmıştı. Tabi hemen çamur atmaya müsait akrabalardan durumu saklamıştık. Ben mezun olmuş ve hemen iş bulmuştum , babamla ev işlerini falan halledip Umut'u yanıma alıp birlikte yaşamaya başlamıştık. Ve Umut sekiz yaşındaydı artık okula gitmesi gerekiyordu. Evimizin yanında ki okula gitmeye başlamıştı. Ve şuan on yaşında ikinci sınıf öğrencisiydi.
Ben bunları düşünürken saat çoktan gece yarısını geçmişti. Artık uyumalıydım. Yarın Umut'un okulu ve benim de işim vardı. Ve yarın Umut'un yeni öğretmeniyle tanışacaktım. Umut'un diğer öğretmeni çok iyi bir adamdı. Ondan çok memnundum. Ama gitmişti ve yerine bayan öğretmen gelmişti. Hep bayan öğretmenlerden nefret ederdim. Umarım iyi bir kadındır. Artık uykusuzluktan gözlerim kapanıyordu. Daha fazla diretmedim ve gözlerimi kapatarak uykuya yenik düştüm.

Multimedya : Umut'un annesi Selin

OĞLUMUN ÖĞRETMENİ LGBTWhere stories live. Discover now