4.BÖLÜM

10.2K 206 19
                                    

Multimedya : Derin

Sabah kahvaltısı ve Umut'u okula bırakma rutininden sonra işe gittim. Her zaman ki kan tahlili işlerini yaptıktan sonra öğle yemeği için hastanenin kafeteryasına indik. Biz yemeğimizi yerken telefonum çalmaya başladı. Arayan kişi ise beni hem şaşırttı hem de heyecanlandırdı diyebilirim.

"İyi günler Selin hanım rahatsız etmedik umarım. "

"Hayır sorun değil. Lütfen bana sadece Selin de öbür türlü kendimi yaşlı gibi hissediyorum. "

Bunu dedikten sonra çok zarif bir kıkırtısıyla içimi saran bir sıcaklık hissettim. Gerçekten çok kibar ve zarif biriydi.

"Nasıl istersen. ... Selin ıhm seni Umut ile ilgili bir konu için aramıştım. "

"Bir sorun mu var ? Umut'a birşey mi oldu ?"

Bunu düşüncesi bile aklımı yitirecek gibi hissetmeme neden olmuştu.

"Hayır endişelen Selin. Umut çok iyi. Ben başka bir şey hakkında konuşmak istiyorum. "

"Peki ne zaman konuşmak istersen konuşabiliriz. Bugün okul çıkışı Umut'u almaya geldiğim de yanına uğrarım olur mu ?"

"Tamam olur. İyi günler. "

"Görüşürüz Derin. "

Derin kısmını bastırarak söyledim çünkü artık bu mesafeli konuşma beni sıkmıştı. Umuyorum ki Umut ile ilgili kötü bir durum yoktur.

Tüm gün aklım yapacağımız konuşmadaydı. İşim biter bitmez arabaya atlayıp hızlıca okula doğru sürdüm. Okul binasının gördüğüm de arabayı park edip binaya doğru süratle adımladım. Önce Umut'un sınıfına gittin. Arabayı çok hızlı kullanmış olmalıyım ki hala çıkış zili çalmamıştı. Saate baktığım da çıkış ziline yarım saat olduğunu gördüm. Derin derste miydi bilmiyordum o yüzden bir bakmayı tercih ettim. Derin'in odasının önüne geldiğimde kapıyı tıklayıp girin sesini duymayı beklemeden içeri girdim. Ona döndüğüm de kaşları çatıktı. Sanırım direkt girdiğim içindi ama sonra yüzü yumuşadı ve ,

"Ah sizi öğrenci sanmıştım. Oturun lütfen. "

"Bu ciddiyeti bıraktığımızı sanıyordum. "

"Ah haklısın, kusura bakma. " 

"Önemli değil Derin. Konu neydi ? Bi sorun yok değil mi ?"

"Hayır yani bugün çocuklara anne babalarını tanıtmalarını istedim. Umut seni güzelce anlattı ve babanı da anlatır mısın dediğim de benim babam yok dedi. Bende vefat ettiğini düşündüm. Ama Umut benim babam hiç olmadı sadece annem ve ben vardık deyince bu durumla ilgili sizinle yani seninle konuşma gereği duydum. "

"Anlıyorum. Sana anlatmakta bir sakınca görmüyorum. Hatta bilirsen daha iyi olur. " dedikten sonra olan biten herşeyi anlattım. Umut'un annesinin çok küçükken öldüğünü , babasının Umut'a şiddet gösterdiğini ve onu evlatlık alıp babasından uzaklaştırdığımı anlattım.

"İşte bu olaylardan dolayı Umut'un üzülmesini engellemek ve onu rahatlatmak için olanları , o adamı tamamen unutmaya karar verdik. "

Ben bunları anlatırken Derin'in gözlerinde bir sürü duygu geçtiğini gördüm. Umut'un babasından dayak yediğini söylediğim de acıma ve üzülme , onu nasıl o adamdan kurtardığımı anlattığımda ise hayranlık vardı gözlerinde. O an sadece yüzünün değil kalbinin de çok güzel ve temiz olduğunu anladım. Aslında planlarımda ona direk asılmak vardı ama o anlık vazgeçmiştim çünkü çok masum görünüyordu. Ben bunları düşünürken zil çaldı ve Umut'u almak için ayağa kalktığımda klasik iyi akşamlar vedası yaptıktan sonra odadan çıkıp Umut'un sınıfının önüne geldim. Kitaplarını usulca çantasına yerleştirdiğini gördüm. Yanına gidip masanın üzerinden kitabı aldım. Beni fark etmemişti ve şaşkınlıkla kafasını kaldırıp kitabını kimin aldığını görmek için baktı. Beni görünce yüzündeki şaşkınlık sevimli bir gülümsemeye dönüştü ve ,

"Anne erken mı geldin ?" Bir anda bana sarılırken bir yandanda​ konuşuyordu. Bende sarılmasına karşılık verip onu çok izlediğimi ve dayanamayıp erken geldiğimi söyledim. Yüzündeki gülümseme büyüdü ve çantasını birlikte toplayıp eve gitmek için yola çıktık. Ben ve Umut'un kahkahaları ile geçen yolculuktan sonra eve gelip akşam​yemeği yedik ve bir saat televizyon izledik. Oğluşumun uyku saati gelmişti birlikte odasına gittik ve pijamasını giydirip yatağına yatırdım. Alnına ve yanağına öpücük kondurup kendi odama gittim. Gün yorgunluğu ile gözlerimi kapadım.

                      DERİN ❣

Akşam eve geldiğimde hala Umut'un yaşadıklarını düşünüyordum. O küçücük bir çocuktu neler yaşamıştı kim bilir ne kadar üzülmüştü. Umut harika bir çocuktu, farklıydı onu ilk gördüğümde anlamıştım. Belli ki bu yüzden olgunlaşmıştı. Ama yinede şanslıydı hayat onu karşısına Selin'i çıkarmıştı. Selin harika bir kadındı hemde her yönden. Hem cesur hem kibardı ayrıca çok güzeldi. Onu ilk gördüğümde tek düşündüğüm çok hoş ve çekici olduğuydu, etkileyiciydi. Bugün sadece yüzünün değil kalbinin de güzel olduğunu gördüm. Ve anlattıklarından sonra onun yanında ve kollarında olmanın ne kadar güven verici olduğunu düşünmüştüm.





OĞLUMUN ÖĞRETMENİ LGBTWhere stories live. Discover now