The Girl | The Boy

587 111 28
                                    

Ocak 2020
Saat 14.32

Yu Qi

Okulun bahçesine adımlamadan önce, çatlamış dudağımı dişledim ve dağılmış kıvırcık saçlarımın, önüme düşen birkaç tutamını kulağımın arkasına yerleştirdim.

Lucas'a CD'yi vermemin üzerinden 3 gün geçmişti ve ben 3 gündür, ondan hiçbir haber alamıyordum.

Kulaklıklarımı kulağıma yerleştirirken, rastgele bir şarkı açtım ve okulun çıkışına doğru, yere bakarak adımladım.

Ama, adımlarım çok sürmedi.

Kulaklığımın koparılırcasına kulağımdan çekilmesiyle, kaşlarımı çatıp kulaklığımı çıkaran Yoon Oh'ya baktım. Başıma gelecekleri bildiğimden olsa gerek, gözlerim hastalığı devam ettiği için okula gelemeyen, en yakın arkadaşım Jae Min'i arıyordu.

"Bize para ver," diyerek bağıran yakışıklı yüze tepki vermeden bakmaya devam ettim. Para vermeyeceğimi anladığında beni iteklemeye başlamıştı bile.

"Bize para ver dedim, sıçan yavrusu!" Boğazıma oturan yumruyu gidermek amacıyla sertçe yutkunurken, korkum vücuduma akın etmişti ve ben, tirtir titriyordum.

Karşımdaki yakışıklı çocuğun yumruğunun kalktığını gördüğümde, kalp atışlarımın durduğunu, içimde salgılanan adrenalinin tüm hücrelerime işlediğini hissettim ve beklediğim sert darbenin gelmesini, gözlerimi kapatarak bekledim.

Ancak, beklediğim darbe gelmemişti.

Gözbebeklerimin büyümesini sağlayan şeyse, önümdeki tanıdık deri ceketten gelen güzel tarçın ve salep kokusuydu.

Wrath and Cassettes | WYH ✔Όπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα