Takip - Shawn Mendes

Shawn|thirty-three

*Hey guys, my name is Shawn Mendes*

Shawn kapıyı açtığında sesler gelmeye başladı 'ooo' gibi.
"Güzelim!"diye kapının oradan buraya gelirken bağırdı Shawn.
"Efendim canım."dedim.
Mutfağa ulaştığında salondakileri göstererek
"Bunlar Jackler"dedi.
"Ne?"dedim anlamadığımı belirterek.
"İkisinin adıda Jack. Sarışın olan Johnson. Onun yanındaki salak hareketler yapan şahısta Gilinsky."dedi.
"Tamam."diyip Johnson ve Gilinsky'nin yanına gittim.
"Hey! Merhaba çocuklar."dedim.
"Merhaba Carter"dediler.
"Aç mısınız?"dedim.
"Biraz."dedi Gilinsky.
"Aynen"dedi Johnson.

2 tane daha tabak çıkartıp masaya koydum. Sonrada yeriz belki diye fazla yapmıştım. Yemekleri koyduktan sonra shawn ve jackleri çağırdım.
Hepsi gelince yemeğe başladık.

"Barışmanıza sevindim."dedi Johnson.
"Bizde sevindik."dedi Shawn.
"Nash'in sana selamı var bu arada. O da LA'a gelecekti ama işleri çıktı gelemedi."dedi Johnson Shawn'a.
"Özledim o şeytanı. Gelsin bir an önce."dedi Shawn.
Bana döndü ve fısıltıyla
"Nash'i biliyorsun değil mi?"dedi.
"Hayır. Bilmem mi gerek."dedim.
"Sen benim hayranım olduğuna emin misin? Yani eskiden hayranım olduğunda emin miydin?"dedi.
"Aaaa! Bu Jackler Nash falan onlar Magcon'dandılar. Hatta Hayes vardı küçük olan. Nash'in kardeşi."dedim. Şimdi hatırladım işte. Ee bunları biliyordum ki nasıl unuttum.
"Evet! Onlar."dedi. Mutlu olmuştu.

Yemek yedikten sonra çocuklar salona geçtiler. Bende mutfağı toparlamaya başladım.

Bulaşıkları yıkarken bi anda belimde el hissedince bu korktum.
"Uğraşmasaydın sonra hallederdik."dedi arkadan fısıldayarak Shawn.
"Bitsin dedim"dedim.
"Az mı kaldı?"
"Evet iki tane tabak kaldı. Yıkayıp gelirim yanınıza"dedim.
"Tamam."dedi gülümsedi ve içeri geri gitti.

Hepsi bittikten sonra Shawn'ların yanına geçtim.
"Evli gibisiniz."dedi Gilinsky.
"Neden?"dedi gülerek Shawn.
"Çok uyumlusunuz. Birbirinizi tamamlıyosunuz. Aynı evli çiftler gibi. Bu çok hoş."dedi.
Shawn bana dönüp
"Evet haklısın. Birbirimizi tamamlıyoruz."dedi.
"Öpüşün bizim için sıkıntı yok."dedi yine Gilinsky.
"Ne diyosun be sen?"dedi gülerek ve alaylı bi şekilde Johnson.
"Gerçekleri söylüyorum sadece."dedi Gilinsky.
"Görçöklörö söylöyöröm södöcö."dedi Johnson.
"Susun aptallar."dedi Shawn.

Tüm akşam boyunca konuştuk. Onlar bana sorular falan sordular. Eğlenceli insanlardı. Hemen ısındım. Sevdim jsbdbwnx.

"İyi geceler size."dediler ve gittiler.
Üstüme baktığımda Shawn'ın üstünü giydiğimi hatırladım. Bu kokuyu unutmak istemiyorum.
"Benim uykum yok Shawn."dedim.
"Benimde yok."dedi.
"Film izliyelim."dedim.
"Olur."dedi.
"Sen film seç ben mısır patlatıyım"dedim.
Kafasını olur anlamında salladı. Bende mutfağa geçip mısırları tencereye koydum. Hemen patlamaya başladılar bile.
Bir anda başım döndüğünde masaya tutunarak dengemi sağlamaya çalıştım. Bir kaç dakika daha bekleyip mısırları büyük bir tabağa koydum.

Salona geçtim ve mısırı ortada duran alçak kare masaya koydum. Shawn filmi açtığında girişteki konuşmadan anlamıştım hangi film olduğunu.

"Nasıl öleceğimi hiç düşünmemiştim ama sevdiğin için can vermek ölmek için güzel bir yol gibi görünüyor"
Alacakaranlık.
"Bu filmi bir çok kez izlediğini tahmin edebiliyorum ama bu tür filmleri tekrar tekrar izlemek çok hoşuma gidiyo. Senin için bir sıkıntı var mı?"dedi.
"Yok. Bende severim."dedim ve tüm dikkatimi filme verdim.

"Şu Edward nasıl adam bee"dedim. Shawn bana öyle bir baktı ki. Yanımda Shawn olduğunu unuttum ne yapayım. Bu filmi her zaman tek başıma izlerim.
"Nasıl adammış bu Edward?"dedi.
"Nasıl olsun canıım. Şey işte normal erkek."dedim.
"Öyle mi diyosun. Ben nasıl erkeğim o zaman?"dedi kaşlarını kaldırıp. Ne yapacağum.
"Bilmiyosun sanki."
"Yoo bilmiyorum. Bilsem sormazdım değil mi?"
"Ufff! Ultra yakışıklı. Tatlı, sempatik, karizmatik, duygusal, yine yakışıklı ve dünyalı bir erkeksin. Seni anlatmaya kelimeler bulamıyorum o yüzden sus ve filme dön. Derhal!"dedim. Tabi sonunda güldüm.

Film bittiğinde uykumun geldiğini fark ettim.
Mısır tabağını alıp geri mutfağa bıraktım.
Salona gidip Shawn'ın yanına oturdum.
Telefonumu alıp instagram, snapchat falan onlara bakıp kapattım.
"Shawn"dedim.
"Efendim Carter."
"Benim uykum var ben yatıcam"
"Sen çık yukarı bende geliyorum şimdi."
"Tamam."dedim ve yukarıya çıktım. Shawn'ın odasına girdim. Oradaki tuvalete girdim ve dişlerimi falan fırçalayıp çıkım. Tabi ki de Shawn'ın diş fırçasını kullanmadım yanımda diş fırçası taşıyorum.

Yatağa girip Shawn'ı beklemeye başladım.
10 dakika falan geçti hala gelmedi.
Sonra kapı açıldı.
"Işıkların hepsini kapattın dimi?"dedim shawn yanıma yatağa gelirken. Yanıma yattıktan sonra
"Evet. Ne oldu ki?"dedi dudağını büzerek. Shawn şuan ne kadar tatlı olduğunu bilemezsin.
"Benim şeyim var. Ben yattıktan sonra evdeki tüm ışıkların kapalı olması lazım."dediklerimi hayret edermişcesine dinledi.
"Hiç duymamıştım."dedi gülerek.

Ben Shawn'a arkamı döndüm o da elini belime sardı. Tam uykuya dalıyoruz derken bi anda aşağıdan sesler gelmeye başladı.
Gözlerimi koskocaman açıp Shawn'a döndüm.
"Bu ne be?"dedim.
"Bilmiyorum."dedi.
"Uff"
"Galiba biri zile basıyo ve basarken kapıyada vuruyo."dedi.

Birlikte aşağıya indik. Salonun ışığını açtık ve Shawn kapıyı açtı. Geleni görünce çok şaşırdım.
"Anne!"
_________________________________________

Hey! Uzun zaman oldu galiba. Ama yazdım. Öbür hikayelerede yeni bölüm yazıcam kısmet olursa shjvshhlt. Shawn bu sıralar coştu Türk hayranlarına bi bakmaya falan başladı. Farkedildik millet!! Sizi çook seviyorum. İyi okumalar.