{24}

1.8K 171 102
                                    

Oy sınırı: 10

Jennie

Başımı avcuma yaslayarak etrafa sıkıcı bakışlar attım. Jisoo unni hala gelmemişti. Merak etmeye başlamıştım.

"Unni~ ben merak etmeye başladım jisoo unni'yi"

Lisa unni de bana katıldığını belli etmek amacında başını aşşağı yukarı salladı.

Rose unni cebinden telefonu çıkartarak tahminimce jisoo unni'yi aramaya başladı. Sertçe yutkunarak bakışlarımı rose unni den çektim.

"Açmıyor!"

Rose unni saçlarını karıştırarak aramaya devam etti. Lisa unni ise bir sürü mesaj atıyordu fakat görüldü bile olmuyordu. Telefonumu elime alarak yerini bulmaya çalıştım.

15 dakika sonra

"Buldum!"

Rose unni ve lisa unni'nin bakışları bana dönmüştü. Sevinçle telefonu döndürerek jisoo unni'nin yerini görmelerini sağladım. İkisinin de gözleri parlamıştı.

Rose unni ceketini giyerek önden arabaya gitmeye başlamıştı bile. Lisa unni'nin bileğinden tutarak arabaya doğru çekiştirdim.

Üçümüzde arabaya binince rose unni arabayı sürmeye başladı. Araba da sadece benim rose unni için sesim duyuluyordu.

Han nehrin de durduk. Arabadan inerek jisoo unni'yi aramaya başladım. Herkes bir tarafa ayrılmıştı. Etrafıma bakarak giderken birinin gözlerimi kapatmasıyla durdum.

"Sence ben kimim~?"

"Kimsin?"

Ellerini gözümden çekerek bileklerimi tuttu. Kendine doğru çevirdiğinde Jimin'i görmemle gözlerimi devirdim. Bu çocugun burada ne işi vardı?

"Beni özledin mi jennie~?"

Kahkaha attığım da tebessüm etmişti. Gözlerimde ki yaşları silerek jimin'in omzunu patpatladım.

"İçtin mi?"

Dudaklarını büzerek elleriyle biraz işaretini yaptı.

"Çok azcık içtim."

Oh! Jimin gerçekten de tatlıydı.

Ellerini saçımda ki tokaya götürerek saçımın serbest kalmasını sağladı. Şaşkınlıkla bir elinde ki tokaya bir de yüzüne bakıyordum.

Tokayla önüne gelen sarı saçlarını topladı. Gülmemek için kendimle büyük savaş veriyordum.

Ellerini tekrardan saçlarıma götürerek düzeltti.

"Böyle daha güzel oldun!"

Neşeyle kıkırdadı. Baya içmiş olmalıydı. Çünkü birbirimizden nefret ediyorduk ve karakteri böyle çocukça hareketlere tersti.

"Telefonunu verde tanıdık birilerini arayalım."

Hayır anlamında başını salladı. Ardından işaret parmağıyla nehri işaret etti. Anlamayan gözlerle jimin'e bakmaya devam ettim.

"Onlar nehre girdi. Bıcı bıcı yapıyorlar!"

Deli gibi kahkaha atmaya başladı. Sabır dileecesine kafamı yukarı kaldırdım

Ellerini çenemde hissetmemle gözlerim büyümüştü. Napıyordu bu kazkafalı gerizekalı?

Gözlerimizin buluşmasını sağladı.

"Jennie-ah çok güzelsin!"

Tebessüm ederek gözlerimi kaçırdım. Ondan böyle bir iltifat beklemiyordum. Hani birbirimizden nefret ediyoruz ya.

"Bir teşekkür bile etmiyecek misin~?"

Kollarını göğsünde bağlayarak bir kez daha dudaklarını büzdü. Kahkahamı daha durduramayarak uzun süre gülmüştüm.

"Teşekkür ederim jimin~~"

Kollarını çözerek dişlerini göstererek güldü.

Bu anları kaçırmamak için telefonumu çıkardım. Anlamsız bakışlarını umursamadan kamerayı açarak vidyoyu başlattım.

"Jimin bize aegyo yapar mısın?"

Hevesle kafasını aşşağı yukarı salladı. Oppa-ya'yı söylemeye başladı. Tatlı hallerine hem gülüyordum hem de bir daha karşıma çıktığın da vidyoyu izlettiğimde ki tepkisini merak ediyordum.























Jennie

Mirabalar efenim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Mirabalar efenim

Nasılsınız???

Ben iyiyim tşk

Bu arada yorum da yapın azcıkkk

Lütfen~~

Neyse çok konuşmadan gidiyorum.

Byebye~

Polisler VS HırsızlarWhere stories live. Discover now