*-*BÖLÜM8*-*

894 52 0
                                    

...

“İyiyim işte. Neden hala dinlenmem için ısrar ediyorsun? Karpuz değilim ki yata yata büyüyeyim! Sıkıldım anlamıyor musun?”

İki yana salladı başını. “Bence sen anlamıyorsun. Biraz daha dinlenmenin sana zararı olacağını sanmıyorum.”

“Zararı var!” diye atıldım hemen. “Akıl sağlığıma hem de! Delirmek üzereyim! 4 gündür bu odadan dışarı adım attığım yok! Çıldırmak üzereyim!” Omuzlarımdan kavradığında geri çekilmeye çalıştım. “Hayır! Mührü kullanamazsın! Uyumak istemiyorum! Bunu anlamanın neresi zor?”

Kaşları şaşkınlıkla havaya kalktı. “Mührü kullanmayacaktım.”

“İnanmam. İstediğin şeyi zorla yaptırmak için mührü kullanırsın sen. Biraz öncede bunu yapacaktın.”

“Sende nasıl bir etki bırakmışım böyle?” kaşları çatıldı. “Artık seni zorlamayacağım. Mührü zorunda kalmadığım sürece kullanmayacağım.”

“Yani sana karşı gelmediğim sürece kullanmayacaksın.” Gözlerimi devirip yerimden kalktım. “Sadece evin içinde dolaşacağım. O kadar tehlikeli görünmüyor.”

“Evin içinde dolaşmanı istemiyorum zaten.” Diye atıldı hemen. Bu kazma dişin neyi var Allah aşkına! Uyandığımdan beri bir garip. Çocukla çocuk olur, ona uymayan garip tavırlar takınır. Başka bir boyuta mı uyandım acaba?

“O zaman dışarı çıkıyorum.” Kapıya döndüm ve tabi ki önümdeydi. “Senin derdi ne?! Neden böyle garip davranıyorsun?”

“Garip mi davranıyorum? Sana öyle gelmiş.” Ya evet bana öyle gelmiş. Onu sen benim külahıma anlat!

“Bu odada hapis kalmamı mı istiyorsun? Doğruyu söyle.” Kollarımı bağlayıp başımı dikleştirdim.

“Ben sadece dinlenmeni istiyorum.” Dedi sakince.

“Yeterince dinlendim ve sıkıntıdan patlıyorum! Cloud’un buraya gelmesine de izin vermiyorsun. En azından çocukla oynar sıkıntımı giderirdim. Ama senin katır inadın yüzünden Rachel çocuğu buraya getirmiyor."

“O zaman şöyle yapalım.” Elini yanağıma koydu. Bir an için geri çekilmek istedim. Ama sonra vaz geçip tepki vermeden beklemeye devam ettim.. “Yarım saat daha sabret. Ondan sonra ben seni dışarı gezmeye götürürüm. Ne dersin?”

“Neden şimdi değil de yarım saat sonra?”

“Ufak bir işim var çünkü. Sonra hemen dışarı çıkıyoruz. Tamam mı?” gözlerini bir an olsun gözlerimden ayırmamıştı. Bir şeyler var ama anlayamıyorum. Bu kadar sinir bozucu davranmasının altındaki şey ne çok merak ediyorum. Dur bakalım. Yakında kokusu çıkar.

“Pekala, dediğin gibi olsun. Eğer 30 dakika içinde gelmezsen, 31. Dakikada kendim dışarı çıkarım haberin olsun.”

*-*MÜHÜR*-*Where stories live. Discover now