*-*BÖLÜM7*-*

955 56 0
                                    

...

Omzuna patlattığım kar topuna çevirdi başını yavaşça. Bu ona attığım beşinci kar topuydu ama beyefendi hiç karşılık vermemişti. Ya şurda sınırlı bir zamanım varken yapma bari! “Karşılık vermeyeceksen kar topu savaşı yapmanın ne anlamı var ki?” somurtuk bir yüzle kollarımı bağladım. “çok zamanım varmış gibi birde ağırdan alman yok mu sinir ettin beni.”

Altı adım ötemde dururken birden karşımda belirince gözlerimi kırpıştırdım. ‘Yavaş değilim hızlıyım’ mı demeye çalışıyor bu şimdi bana? Sarı halelerle parıldayan gözlerini gözlerime dikti. Kısa süren sessizliğinin ardından konuşmaya başladı.“Gideceğini bilmiyormuş gibi davranamam.”

“O zaman bırakma beni. Oraya gidince ne olacağını biliyorum. Canım yanacak. Duygularım harap olacak. Ve şimdiki gibi asla mutlu olamayacağım.” Yanağımdan süzülenyaşla birlikte hıçkırdım. “Ben seninle mutluyum, o kazma dişle değil!” aniden beni kendine çekince boğazımdan garip bir ses kaçtı. “Bırakma beni.” Yüzüm göğsüne gömülüyken sesim boğuk çıkmıştı.

“Yaşamalı ve olacakları görmelisin. Yardımına ihtiyaçları var.”

“Ben birşey bilmiyorum nasıl yardım edeceğim onlara?!”

“Sana anlatamam. Onun sana söylemesi gerek.” Bunu söylerken sesi duygudan yoksundu. Baran'ın adını özellikle söylemediğini fark ettim. Sevmediği belliydi. Madem sevmiyorsun neden ona gitmemi istiyorsun?! Ben seninle kalmak isterken neden? “Çünkü burada kalamazsın.” Dedi düz bir sesle.

“Düşüncelerimi mi duydun sen?” kocaman gözlerle ona baktım şaşırarak. Baş sallamayla cevapladı sorumu. Şu küçük kızıl örgü yetmezmiş gibi birde Acar mı duyuyor iç sesimi?   0.0

Başını gök yüzüne kaldırdı. Bende aynısını yaptım. Tekrar yağmaya başlayan kar taneleri yavaş yavaş süzülüyordu havada. Üzerime üzerime yağan kar tanelerine bakmak farklı bir duyguydu. Sanki onlar havada öylece duruyor da ben yukarı doğru yükseliyormuşum gibi.

“Seni sevmediğimi sakın düşünme.” Dedi yüzünü bana çevirirken.

“Rüyamda konuşmadın benimle. Tabi ki düşünürüm! Ne halde olduğumu gördüğün halde bana bir kelime bile etmedin!”

“İstesemde konuşamam ki.” dedi fısıltıya dönüşen sesiyle. “Normal bir rüyada seninle konuşamam.”

“Ama şimdi konuşuyorsun.”

“Ölüm ve yaşamı ayıran çizgidesin. Ortadasın. Seninle bu yüzden konuşabiliyorum.Çizginin diğer tarafındayken seninle konuşamam. Yani uyandıktan sonra seninle bir daha konuşamayacağım.” Yanağımı okşadı. “Dokunamayacağım da.”

“Gitmeme izin verme.”

“Yapamam.Şimdi beni anlamıyorsun. Ama o vakit geldiğinde neden böyle davrandığımı anlayacaksın. Kendi dünyana gitmelisin. Uyanmalısın. Seni korumaya çalışanlara yardım etmelisin.”

*-*MÜHÜR*-*Where stories live. Discover now