{31} Final 3 Son

2.2K 123 25
                                    

İçimde ki ses artik bitir şu kitabı diyor

İnş bu sefer bitecekkk~

Ehehuheueheuh iyi okumalar efenim~

Yazardan

Lisa endişeyle dört arkadaşını yanına gitti. Jennie'nin kanayan yerine yüzünü buruşturarak baktıktan sonra aklında sıraladığı cümleleri teker teker söylemeye başladı.

"Noldu lan kafana? Jennie o Yang denilen piçi bulduğum yerde öldürücem! Onun yüzünden oldu değil mi? Neden daha önce fark etmedim ki? Soyunu tüketirdim o şerefsizin! Bak ha-"

"Unni sakin olur musun?~ Ben iyiyim sadece ufak bir yara."

Jennie'ye inanamayarak baktiktan sonra geri oturduğu yere gitti. Aynı şekilde bağdaş kurarak oturdu. Bu sıradada jisoo ve chaeyong da lisa'nın yanına oturmuştu. Jimin jennie'yi kolundan tutarak yanlarında ki karavana sokmuştu.

Genç kız sinirle karavanda ki koltuklardan birine oturarak jimin'in ilk yardım çantasını getirmesinu bekledi. Fakat jimin elinde bir peçete ve tentürdiyot gelmişti.

"Jennie ilk yardım çantası bulamadım. Sadece bunlar var sorun olmaz değil mi?"

Jennie kafasıyla onaylayarak elinden peçeteyle tentürdiyot şeyi aldı. Peçeteye tentürdiyot dökerek kanayan yerine bastırdı. İnleyerek elini direk çekmişti. Yanan başıyla yüzünü şekilden şekle sokuyordu.

Jimin kendi yapamayacağını anlayınca elindekileri çekerek kendi yapmaya başladı. Jennie jimin'in gövdesini büyük bir dikkatle izlerken, jimin gövdesinde jennie'nin nefesini hissediyordu. Sertçe yutkunarak kafasında ki yaraya odaklandı. Zor olacağa benziyordu.

Chaeyong

Endişeyle jennie ve jimin'in karavandan çıkmasını beklerken sitrese girmiştim. Bir günde olanları düşündükçe aklım almıyordu. Nerden nerelere gelmiştik. Bir soygun çetesi yüzünden. Ve biz bu soygun çetesiyle oturuyorduk.

Hırsla oturduğum yerden kalkarak bakışlarımı karşımda ki çocuklarda gezdiriyordum. Altısı da yüzüme aval aval bakarken sinirimi arttırmıştı bu durum.

"Sizin yüzünüzden her şey mahvoldu ve siz hala utanmadan nasıl yüzümüze bakıyorsunuz? Gerçekten şa-"

"Ben chaeyong'u önden götüreyim bence!"

Hepsi onaylarken taehyung kalkıp yanıma geldi. Elimi kavrayarak beni bir yere doğru götürmeye başlamıştı. Sinirle elinden kurtulmak için çırpınsam da o kadar sıkı tutuyorduki haraket dahi edemiyordum.

Pes ederek onu takip etmeye başladım. Onunla gittiğime inanamıyorum gerçekten.

Yarım saat sonra

Önünde durduğumuz eve bakarken neden burada bumaymun suratla olduğumu sorguluyordum. Sinirle taehyung'a dönerek sorularımı sıraladım.

"Biz neden buraya geldik? Neden tek biz? Diğerkızlar ne olacak? Bu ev neden ormanın dibinde?"

Bana bakmaya tenezzül dahi etmeden evin kapısını açarak içine girmişti. Arkasından hırsla koşarak kafasına sertçe patlatmıştım. İnleyerek elini kafasına götürmüştü. Biraz ovaladıktan sonra yine bana bakmadan bir odaya girmişti.

Polisler VS HırsızlarWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu