Shawn|fifty-two

372 24 3
                                    

///Cumartesi gece giydikleri///

"Bu harika oldu işte!" Ariana ve buradaki kadın onaylayan bağırtılar çıkarırken Crystal sadece 'güzel oldu' demişti bu bana yeter hatta artardı bile.

Burada 1 saattir duruyordum ve sıcaktan bunaşmıştım. Bittiği için çok mutluydum.

Ödemek için aşağı indiğimizde kadın oturduğu yerden kalktı ve gülümsedi.
"Ödemenizi Shawn Bey yaptı Bayan Carter." dediğinde anlamayan ifadeyle ona baktım ama bunu ona diyemezdim.
"Teşekkür ederim her şey için." dedikten sonra buradan çıktık.

Bir şeyler yapacaktık fakat Crystal yarın parti olduğu için evi düzeltmek istediğini söylediğinden bizde evlerimize doğru yol aldık.

Parka koyduğum arabaya geldiğimde kapıyı açıp oturdum. Arabayı çalıştırmadan önce telefondan Shawn'a mesaj attım.

Carter: Nasıl hemen ödedin ki?

Daha sonra telefonu kapattım ve eve doğru sürmeye başladım.
Eve gidince davetiyeleri Karen Teyzeye vereceklerim ve bizimkilere vereceklerim olarak ayıracaktım. Başka bir işim yoktu yani sanırım.

1 saat sonra
Anneme inanamıyordum. Benim planımda daha insanlara tek tek davetiyeyi bırakmak yokken bana zorla yaptırtmıştı.
Anneme oysaki postayla yollayabileceğimizi söylemiştim ama o benim kendimin vermenin daha iyi olacağını söylemişti.

Tüm vereceğim insanlar bitmişti ayrıca Karen Teyzeye de onların akrabaları için vermiştim. O da bugün Kanada'ya geri dönüyordu. Hem böylece 'ilerideki' annemi uğurlamış olmuştum.
Bu beni iyi bir gelin adayı yapardı yani sanırım.

Tanrım ne diyorum ben.

Şu an galiba tek istediğim şey o mükemmel yatağımla bedenimi buluşturmaktı.

Cumartesi Gecesi
Üstüme giydiklerimi son kez aynaya bakarken düzelttikten sonra çantamı da alıp evden çıktım.

Crystal'ın evi uzak değildi fakat önemli bir şey olursa diye arabayla gitmeyi tercih etmiştim.

Eve hemen geldiğimde arabadan indim ve kapıyı çaldım.
Kapıyı açanın Emma ve Gigi olduğunu görünce hepimiz çığlık attık.
"Tanrım sizi çok özledim!" diye bağırdım
"Bizde seni!"
Sarılma faslı bittikten sonra içeri girdim ve ağır abi gibi bir köşede oturan Evan ve Zayn'e ilerledim.
"Ben geldiim"

Evan arkasına döndüğünde yüzü gülümsedi
"Carter nerelerdeydin kızım?" dediğinde güldüm.
"Asıl sen nerelerdeydin yoktunuz kaç aydır"
"Emma ile işlerimiz vardı anlarsın ya" dediğinde 'vay' dedim ve kahkaha attım.
Sıra Zayn'e gelince bir şey demeden hemen bana sarıldığında bende ona karşılık verdim.
"Özlettin kendini güzellik"
Cevap vermek yerine daha çok sarılınca o da güldü ve kollarından ayırdım kendimi.

Zayn benim bu gruptaki en yakınım diyebilirdim her şeyimi sadece ona anlatırdım, o da bana tabii. Gigi ile onu da ben sevgili yapmıştım zaten o yüzden Gigi'nin bizi kıskandığı falan da yoktu. Zayn ve Gigi bizden 1 yaş büyük oldukları için onlar başka şehire üniversiteye gitmişlerdi. Zayn'le ne kadar görüntülü konuşsak da canlı görmek gibi olmuyordu işte.

Emma "Hadi gelin şuraya" diyerek bahçeye çağırdığında Evan hemen gitmişti. Zayn ile bense hâlâ nedensizce duruyorduk.
Tam kalkacaktım ki Zayn'in ses beni durdurdu.
"İnanamıyorum bir sene yoktum ve sen evleniyorsun. Şaşkınım, yani kızımı daha tanışmadığım birine vermek sinirlerimi bozuyor. Seninle görüşmemize izin vermezse onu evlenmeden öldürürüm."
Dediklerine güldüm.

"Zayn saçmalama Shawn öyle biri değil. Zaten izin vermezse ben onu boşarım. Hem ben senin her zaman kızın olmaya devam edeceğim. Artık bir babamda olmadığına göre Gigi'yi seve seve annem olarak kabul edebilirim."

Bizi yakından tanımayan biri konuşmalarımızı duysa 'Ne saçmalıyorsunuz siz?' diyip yanımızdan hemen gidebilirdi fakat biz küçüklükten beri tanışıyorduk ve o bana her zaman abilik yapmıştı. Ama ona 'abilik' lafı çok klişe geldiği için 'babalık' demeyi tercih ediyordu.
Olay buydu.

"Bunu hatırlatmak istemezdim. Üzgünüm güzelim" dediğinde akan gözyaşlarımı sildi.

"Önemli değil, pislik herifin tekiymiş işte."
Ama ne olursa olsun babamı özlüyordum.

"Hadi gidelim" dediğinde kafa salladım ve ayağa kalkıp bahçeye doğru yürümeye başladım.

...

Saatler su gibi akıp geçmişti ve hiçbirimizin zihin kontrolü tam olarak elimizde değildi.
Bu garip bir şekilde güzel hissettiriyordu.

Umursamamak, düşünmemek, istediğin gibi davranmak...Güzeldi.
Tehlike boyutuna ulaşmadığı sürece tabi.

Etrafıma şöyle bir göz gezdirdiğimde gördüğüm şeyler olması gerektiği gibiydi.
Emma & Evan, Zayn & Gigi çiftleri öpüşüp duruyordu. Ariana saçmalıyor Crystal ise dinliyormuş gibi yapıyordu.

Ben ise aklıma gelen saçma ve komik şeylere kendi kendime gülüyordum.
Ama o, ne kadar sarhoş olursam olayım aklımdan çıkmayan tek şeydi.

Acaba şu an ne yapıyor?
Sorusu aklımın her zaman bir köşesinde bulunuyordu.

Elimdeki viskiden bir yudum daha aldım. Tuvaletim gelmişti.
Yerdeki bitmiş bira şişelerine çarpmayı umursamadan tuvalete doğru yürüdüm.
Oraya ulaşabildiğimde tuvaletimi yapıp elimi yıkadım.
Başım çatlıyordu.

Yüzümüde birkaç kez yıkadıktan sonra aynada bir süre kendime baktım.
Daha sonra arkada bir anda beliren Shawn'la sıçradım ve bir küfür savurdum.
Gözlerimi yumup tekrar açtığımda orada olmadığını fark ettim.

Özlemimden halüsinasyon görmeye başlamıştım.

Tuvaletten çıkıp geri bahçeye yürüdüm. Geldiğimde masada kimsenin olmadığını gördüm. Herkes nereye gitmişti ki şimdi?
"Çıksanıza, ben sizinle uğraşamam"
İsteğim dışında ağzımdan dökülen bu kelimeleri umursamadım.
"Bıktım hepinizden anca yiyişin"

"Sakin ol bebeğim"
Belime sarılan ellerle birlikte boynumu huylandıran ama aşık olduğum sesi hissetmiştim. O gelmişti.

55.bölümü final yapmaya çalışıyorum da ;)

Sizi seviyorum

Takip - Shawn MendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin