BÖLÜM 12: TATLI TELAŞLAR✨

3.6K 321 55
                                    


Bu aralar çok sık erken kalkıyordum. Ve bu sabahta onlardan biriydi. İşlerimi hızla halletmiştim. Ve evet hiç olmadığım kadar çalışkandım bugünlerde. Ev bakmaya gidecektik bugün tabi ki erken kalkacaktım.

"Anneeeee ben hazırım."
Merdivenlerden gelen seslerle annemin geldiğini anladım.
Telefonla konuşuyordu.

"Tamam tamam hazırız çıkıyoruz biz de." Dedi. Feride teyzeyle konuşuyordu herhalde.

"Tamam hadi çıkalım bizi bekliyorlar."
Kapıyı açtığımda tam karşımda bir adet Enis ve annesi bizi bekliyorlardı.

Bir adetti değil mi?
Sadece bana özel. Ben de vardı sadece. Benim Enisim. Beyza'nın Enisi. Kulağa ne kadar güzel geliyordu. Aklıma dün akşam yaptığı sürpriz gelince gülümsedim. Öyle güzel şeyler yazmıştı ki mutlu olmamak elde değildi.

"Selamun aleyküm Feride."

"Aleyküm selam Zehra hadi hadi binelim de arabaya geç kalmayalım."

Enisin yaslandığı arabaya bakınca şaşırmıştım açıkcası. Arabasının olduğunu bilmiyordum. Arabalardan pek anlamazdım ama siyah ve güzel bir arabaydı işte.
Ama Enis ondan daha siyah. Siyah pantolon siyah bir badi siyah şapka ve siyah gözlükleriyle fazla....
Enis kafasını önünde eğmişken bende baya baya inceliyordum adamı resmen. Gözlerim parmağındaki yüzüğe takıldı. Parmağına çok yakışmıştı. Kafasını kaldırınca bende hemen başka bi yöne döndüm.

(Bu nasıl müezzin yorumlarını bu satıra alabiliriz😅🤭)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Bu nasıl müezzin yorumlarını bu satıra alabiliriz😅🤭)

Hepimiz arabaya yerleşince Enis arabayı çalıştırdı.

"Eğer ev işini kısa sürede hal edersek isterseniz ev içinde birşeyler bakmaya gidebiliriz ben müsaitim." Dedi Enis. Aynı arabada olmak bile beni heyecanlandırırken birde konuşması iyice heyecanlandırmıştı.

"Valla kız tarafına uyarsa bizim için sıkıntı yok." Dedi Annesi.

"Ev işi çabuk hal olursa neden olmasın değil mi Beyza?" Dedi annemde bana dönerek. Şimdi benimde tekrar Enis'e mi sormam gerekiyordu. Bu iş böyle uzar giderdi. Ben şimdi konuşacak mıydım? Yapabileceğimden emin değildim.

"Şey yani o-olur tabi neden olmasın." Dedim. Cümleyi en sade şekilde toparlamaya çalışarak. Pekte düzgün olmamıştı galiba.

Yarım saat sonra ilk durağımıza varmıştık. Arabadan inmeden Enis bizi durdurdu.

"Aslında bizim mahalleye yakın olsun istiyordum ama oradaki evler pek içime sinmedi. Pek yeni yapı yoktu. Bende en yakın buralarda buldum."

Biraz duraksayıp devam etti;

"Senin için sorun olur mu Beyza?" Direkt bana mı hitap etmişti o?

"Hayır hayır benim için sorun değil. Sen bakmışsın bana da uygundur." Sen demek ne kadar tuhaftı.

GİZLİ SAYE "SESLENDİRİLDİ"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin