*-*BÖLÜM1*-*

1.7K 69 5
                                    

 ...

Soğuk parmakların kolumda bıraktığı etkiyle ürperdim. Her zaman ürperirim zaten. Dokunuşlarından nefret ediyorum! Derin bir nefes aldım. Her gün kâbusuma uyanıyordum. Gerçekleşen bir kâbus. 

 Rüya olmasını o kadar çok istiyorum ki. Gözlerimi açsam ve evimde bulsam kendimi. Ama öyle olmayacak. Gözlerimi açacağım ve yine o kazma dişin şapşal suratıyla karşılaşacağım. Nefret ediyorum bu durumdan. Ensemdeki o küçücük nokta olmasa kaçıp giderdim. Ama o şey ensemde olduğu sürece nereye kaçarsam kaçayım bulur beni. Denemediğim bir şey değil. Kaçtıktan bir saat sonra bulunmuştum bu kazma diş tarafından!

 Soğuk el omuzumda durdu. Yanağıma çarpan nefesini hissettim o anda. Gittikçe yaklaşıyordu. Yaklaştıkça midem bulanıyordu. İğrenme noktasına gelmiştim artık!

 Hızla döndüm ve sağ yumruğumu tüm gücümle suratına savurdum. Daha fazla yaklaşmasına izin veremezdim. Bu sefer değil!

 Yumruğum yerini bulamamıştı. Bileğimden sertçe yakaladı. “Boşuna uğraşıyorsun. Çırpınışların bir işe yaramaz. Sen bana aitsin.”

 “Senin malın değilim! Mührün işe yaramadı! Hala kendi irademle hareket ediyorum ve bu böyle olmaya devam edecek!” nefretle yüzüne baktım.

 Gözünü kırpmadan yüzüme bakıyordu. “Ama benim iznim olmadan yanımdan ayrılamazsın pumacık.”

 “Tek yapabildiğinde de bu zaten. Senin istediklerini yapan bir köle haline gelmeyeceğim! Bunu o beyinsiz kafana sok kazma diş!”

 Kahkaha atmaktan başka bir şey yapmadı. Beni tınmayan o sinir bozucu ifadesinden nefret ediyorum! Her şeyinden nefret ediyorum!

 “Benden uzak dur!”

 “Gün bitti. Uyandım ve acıktım.”

 “Benden beslenmene asla izin vermem!” Gün biterken başımdan giderdi. Neden şimdi benimle uğraşıyor ki!

 İyice yanıma sokuldu. Derin bir nefes aldı. “Çok güzel kokuyorsun. Hımm… lezzetli.”

 Geriledim. “Bırak!” eli enseme doğu yaklaşırken çarçabuk yattığım yataktan fırladım. “Bu sefer mührü kullanamayacaksın! İzin vermem!” Hızlı adımlarla banyoya gittim. Kapıyı da iki kere kilitledim. “İçeri gireyim deme sakın!” sanki giremeyecekmiş gibi.

 Cevap vermedi.

 Geceliğimi hırsla çıkarıp duşu sonuna kadar açtım. Sesini bile duymak istemiyorum! 

 Yağmur gibi yağan suyun altına oturdum. Ve sakinleşmeye çalıştım.Ben bu değilim. Basit bir köle değilim. Beni kullanmasını izin vermemeliyim. Ama yapamıyorum. Engel olamıyorum! Ensemdeki o küçük mühre dokunmak bile ürpermeme neden oluyor. Ne kadar uğraşsam da çıkaramamıştım bu lanet şeyi. Bir kere bulaştın mı asla kurtulamıyordun. Mühürlenenler kendi iradesine sahip olmazdı. Mühürlü olduğun vampirin kontrolünde olurdun. Sanırım bendeki mühürde eksik yada yanlış bir şeyler var. Yoksa o kuklalardan bir farkım olmazdı. Bu düşünceyle ürperdim. Hiç yoktan şanslıyım bu konuda.

 Saçlarımdan bir tutam aldım. Uzamışlardı. Suyla beraber belime doğru akıyordu. Bakır renkliydiler. Puma formundayken tüylerim bakırın en açık tonundaydı. Derin bir nefes aldım. Pumaya dönüşmeyi bile özlemiştim. Neredeyse iki aydır dönüşemiyordum. İzni olmadan hiçbir şey yapamıyorum! Pumaya bile dönüşemiyorum! “Nefret ediyorum senden!” yumruğumu duvara indirirken kırılan fayansları umursamadım.

 Alnımı dizlerime dayadım su damlaları vücudumdan akarken. Yaşamak için hiçbir nedenim kalmamıştı. Yanlarına gidebilsem bile ailem beni bu halde asla kabul etmezdi. Özelliklede babam… Mühürlenenlerden nefret ederdi. Benden de nefret ediyordu artık.

*-*MÜHÜR*-*Onde as histórias ganham vida. Descobre agora