Throwback | First

685 115 34
                                    

Eylül 2016
Saat 23.58

Okul Balosu 3 sene önce...

Yu Qi

Jae Min'in ani hareketi yüzünden elimdeki içkiyi onun üzerine bocalamıştım ve sarhoş bedenini oturtmuş üzerini temizliyordum.

"Aptal, Jae. Ne diye eteğimi asılıp, 'Bö!' Diye bağırdın ki?!" Jae Min'in hoş kahkahası kulaklarımı doldururken, saçımda ellerini gezdirip, "Bizim Acılı Yu Qi büyümüş de bana hesap mı soruyormuş..." Kahkahası yeniden kulaklarıma dolarken, kızgın bir suratla ona baktım.

"Bana toplum içinde böyle seslenmemen gerektiğini söylemiştim!" Ellerini teslim olurcasına kaldırdı ve yayık bir gülümsemeyle, "Üzgünüm, Yu Qi. Seninle uğraşmayı seviyorum."

Dudaklarım kurduğum tebessümle yukarıya kıvrılırken, ayağa kalktım ve ıslak mendili kafasına attım. "Daha çok içersen ciddiyim seni arabama sokmam." Gözleri yarı açıkken, "Tamam, tamam..." diye bağırdı, her bir harfi uzatarak.

Durumuna kahkaha atarken, geriye doğru adımladım. Ancak, işler istediğim gibi gitmemişti ve çarptığım bedenle birlikte yere düşmüştüm.

Dudaklarım yanağına sürtüp başım omzuna düşerken, ilk hissettiğim şey; Tarçın ve salep kokusuna sahip bir tendi.

Bir çift büyük elin, açılmış eteğimi indirdiğini hissettiğimde, başımı kaldırmış ve karşımdaki çocuğun büyük gözlerine bakmıştım.

"Tanrı'm, çok üzgünüm!" Üzerinden hızlıca kalktım ve saçlarımı dağıtıp muzip bir gülümsemeyle beni süzen Jae Min'e baktım.

Çarptığım çocuk yerden kalkıp bana baktığında, kalbim yerinden fırlayıp gidiyormuş gibi hissettim.

Yanıma yaklaşıp kulağıma eğildiğinde, elim ayağıma dolanmıştı.

Kurduğu cümle, beni dönüşü olmayan, ancak güzel bir ölüm yoluna fırlatmıştı.

"Hızlanan kalp atışlarının ritmini ve limon kokan tenini sevdim."

Wrath and Cassettes | WYH ✔Where stories live. Discover now